YENİ TÜRKİYE’NİN İLK İCRAATI

Recep Tayyip Erdoğan'ın köşke çıkması ve Ahmet Davutoğlu'nun Başbakan olmasıyla birlikte hükümet yetkilileri 'Yeni Türkiye' mesajları vermeye başladı. Yani, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı, Davutoğlu'nun da Başbakan olması Ak Parti'ye göre tabiri caizse bir devrim oldu. 

Bende 'Yeni Türkiye'yi' merakla beklemeye, takip etmeye başladım. Davutoğlu ile ne değişecek? Erdoğan olmayınca ne olacak? sorularının cevabını aramaya koyuldum. Bu merak içerisindeyken Başbakan Davutoğlu çıktı Söğüt'e geldi. Daha sonrada Şeyh Edebalı Türbesi'ni ziyaret etti. Bizde Yeni Türkiye'nin Başbakanını adım adım takip etmeye çalıştık. Hem de yüzlerce koruma engeline rağmen. 

Gördüm ki, Yeni Türkiye'nin ilk icraatı basına sansür oldu. Birçok yerel ve ulusal basın mensubuna uygulanan sıkı yönetim maalesef Bilecik'in sesinin dünyaya duyurulmasına engel oldu. Yeni Türkiye'de hem basın mensuplarına uygulanan bu katı politikanın emrini verenleri hem de Bilecik'in tanıtımına taş koyan bu zihniyetin temsilcilerini kınıyorum. 

Keşke, basının kontrol altında tutulması için harcanan çaba konuşmaların yapıldığı platformun korunması içinde gösterilseydi de şenliklere gölge düşmeseydi.

Devlet erkanından biri Söğüt'e geldiğinde, bu durumu anlatacak en güzel kare Ertuğrulgazi Türbesi'nde dua ederken çekilen fotoğraftır. Ama maalesef bırakın Başbakan'ı türbe başında dua ederken görüntülemeyi, türbenin bahçesine girmek bile mümkün olmadı. Devlet erkanı ile basın mensupları arasına yüzlerce metre mesafe koyuldu. 

Basın mensupları, konuşlandıkları yerden sadece protokoldeki gerginliği, Destici'nin protestosunu takip edebildi. Bahçeli ve Davutoğlu'na o kadar uzaktık ki, verdikleri mesajları anlamak ve kamuoyuna aktarmak maalesef çok güç oldu.

Hal böyle olunca, Yeni Türkiye'nin ilk Ertuğrulgazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri'nde, basın mensuplarının akıllarında en geniş yeri kendilerine uygulanan sansür tuttu.