AK PARTİ’DEN GAZETEMİZE ZİYARET

AK PARTİ’DEN GAZETEMİZE ZİYARET

-Ak Parti Milletveklili Fahrettin Poyraz, İl Başkanı Ramazan Kurtulmuş, İl Genel Meclis Başkanı Serkan Yıldırım, Merkez İlçe Başkanı Fikret Karabıyık ve Milletvekili Poyraz'ın danışmanı Murat San gazetemize ziyarette bulundu. 

-Milletvekili Poyraz, Cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirerek, Davutoğlu'nun Genel Başkan Adayı gösterilmesine ilişkin gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.

Ahmet MEŞE

Ak Parti Milletveklili Fahrettin Poyraz, İl Başkanı Ramazan Kurtulmuş, İl Genel Meclis Başkanı Serkan Yıldırım, Merkez İlçe Başkanı Fikret Karabıyık ve Milletvekili Poyraz'ın danışmanı Murat San gazetemiz sahibi Şadi Erdal ve gazetemiz yazı işleri müdürü Mücahid Erdal ile uzunca bir süre sohbet ederek karşılıklı görüş alışverişinde bulundu. Ziyarette ülke ve Bilecik gündemi masaya yatırılarak istişare edildi. Milletvekili Poyraz çok önemli mesajlar verdi. 

Cumhurbaşkanlığı seçimi, Ak Parti Genel Başkan Adayı olarak Ahmet Davutoğlu'nun gösterilmesi, CHP'nin kurultay kararı, 2015 genel seçimleri, çözüm süreci ve Ortadoğu'ya ilişkin analiz ve tespitler ziyaretin belli başlı gündemini oluşturdu.

'MHP'DEN OY ALDIK'

Bir saati aşkın bir süre devam eden ziyaret Cumhurbaşkanlığı seçiminin masaya yatırılmasıyla başladı. Milletvekili Poyraz, seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunarak bazı tespitlerini açıkladı. MHP'den oy aldıklarını söyleyen Poyraz," Bilecik'te, ülke ortalamasını yakaladık. MHP'den oy aldık. Bilecik Merkez'de, Söğüt'te, Osmaneli'nde MHP'den bize gelen oylar oldu. Bozüyük'te kısmen aldık, orada HDP'ye giden oylar bizi biraz aşağıya çekti ama yine iyi oy aldık" dedi.

Seçmenin sandığa gittiğinde kıyaslamada bulunduğunu ve bu kıyaslamadan Recep Tayyip Erdoğan'ın galip çıktığını kaydeden Poyraz, bazı MHP'lilerin CHP ile aynı safta yer almaktan rahatsız olduklarını belirtti. BBP'nin duruşu da eleştiren Poyraz," Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu sağ olsaydı ben eminin Tayyip Bey'e destek verirdi. Tereddüdüm yok. Yazıcıoğlu, CHP ve onun arkasındaki güçlerle mücadele ediyordu" dedi.

DAVUTOĞLU'NU İSTİYORMUŞTU 

Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Ak Parti Genel Başkan Adayı gösterilmesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Poyraz, kendi görüşünün en başından beri Davutoğlu yönünde olduğunu ifade etti. Poyraz, Davutoğlu ile birlikte Türkiye'nin yeni bir atmosfere gireceğini belirtti. Türkiye'de değişimin daha da hızlanacağını anlatan Poyraz, 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine emin adımlarla ilerleneceğini anlattı. 

CHP KURULTAYI

Ziyaretin devamında CHP'nin kurultay kararı konuşuldu. CHP'nin Genel Başkanı'nda değişiklik olacağını beklemeyen Poyraz, CHP'nin mezhepçi bir parti haline geldiğini savundu. CHP kadrolarının ülkeye yönetebilecek durumda olmadığını belirten Poyraz şöyle konuştu:

" CHP'nin içinde devlet yönetimi tecrübesi olan isim yok. Bakanlık yapan isimleri bile yok. MHP'de bazı isimler var. Muhalefet yapmaktan kanunları bile takip etmediler. Biz birçok kanun değiştirdik, yeni kanunlar yaptık. Devlet tecrübesi çok önemli. Bizim tüm vekillerimiz devlet tecrübesi sahibi oldu. Mesela Bin Ali Yıldırım ile konuşurken belki tüm her şeyi ince hatlarına kadar bilmiyor olabilir ama ülkede ne var ne yok hepsine hakim. Ana projeleri, orta ölçekli projeleri hepsini biliyor. Bizim içinde Bilecik'te ne vay ne yok hepsini aşağı yukarı bizde biliyoruz" dedi.

ÇÖZÜM SÜRECİ

Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Mücahid Erdal'ın geçtiğimiz günlerde katıldığı Van gezisinden bazı notları aktarmasıyla konu Çözüm Süreci oldu. Erdal, Van'da Çözüm Süreci'ne ilişkin izlenimlerini Poyraz'a aktardı. Sürece ilişkin detayları aktaran Poyraz, Çözüm Süreci, Ortadoğu'da yaşananlar, IŞİD sorunu hakkında önemli mesajlar aktardı. Poyraz'ın analiz ve tespitlerinden satırbaşları şu şekilde:

"HDP şu anda Doğu'da ve Güneydoğu'da sürekli kendilerine destek verilmemesi halinde çözüm sürecinin gerçekleşmeyeceğini işliyor. Biz onlara birçok hak veriyoruz. Mesela Kürtçe ana dilini kendi ortamında kullanabilsin. Diyarbakır'da bir esnafla konuştum, bana doğu ile batı arasında bir kopukluk oluştuğunu söyledi. 'Bir taraf ikinci sınıf insan muamelesi gördüğünü söylerken diğer tarafsa verilen hakların suistimal edileceğini düşünüyor. Kürtçe kurslar açıldığında herkes korktu ama Diyarbakır'da kurs açıldığında kimse gitmedi. Siz burada Kürtçe eğitimini serbest bırakın burada kimse oğlunu Kürtçe eğitim almaya göndermez' dedi. Çünkü kendisinin esnaf olduğunu ve ticaret yaparken tüm Anadolu'yu dolaştığını bunun içinde Türkçe konuşması gerektiğini söylüyor. Adam ticaret yapacaksa da devlet dairesinde çalışacaksa da iyi Türkçe bilmek zorunda diyor. Buradaki anne babalar çocuklarının mükemmel şekilde Türkçe öğrenmesini, eğitim almasını ister, okular boş kalır ama batıdan bakınca böyle gözükmez diyor. İstanbul'da bakıyorsun mesela adam çocuklarını öyle bir okutuyor ki Kürt kökenli olduğunu anlamak mümkün değil. Daha üst seviyelerde yetiştirmek için uğraşıyorlar. Kaygılar, korkular var. Haklar konusunda da HDP bunu çok kullanıyor. Bize destek vermezseniz hak alamazsınız, bize destek verin hakkınızı koruyalım diyor. 

'ÇÖZÜM SÜRECİ ÇİFT TARAFLI OLACAK BİR ŞEY'

Çözüm süreci, çift taraflı olacak bir şey. Biz sürekli gerilimi önlemeye çalışıyoruz. Bazen diğer siyasi partiler bizi eleştiriyorlar. Tavır koymuyorsunuz falan diyorlar. Karşıdaki adam provokasyon yapıyor bizde karşılık mı vereceğiz yani. O zaman bu zamana kadar oturup konuştuklarımızı bir çırpıda sileceğiz. Savaş veya kavga çıkartmak çok kolay. Barışı ve istikrarı sağlamak sabır gerektiriyor. Zaman zaman yoldan sapmalar, saptırma gayretleri olsa da orada gaza gelmemek lazım. Biz, bir buçuk iki yıldır hakikaten ciddi riskler alıyoruz. PKK, kuyruğunu dik tutup, 30 yıldır mücadele ettikte ne aldık sorusuna cevap bulabilmek için zaman zaman girişimlerde bulunuyor. Özellikle Irak'taki, Türkiye'de gelişmeler, Türkiye'nin istikrarını güçlenerek devam ettirmesi, Irak'ın Kuzeyi'ndeki Kürtleri Türkiye ile iyi geçinme noktasına itti. Hem içeriden bu işi çözmek için gayret var hem de dışarıdan ciddi gelişmeler var. Barzani ile ne görüşülüyor deniliyor, sonuçlar ortada. 

'İNŞALLAH GÜZEL OLACAK'

Şu anda özellikle ekonomik birliktelik anlamında Türkiye'ye öyle bir entegre vaziyete geldiler ki nerdeyse kopamayacak hale geldiler. Erbile'e bakıyorsun tüm mağazalar Türk malları ile dolu. İnşaat sektöründeki firmaların hepsi Türk. Bizde Kuzey Irak'taki petrolü pazara taşıdık şu anda. Önümüzdeki on yıllık dönem zarfında 100 milyar doları aşacak bir rakamdan bahsediyoruz. Bu kavgalar falanda o yüzden çıkıyor zaten. İnşallah güzel olacak. Biz mümkün olduğu kadar hata yapmamaya çalışıyoruz ama mutlaka hatalarda yapılıyordur. 

IŞİD SORUNU  

IŞİD sorunu çok derin bir konu. Üç beş cümle ile açıklamak çok zor. Çok farklı itilaf sebepleri var. Şii-Sünni ayrımı var mesela. Ortadoğu'ya baktığınız zaman İran orada bir Şii devlet bu anlamda İsrail'den bir farkı yok. İsrail Yahudi şeriatı ile yönetiliyor. Şimdi İran'a baktığımız zaman tamam Müslümanlar ama Şii kültürü devletin her tarafına sirayet etmiş. Bir de en büyük kozları şu, Şii olarak yaşayan bir Ayetullaha tabii olmak zorundasın diyorlar. Irak'ın Başbakanı Şii ve İran'ın bir kentindeki Ayetullaha tabii. Eğer Ayetullahın dediğini yapmazsa o adamın din ile bir alakası kalmıyor. Paralelciler gibi. 

Tekrar Kürt meselesine dönersek, Kürtler açısından baktığımızda Amerika'nın Irak'ı işgali sırasında Kürtler en azından karışmadılar. Bir kısmı destek verdi bir kısmı vermedi. Özellikle Sünni Araplar zarar gördü. Sonra Amerika çekilir gibi yaptı, Sünni kesim bölündü ama Şii kesim blok hareket etti. Maliki gibi bir adam geldi. Adam Irak'ta otoriteyi tesis etti. Şimdi bunların Kürtlerle sorunları var. Güney'e dönüp baktıklarında Kürtlerle problemleri var. Kuzey'e dönüp baktıklarında Türkiye var. Türkiye'nin de Kürt meselesi var. Bu mesele devam ettiğinde adam zaten güneylerinden emin değiller. Emin olmadıkları da ortaya çıktı zaten. En ufacık bir şeyde Bağdat'ta karşı karşıya geldiler. 

'KİM OLDUĞUNU ZAMAN GÖSTERECEK'

IŞİD'in arkasında kimlerin olduğunu tespit etmek oldukça zor. İngiltere'nin projesi olduğunu söyleyenler var. İsaril'in Müslümanı Müslümana kıydırmak için yaptıkları bir şey olduğunu söyleyenler var. Ama son on yıldır Amerika'nın Irak'ı işgalinden sonra Kürtler Amerika'ya sırtlarını dayadılar. Otonom bölge ilan ettiler. Yurt dışından aldıkları destekle de ciddi anlamda kalkındılar. İstikrarlı bir bölge oluşturdular orada. Orada ikinci sınıf muamele gören bir tek Sünni Araplar kaldı. Bu Sünni Arapla'da Amerika'nın işgali sırasında çok ciddi hırpalandılar. ABD, bunlara zulmetti, Bağdat'ta zulmetmeye devam ediyor. Sünni Arapların içerisinde çok ciddi bir muhalefet gelişti. Belki birileri bu muhalefeti biraz palazlandırmış ta olabilir. Kim olduğunu zaman gösterecek.

Ak Parti'nin A Takımı'nın ziyareti bir süre daha devam eden sohbetin ardından son buldu. 

 

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.