BİLECİK ÜZERİNE - Fatih Öncü

BİLECİK ÜZERİNE - Fatih Öncü

BİLECİK ÜZERİNE

Fatih ÖNCÜ

Bilecik ili nüfus hareketleri üzerine, eldeki verileri değerlendirmek ve ona göre projeler ortaya koymak ilimiz için faydalı olacaktır.Bu veriler ışığında,2023 hedeflerine ilimizin hazır olduğunu göreceksiniz. Buna inanmamız ve yapılması gereken bazı projelerle desteklememiz gerekmektedir. 

Tuik verilerinde son beş yılın ortalamasına göre 2020’de Bilecik tahmini nüfusu;

Grafiklerden anlaşılacağı üzere, Bilecik’in nüfus artış hızı ilçelerinden fazladır. Özellikle son beş yılda bu hız, katlanarak artmıştır. Bilecik’te, 50 yatak kapasiteli hastane yerine, üniversitenin yanına yapılacak 250 yataklı hastane ve Bahçelievler Mahallesine yapılması planlanan özel hastanenin, nüfusa doğrudan ve dolaylı katkısı, göz önüne alınacak olursa, önümüzdeki yıllarda ilimizin nüfusunun daha bir ivmeli artacağı görülmektedir. 

Bilecik ve Bozüyük’ün son beş yıldaki ortalama artışına göre 2020’ye kadar nüfus projeksiyonu

Yılan hikâyesine dönen Bilecik-Yenişehir yolu, Bilecik merkezin büyüme hızını yavaşlattığını hatırlatmak isabetli olacaktır. 1163 nüfuslu Pelitözü, 1025 nüfuslu Aşağıköy, adeta şehrin içinde kalmasına ve uzun zamandır mücavir alanda olmalarına rağmen, hâlâ köy olup merkeze dâhil edilmemiştir. Aynı şekilde mücavir alan içinde ve Bilecik’in sıfır noktasında, nüfusu 675 olan Gülümbe, 504 olan Küplü hesaplandığında, il merkezinin gerçek nüfuzunun 62500 olduğu görülecektir.  Bu veriler ışığında, ilimizin merkez nüfusunun 2020 yılında 75 bini aşacağı tahmin etmekteyiz. 

2015’te Bilecik’in İnhisar, Pazaryeri, Yenipazar ve Söğüt ilçelerinin nüfusu azalırken, Merkez, Bozüyük, Osmaneli ve açık cezaevi vesilesiyle Gölpazarı ilçelerinin nüfusları artmıştır. Askeriyenin gitmesinden sonra, açık cezaevinin gelmesi güzel ilçemiz Gölpazarı açısından çok olumlu olmuştur.

Geçtiğimiz yıl çözümlenen, Osmaneli Organize Sanayisindeki problemden sonra, hızla fabrikalar kurulmaktadır. Önümüzdeki yıllarda nüfus bakımından, Osmaneli de hak ettiği yere gelecektir.

Bilecik merkez ve tüm ilçelerin merkez nufus dağılımları;

İlimizin genel nüfusu yavaş, ama ivmeli bir şekilde artmaktadır. 2014 yılında TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu), Bilecik’in 2015 tahmini nüfusunu 209 925 olarak açıklamıştı. 2015 resmi rakamlar ise 212 361 ile tahminlerden yaklaşık 2 500 fazla oldu. 

2020 yılına kadar,Osmaneli, Bozüyük ve Merkezdeki yeni kurulacak sanayi ve kamu kuruluşları vesilesiyle, Bilecik’in genel nüfusunun tahminlerden hızlı artacağını öngörmek hiç de yanlış olmayacaktır. 

İlimizle alâkalı önümüzdeki yıllarda yapılması gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz.

Öncelikle, sanayileşmesi hızlanan ilimizin, liman yolu olan Yenişehir hattının ivedilikle yapılması gerekmektedir. Hızla nüfus kaybeden Orta Sakarya Vadisi’nin (İnhisar, Çaltı, Mihalgazi, Sarıcakaya) canlanması için, Küre- İnhisar-Mihalgazi-Sarıcakaya-Nallıhan üzerinden Ankara’ya bağlayacak, aynı zamanda Rahmetli Özal’ın da projesi olan,modern bir yola ihtiyaç vardır. 

En az bu yol kadar önemli olan, Çanakkale, Balıkesir, Bursa ve Ege’yi, Yalova ve Adapazarı’nı görmeden, Gölpazarı-Taraklı ve Bolu’nun güneyinden geçerek Karadeniz yoluna bağlayacak bir yolun yapılması zaruridir. Bu sayede Bilecik, tam manasıyla vücutta kalp gibi olacak, bir lojistik merkeze dönüşecektir. Bu yol projeleri aynı zamanda ülke ekonomisine de büyük katkı sağlayacaktır. 

Her platformda dile getirilen, taşı mermer, toprağı seramik, yaprağı ipek olan bir ilin, hak ettiği yer bu olmamalıdır. Tarihine baktığımızda, iki göğsünden iki yiğit yetiştiren Bilecik, yeni Türkiye’nin neşv ü nemâ bulmasına neden destek olmasın. (1926’ya kadar ilimize bağlı olan İznik,  Anadolu Selçuklu Devletinin, Söğüt ise Osmanlı İmparatorluğunun filizlendiği yerdir.) 

Yapılması gereken yollardan hariç, mermer ve ipek ile alakalı iki adet proje sunmak isterim. 

Mermer ihracatımızda, blok satışı bakımından Çin ve Hindistan başı çekerken, katma değeri yüksek olan işlenmiş plaka da Arap pazarı önde gelmektedir. Çin ve Hindistan’a,iç politikaları yüzünden, istesek de işlenmiş mamûl satamayız. Arap pazarı da, Arap Baharından bu yana durma noktasına gelmiştir. 

Bu bilgileri şu yüzden aktarıyorum ki; uzun bir savaş ortamından sonra, Cenevre konferansı, bu savaşın bir şekilde sonlanacağını göstermektedir. Savaşın bir şekilde seyir değiştirmesiyle, yerle bir olan Arap coğrafyasında yeniden yapılanma başlayacaktır. Aynı zamanda Güneydoğu bölgemizde kapsamlı kentsel dönüşümün başlamasıyla, mermer ihtiyacı hat safhaya çıkacaktır. Buda hem iç pazarda hem de işlenmiş plaka ihracatında talep patlamasına sebep olacaktır.

Maliyetlerin ucuz olduğu, demir yolu nakliyesine uygun bir yerde, taşı mermer olan ilimizde, modern bir ihtisas organizesine ihtiyaç vardır. Sektörde çalışan bir maden mühendisi olarak, Xiamen Mermer fuarı için 2013 te Çin’e gitmiştim. Bu seyahat de incelediğim, sıfır atık ve maliyetlerin minimize edildiği, Shuitou’dakimermer ihtisas organizesininbir benzerininyapılması, Türkiye’den sonra sektörde hızla ilerleyen İran karşısında rekabet edebilmemiz ve Arap baharına kadar elimizde olan pazarımıza sahip çıkmamız için gereklidir.

Hatta bu proje, çalışacak işçilerin çoğunluğunun mülteciler den seçilmesiyle, onların yeni hayata uyum ve toplumla bütünleşmesi için, bu projemeslek okulu olarak da kullanılabilir. Bu sayede, Suriye’nin yeniden yapılanmasında görev almış olurlar ve hayata yeniden bağlanabilirler.

İkinci projemde ipekle alakalı olacak. Her geçen yıl geçmişimizle irtibatımız biraz daha kesilmekte, eski yöresel dokumalarımız bir bir kaybolmakta ve medeniyetimiz biraz daha çoraklaşmaktadır. Bunu için 81 ilimizin hatta Batı Trakya’dan Yemen’e Osmanlı Kültür Coğrafyasının dokuma ve kumaşlarının üretileceği bir merkezin belki bir ihtisas organizesinin yapılması gerekmektedir. Osmanlı devrinde Bilecik ipek ve ipekli dokumalar konusunda Bursa’dansonra ikinci merkezdi. İlimizde o dönemde, ipek böceği üreticiliği, ip ve kumaş fabrikaları bol miktarda mevcut idi.

Son yıllarda tarihi diziler vesilesiyle, yeniden moda olan kültürümüzün o eskimeyen ürünlerinin, dokuma ve kumaşların bulunacağı bir merkezin olması hem bir vazifenin îfası, hem de ilimiz ekonomisine katkı olacaktır.      

Kurulacak merkezde, ipek büküm fabrikaları, dokuma atölyeleri, kök boya tesisleri, geçmişi canlandıracak tarzda ürünlerin sergileneceği taş han gibi dükkânları, camisi, şadırvanı, hamamı, çalışanların kalacağı tarihi evleri ve misafirlerin ağırlanacağı konak otelleri ile turizme de hizmet edecek bir yapı topluluğu olabilir. Bu proje aynı zamanda, ipek börekçiliğine yapılacak desteklerle, hızla boşalan köylerde insanımıza,istihdam sağlayacaktır.

 

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.