BÜYÜK ZAFER KUTLANDI

BÜYÜK ZAFER KUTLANDI

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 92.yıldönümü kutlandı. 

Sinan ÖNCE-Halil Türker ÇOBAN

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 92.yıldönümü tüm ülke genelinde olduğu gibi Bilecik’te de tertip edilen programla kutlandı. Saat 10.00’da Cumhuriyet Meydanı’nda başlayan kutlamalar, Vali Ahmet Hamdi Nayir'in makamında tebrikleri kabul etmesiyle devam etti, Bilecik Şehitliği’nde son buldu. 

ÇELENKLER SUNULDU

Kutlama programları çerçevesinde ilk olarak Atatürk Anıtı’na çelenk sunuldu. Bilecik Valiliği, 2.Jandarma Eğitim Tugay Komutanlığı ve Bilecik Belediyesi’nin çelenkleri anıta bırakıldı. Ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı 2. Jandarma Er Eğitim Tugay Komutanlığı’nda görevli Jandarma Üsteğmen Zülfikar Kayış yaparken, Jandarma Er Soykan Ergünay ve Jandarma Er Seyhan Ceyhun şiir okudu.

ÖĞRENCİLER ÖDÜLLENDİRİLDİ

Kutlama programının devamında 2. Jandarma Er Eğitim Tugay Komutanlığı Bando Takımı tarafından verilen konser kutlamalara renk kattı.  Daha sonra Gençlik Spor İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen 30 Ağustos Zafer Koşusunda dereceye giren öğrencilere ödülleri Vali Ahmet Hamdi Nayir, 2. Jandarma Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç ve Belediye Başkanı Selim Yağcı tarafından verildi. Cumhuriyet Meydanındaki kutlamalar tören geçişi ile sona erdi.

VALİ TEBRİKLERİ KABUL ETTİ

Vali Ahmet Hamdi Nayir'in saat:10:45'te makamında tebrikleri kabulü ile süren kutlamalar, şehitlikte devam etti. Vali Nayir , 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Koç ve Yağcı, şehitlikteki tören kapsamında şehitlerin mezarına çiçek koydu. Tören mangası saygı atışı yaptı, Vali Nayir şehitlik defterini imzaladı. 

Şehitlik defterine yazan Vali Ahmet Hamdi Nayir; "30 Ağustos zaferiyle aziz milletimiz, kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere unutulmayacak bir ders vermiş ve bağımsızlığından asla vazgeçemeyeceğini bütün dünyaya göstermiştir. 

Bu büyük zaferin 92. yıldönümünde, şanlı ordumuzun ve necip milletimizin bayramını kutluyor; bu vesile ile başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşının tüm kahramanlarını, aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum. " ifadelerini kullandı. Şehitlikteki program Bilecik Müftüsü Necati Akkuş tarafından da dua edilmesiyle sona erdi. 

Törene, Vali Ahmet Hamdi Nayir,  2. Jandarma Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç, Belediye Başkanı Selim Yağcı, Başsavcı Kamil Yaşar, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, İl Emniyet Müdürü Eyüp Özüdoğru, vali yardımcıları, Baro Başkanı Halime Aynur, daire müdürleri, siyasi parti temsilcileri ile çeşitli kuruluşların temsilcileri, gaziler, askeri erkan ile bazı vatandaşlar katıldı.

"BÜYÜK ZAFER KUTLU OLSUN"

Diğer yandan günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan 2. Jandarma Er Eğitim Tugay Komutanlığı’nda görevli Jandarma Üsteğmen Zülfikar Kayış Cumhuriyet Meydanındaki törende şunları dile getirdi: "Ebedi Başkomutanımız Yüce Atatürk'ün önderliğinde kazandığımız büyük zaferin 92. yıldönümünü coşkuyla kutlamanın heyecanı içerisindeyiz. Bu büyük zafer yüce Türk ulusuna ve onun kahraman ordusuna kutlu olsun. 

Türk tarihinin en görkemli zaferlerinden biri olarak kabul edilen 30 Ağustos zaferi, bağımsızlık hedefine kitlenmiş bir ulusun, yokluk içinde olmasına rağmen azim ve kararlılıkla, karşısındaki büyük gücü eriterek, askeri açıdan ulaştığı son noktayı ifade etmektedir. 

Muharebe meydanında bir destan yaratarak tüm dünyanın gözlerini kamaştıran Türk ordusu bu zaferle tarihte yeni bir sayfa açarak Türk kurtuluş savaşının öyküsünü unutulmayacak eserler arasına sokmuştur.

"ZAFERİN ETKİLERİ KÜRESEL NİTELİK KAZANMIŞ"

Öyle ki bu zaferin etkileri, bölgesel sınırları aşarak, küresel bir nitelik kazanmış; Türk Kurtuluş Savaşının öyküsü başka ulusların yönetimi altında ezilen diğer ulusların fertleri arasında da elden ele, dilden dile dolaşarak, bağımsızlık mücadeleleri için bir esin kaynağı oluşturmuştur. 

Bu sıradan bir mücadele değil, milli mücadeledir. Zulme haksızlığa karşı direniş, mazlumun zalime karşı bir şahlanışıdır. Milletlerin kaderleri üzerine tesiri olan bazı hadiseler vardır. İşte 30 Ağustos zaferide bunun eşsiz temsalidir. Atatür'ün ifadesi ile muharebe nihayet meydan muharebesi yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir, milletlerin çarpışmasıdır. Gerçektende Türk milleti milli mücadelede tüm varlığını maddi ve maneci bütün imkanlarını ortaya koymuştur. Hayali emellerini gerçekleştirmek için Anadolu'ya giren vatanımızı işgal ederek yok etmek isteyenler muhattaplarının büyük bir millet olduklarını unutmuşlardı. Çünkü bir memleketi işgal ederek o memleketin asıl sahiblerine hakim olmak asla mümkün değildir. Bir millet ki zapt olunmaz bir ruha eğilmez bir azim ve iradeye sahiptir. O millete hakim olmanın imkan ve ihtimali yoktur. Ancak milleti ile bütünleşen bir ordu böyle büyük bir zaferi sağlayabilirdi. 

 

"BUNUN TARİFİ ZORDUR"

Nitekim bu gerçeği işaret eden Mustafa Kemal Atatürk, 30 Ağustos 1928'de basına verdiği bir demeçte şöyle demiştir; "30 Ağustos'ta sevk ve idare ettiğim muharebe, Türk Milleti'nin yanımda bulunduğu halde, idare ettiğim ilk ve son muharebedir. Bir insan kendini, milletle beraber hissettiği zaman, ne kadar kuvvetli buluyor bilir misiniz? Bunu tarif zordur. Eğer ben açıklamada zayıf kalırsam beni hoşgörünüz." 

Bu zaferi takip eden süreç içeriside Atatürk'ün yüzlerce yıl kendine özgü devlet geleneği ile yoğrularak büyümüş fakat bütün çabalara karşı zaman içerisinde tükenmiş bir imparatorluktan yeni çağdaş uygar ve laik bir Türk devleti ve ulusu yaratması ve Cumhuriyetin ilanı en az Fransız devrimi kadar önemli bir olaydır. 

Atatürk'ün 57 yıllık hayatı içerisinde gerçekleştirdikleri ve o günlerdeki yeterli toplumsal deneyim ve yetişmiş personel olmamasına karşın en çağdaş yönetim şekli olan Cumhuriyeti kurması ve kökleştirme çabaları Atatürkçü felsefenin halka dayanan sürekli gelişmeyi kendine ve halkına güvenmeyi pozitif düşünceye esas alan dinamik karakterini göstermektedir. 

Türkiye Cumhuriyeti onun sahip olduğu eşsiz öngörü yeteneği ile belirlediği somut hedefler sayesindedir ki sağlık ve istikrarlı bir şekilde bugünlere ulaşabilmiş ve Avrupa Birliğini oluşturan müreffeh devletlerin sınıfına girme ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşma noktasında önemli adımlar atılabilmiştir.

"ZEDELENEN ONUR BU ZAFERLE ONARILMIŞTIR"

Türk ulusunun çağdaşlaşma yolunu aydınlatan ve ulusu modern çağın gerektirdiği siyasi hukuki ekonomik ve sosyal alandaki reformlarla buluşturan Türk devriminin meşalesi yakılmış ve zedelenen ulusal onur bu zaferle tekrar onarılmıştır. 

Büyük zaferin 92. yılını kutladığımız bu mutlu günde vurgulamak isterim ki, Türk Silahlı Kuvvetleri gelecekte de çağın şartlarından ve yaşamakta olduğumuz değişimden kaynaklanacak reformları zamanında yaparak Türkiye Cumhuriyetinin temel niteliklerine yürekten bağlılığı özgün disiplini köklü gelenekleri kararlı yaklaşımı güçlü temsili ve modern yapısı ile bir taraftan ülkemizdeki huzur ve istikrarın sürdürülmesine diğer taraftanda bölgesel üstünlüğümüzün idamesine ve dünyanın çeşitli bölgelerindeki ulusal menfaatlerimizin kornumasına katkılarda bulunmasına devam edecektir. " dedi. 

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.