DEĞERLİ İNSAN YETİŞTİRMEK

DEĞERLİ İNSAN YETİŞTİRMEK

Çoğumuzun bildiği bir hikâye vardır. Vaktiyle bir adam oğluna sık sık “Sen adam olamazsın, sen adam olamazsın” der dururmuş. Babasının bu sözlerine çok içerleyen çocuk, babasının kendisi hakkında söylediklerini boşa çıkarmak için gece gündüz ders çalışarak en güzel okullarda okuyup, Vali olmuş. Çocukluğunda babasının söylediği sözleri hiç aklından çıkarmayan ve en büyük illerden birine Vali olan çocuk emrinde çalışan iki kişiyi huzuruna çağırarak “Derhal falanca ilin, falanca ilçesinin, falanca köyünde bulunan falanca kişiyi bana getirin” der. Görevliler tarif edilen yere gidip, tarif edilen kişiyi alıp, Valinin huzuruna getirirler. Vali oturduğu yerde, koltuğuna daha da kasılarak “Baba ”der. “Hatırlıyor musun? Ben küçükken hep bana sen adam olamazsın der dururdun. Ben okudum, Vali oldum” der. Babası çocuğuna bakar hem acıyarak hem de kinayeli bir şekilde “Evet Vali olmuşsun. Ben sana Vali olamazsın demedim. Adam olamazsın dedim. Vali olmuşsun ama yine de adam olamamışsın. Şayet adam olsaydın, bu yaştaki babanı ayağına getirtmek yerine sen benim ayağıma gelirdin” Bu bir misal. Vali için de kaymakam içinde, öğretmen için de söylenebilir. İnsanlar okurlar bir kurumda müdür olurlar, bir ilçede kaymakam olurlar, bir ilde vali olurlar, Bakanlar kurulunda bakan olurlar, Türkiye Cumhuriyetinin başında başbakan olurlar, hatta en büyük makam olan cumhurbaşkanı olurlar, önemli olan insan olabilmek… İnsanın da değerlisi olabilmek… Osmanlı devletinin manevi kurucusu Osmangazi’ye nasihatlerinde “Yükseklerde yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette değildir”

Değerli insan olabilmenin yolları nedir diye soracak olursak, okullarımızda öğrencilere öğrettiğimiz bilgilerin davranış haline getirilmesini sağlamak, toplumda birbirlerine yardımcı olan fertler şeklinde yetiştirmekle olur. Okullarımızda uygulanan müfredat programları öğrencilerimize hem öğretimi hem de eğitimi kavratacak şekilde hazırlanmıştır. Bilgilerin öğretilmesi ve öğretilen bilgilerin davranışa dönüştürülerek eğitim verilmesidir. Maalesef okullarımızın başarısı sadece sınavla öğrenci alan okullara kaç öğrencinin kazandırıldığı ile ölçülüyor. Velilerimiz de başarılı okulları ve başarılı öğretmenleri değerlendirirken, kazandırdıkları öğrenci sayısına bakarak kıyaslıyorlar. Bu sonuca göre de çocuklarını o okullara kayıt ettirebilmek, o öğretmenlerde okutabilmek için her türlü çareye başvuruyorlar.

Çocuklarımızı topluma yararlı fertler olarak yetiştirmek istiyorsak olmazsa olmaz değerlerimiz olan adaleti, sevgiyi, hoşgörüyü, sadakati, cömertliği, sorumluluğu, yardımlaşmayı, saygıyı, paylaşmayı, hak ve hukuku kavratmamız gerekiyor. Okullarımızda saydığımız bu değerlerin tamamı öğretiliyor. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Öğretiliyor diyorum. Ne yazık ki öğretilen bu değerlerin eğitim boyutu eksik kalıyor. Öğretilen bilgiler, davranış haline dönüştürülürse işe yarar. Davranışa dönüşmeyen bilgiler insana yükten başka bir şey kazandırmaz. Haydi, hep birlikte ele ele verelim öğrettiğimiz bilgileri davranışa dönüştürelim. “Değerli” insan yetiştirmeyi istiyorsak, değerlerimizi toplum hayatında kullanabilecek insanları yetiştirmeliyiz. Sevgili anne ve babalar, değerli öğretmenler geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız bizim ellerimizde şekillenecektir.

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.