ERDAL, BAŞBAKAN’A KİTABINI TAKDİM ETTİ

Aysun YILDIZ

Gazetemiz yazarlarından Ali Erdal, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na kendi yazdığı kitapları hediye etti. Davutoğlu, 733. Ertuğrulgazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri'nin ardından Şeyh Edebalı Türbesi'ne ziyarete geldi. Erdal burada Davutoğlu ile bir süre görüşme fırsatı yakaladı ve kendi yazdığı kitaplardan bazılarını Davutoğlu'na takdim etti. Erdal ile Davutoğlu arasında sıcak dialoglar yaşandı.  

Başbakan Davutoğlu ile arasında geçenleri gazetemize anlatan Erdal şunları kaydetti:

"Bilecik’e gelmeden önce Söğüt’te başlangıcı yapılmasaydı, Başbakan Davutoğlu’na kitap takdim etmem mümkün olmazdı. Av. Kadir Bayrak protokolde olduğu için bir ara imkân bulmuş ve Ertuğrul Gazi ve Durun Kalabalıklar’ı hediye etmiş. Kitapları alır almaz, hemen ilk sayfaya bakmış ve “Ben imzalı kitap isterim. Bunları da geri vermem” demiş. Bayrak'ta Bilecik’e teşrifinde yazarı ve imzaladığı kitapları takdim etmenin mümkün olduğunu söylemiş.

Bilecik’e teşrif ettiği zaman, Şeyh Edebâli türbesinde camiye giden yolda, onunla görüşmek isteyenlerin sıraya girmesine müsaade edildi. Biz de, Av. Kadir Bayrak ve kızı Zehra ile birlikte sıraya girdik.

Yanımıza Hanımefendi ile birlikte geldiklerinde Bayrak’ı ve kızını görünce tanıdı. Onlarla konuştu. Belediyede de Hanımefendi ile birlikte Zehra’ya sevgi göstermişler, alnından öpmüşler. Söğüt’te de karşılaştıklarını söyledi. Ben kitapları görecek şekilde tutmuştum. Kitapları aldı ve Kadir’e bahsettiğiniz kitaplar nevinden bir ifade kullandı. Kırk yıllık dost edasıyla güler yüzle ve hediyelerden memnun olduğunu sözleri ve hareketleriyle belirttikten sonra aldı ve hemen ilk sayfaya baktı. Takdir ve teşekkür tavrıyla:

–İmzalamışsınız, ne güzel… Teşekkür ederim.

Hanımefendi de bakışları ve sözleri ile memnuniyet ifade ettiler. Sonra Başbakanımız, kırk yıllık arkadaşına nazlanır bir yakınlık ve kitaba değer olarak, kararlı bir ifadeyle:

–Öncekileri vermem ha!..

–Alâkanıza teşekkür ederim. Tabiî ki vermeyiniz!

–Ben onları uygun birine, okuyacak birine hediye ederim.

–Takdir sizin, lütfedersiniz. Hanımefendiye hediye edilebilir.

Sonra kitapları Hanımefendi’ye verdi.

Her ikisi de bakış, tavır ve sözle teşekkür ederek yürümeye devam ettiler.

Hemen ardından gelen Millî Eğitim Bakını hemşehrimiz Nabi Avcı’ya, kitap takdim etmek istediğimi söyleyince, yanındaki tanıdığım yakınını gösterdi:

–O bana iletir."