"İRADEYE SAYGI DUYULMASI GEREKİYOR"
Sinan ÖNCE
CHP İl Başkanı Çağatay Karaahmet gazetemize Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendirdi. İl Başkanı Karaahmet açıklamasında AK Parti seçmeninin dimdik sandıkta durarak oyunu verdiği fakat MHP ve CHP seçmeninin sandığa gitmediğini söyledi. Karaahmet açıklamasının devamında seçmeni sandığa, siyasi partilerin götürmesi gerektiğine vurgu yaparak: "Ama şunu da belirteyim, fatura seçmene kesilemez. Fatura yine siyasi partilere kesilmesi gerekiyor. Çünkü seçmeni sandığa götürecek olan da siyasi partilerdir. Burada böyle bir yanılgı var." dedi.
Karaahmet ayrıca Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra facebbok hesabından Başbakan Erdoğan aleyhinde yazı yazan CHP Gençlik Kolları Başkanı Didem Gültekin'e de üstü kapalı şekilde göndermede bulunarak; "Sonuçta irade buysa, bu iradeye her seçimden sonra olduğu gibi, başka bir parti de çıksa, diğer yurttaşların bu iradeye saygı duyması gerekiyor. Sonuçta bizim Cumhurbaşkanımız. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olmuştur sayın Erdoğan" dedi.
Gazetemizin CHP Gençlik Kolları İl Başkanı Didem Gültekin'in facebook hesabı üzerinden Başbakan Erdoğan aleyhinde yazdığı yazıyla ilgili olarak sorduğu soruya ise İl Başkanı Karaahmet, açıklama yapılacak bir durumun olmadığını belirtti.
"HALKIN TERCİHİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN OLMUŞTUR"
CHP İl Başkanı Çağatay Karaahmet Cumhurbaşkanlığı seçimlerile ilgili gazetemize yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: "Öncelikle vatana millete hayırlı olsun. Seçimler bir yarış. Bu yarışlarda herkes iktidar olmak için mücadele ediyor. Ama seçimde halkın tercihi Recep Tayyip Erdoğan olmuştur. Bu konuda muhalefet partilere düşen görev, tebrik etmek ve seçilen Cumhurbaşkanının memlekete hayırlı işler yapmasını beklemektir.
Muhalefet partiler iktidar partileri eleştirirler ama Cumhurbaşkanlığı anayasa gereği ayrı bir kurum. Sonuçta yürütmeyle ilgisi olmayan bir konum. Devletin cumhurun başı. Bundan sonra şekillenecek kabine de Başbakan önemli.
"SANDIĞA GİTMEYEN SEÇMEN BELİRLEYİCİ OLDU"
Seçim sonuçlarını da değerledirirsek, Türkiye'de katılımın çok az olduğu bir seçimi geride bıraktık. Burada sandığa gitmeyen seçmen belirleyici oldu. %77 oranında bir katılım var. %23 civarında seçmen sandığa gitmedi. Oysa bu oran %90'lardaydı. Böyle bir kayıp var. Bu kayıp önemli bir kayıp çünkü belirleyici nitelikte bir kayıp. Öyle olduğu zaman kullanılan %77 üzerinden %51'in bir değerlendirilmesi yapıldığında %38 oranında seçmen sayın Erdoğan'ı tercih etmiş oluyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde katılımın yüksek olması gerekiyordu. Baktığınız zaman hem bizim için hem de Erdoğan için doyurucu bir netice değil. Çünkü %38. Oylarında da bir artış veya eksilme mevcut değil.
"ADALETSİZ BİR SEÇİM OLDU"
Genel anlamda adaletsiz bir seçim oldu. Devletin olanaklarının kullanıldığı bir seçim. Ama diğer 2 adayın bu olanaklardan mahrum olması seçim sonucunun, seçimin şaibeli olduğunu gösteriyor. Bir tarafta devlet güçleri, görevinden ayrılmayan bir aday. Diğer tarafta daha zayıf şartlarda yarışan adaylar. Bunun da sıkıntılarını çektik. Devletin bütün olanakları kullanıldı, belediyelerin tüm olanakları kullanıldı. Biz de elimizden geldiğince mücadele etmeye çalıştık. Ama işin özü itibariyle en dikkat çekici olay ilimizde de böyle %90'lara yakın katılım varken, ilimizde %15'lik bir kayıpla %80'ler, %75'ler civarında bir katılım var. Bu belirleyici olan merkezde 4000-4500 civarında seçmen yok. Bunu orantıladığınız zaman da Bilecik'teki sonucu da etkiliyor. Bilecik'te %47-50 civarında bir oran var.
"MHP VE CHP SEÇMENİ SANDIĞA GİTMEDİ"
Sandıklar hep kafa kafaya gitti gezdiğim kadarıyla. Dikkat çekici husus, Ak Parti'nin çıktığı sandıklarda katılım hep fazla. Ama çatı partinin adayının çıktığı sandıklarda ise katılım az. Bu da şunu gösteriyor, bizim seçmenimiz yani MHP ve CHP seçmeni sandığa gitmedi. Bunun altyapısını araştırmak, bunun sebeblerini araştırmak ve ona göre de yola devam etmek gerekiyor.
"AK PARTİ'NİN SEÇMENİ DİMDİK SANDIKTA DURDU"
Bilecik'te beklediğimizi bulamadık. Ben şöyle değerlendiriyorum. Sandığa gitmeyen seçmen sonuçta çatı partilerin tabanı. Ak Parti'nin tabanı seçmeni dimdik sandıkta durdu, oyunu verdi. Bunun haricinde CHP tabanından Ak Parti'ye bir oy kayacağını zannetmiyorum. Kaysa zaten Ak Parti'nin oyu artardı. MHP tabanından da kayacağını düşünmüyorum. Ama belki de kaymıştır kesin bir sonuç elde edemiyorum.
Seçmenin sandığa gitmeme sebeblerine gelecek olursak. Tatilcidir gitmemiştir, bu şekilde tanıdığım bir sürü insan var. Israrla söylememize rağmen sandığa gitmeyen.
"FATURA SEÇMENE KESİLEMEZ"
Boykot etmiştir, İhsanoğlu'nu beğenmemiştir, Erdoğan'ı beğenmemiştir, Demirtaş'ı beğenmemiştir. Farklı bir sebebten dolayı gitmemiştir. Ama şunu da belirteyim, fatura seçmene kesilemez. Fatura yine siyasi partilere kesilmesi gerekiyor. Çünkü seçmeni sandığa götürecek olan da siyasi partilerdir. Burada böyle bri yanılgı var.
Seçim kampanyasının Ramazan ayına denk gelmesi, Ramazan ayında yapılan çalışmaların sıcak dolayısıyla aksaması, bayramın araya girmesi, okulların tatil olması, vatandaşın tatile gitmek istemesi bir sürü faktör var.
"İRADEYE SAYGI DUYULMASI GEREKİYOR"
Demokrasiyi şekillendiren yurttaşlardır. Demokrasi rejimi yurttaşlar için vardır. Kendi oyları ile belirlerler. Türkiye'de bundan dolayı bir yılgınlık vardı. Katılım sağlanabilseydi sonuç farklı olurdu. Hatta seçimler ikinci tura kalabilirdi. İkinci turda da farklı neticeler doğabilirdi. Ama olmadı.
Sonuçta irade buysa, bu iradeye her seçimden sonra olduğu gibi, başka bir parti de çıksa, diğer yurttaşların bu iradeye saygı duyması gerekiyor. Sonuçta bizim Cumhurbaşkanımız. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olmuştur sayın Erdoğan. " dedi.
Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.