İSTİRHAM EDİYORUM - KADİR BAYRAK

İlimize bakanlarıyla birlikte bir başbakan geldi…

Başbakan öyle bir insan ki bırakın ilimizin idarecilerini, kendisine el uzatan, tebessüm eden herkesi muhatap alıyor, dinliyor. Sanki üç beş yıl önce içimizden ayrılmış, gurbete gitmiş de şimdi geri döndüğü memleketinin taşıyla, toprağıyla, mânâsıyla, insanıyla hasret gideriyor.

Abartmıyorum. Kendileriyle, ziyaretleri esnasında kısa da olsa üç defa sohbet etme imkânı buldum. İlki Söğüt’te protokol alanında gerçekleşti. Ali Erdal Hocamın “Kaynağı Bulan Adam Ertuğrul Gazi” ve “Durun Kalabalıklar” kitaplarını kendisine hediye ettim. İkinci karşılaşmamız Bilecik Belediyesi’ni ziyaretlerinde oldu. Yanıma aldığım kızıma, Hanımefendi ile birlikte gösterdikleri samimi ilgi bizi son derece mutlu etti. Son karşılamamız da Şeyh Edebâli Türbesi’nde oldu. Söğüt’te hediye ettiğim kitaplarda yazarının imzası olmamasına dikkat çekmiş, biz de Bilecik ziyaretlerinde kendisine kitapların imzalı halini arz edeceğimizi beyan etmiştik. Ali Erdal Hocam, kitaplarını hediye ettiğinde, şakayla karışık sabah aldıklarını iade etmeyeceğini, böyle bir âdeti olmadığını, kitapları ancak birilerine hediye edebileceğini söyledi. Kitaba olan hassasiyetine zaten vakıftık ama bu vesileyle buna bir kere daha şahit olduk.

Normalden uzun süren belediye ziyaretleri esnasında kendisine iletilen Bilecik’in bütün meselelerini dikkatle dinledi. Kısa sürede vakıf olduğu ilimiz meselelerini içimizden biri gibi sahiplendi. Yetinmedi, çıktığı canlı yayında Bilecik’in meselelerine nasıl çözüm üreteceğini ve ecdad yadigârı topraklara nasıl hizmet edeceğini kamuoyuna ilân etti.

Daha ne diyelim… Sayın Davutoğlu ve muhterem eşleri Hanımefendi, mütevazı şahsiyetleriyle ve hal lisanlarıyla “biz” dediler, “bu toprağın insanıyız ve sizden biriyiz”. Allah yollarını açık etsin, hayırlı hizmetlerinde her daim yardımcıları olsun…

Şimdi gelelim asıl meselemize…

Ülkenin başbakanının ilimize gelmesine, teşbihte hata olmasın ilimizin valisi, belediye başkanı gibi meselelerimize el atmasına ne vesile oldu… 733.nü kutladığımız “Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri”, halk arasındaki ismiyle “Ertuğrul Gazi İhtifali”… (Yörük Bayramı)

Tarihi, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan önceye dayanan, belki de dünyanın en eski ve sürekli sivil organizasyonu olan ihtifal için tarihçimiz, “kırkbin insanın atlı ve yaya olarak geldiğini, üç gün boyunca ilçede konakladığını ve bu süre zarfında bir tane bile zabıta vak’ası yaşanmadığını” kaydediyor.

Oysa bugün bakıyorsunuz Söğüt arenaya dönmüş. Sloganlar, yumruklar, su şişeleri havada uçuşuyor. En büyük devletimizin kurucusunun manevî huzurunda, bugünkü devlet büyüklerimize edepsizlik almış yürümüş…

Dikkat ederseniz sadece geçtiğimiz Pazar günü yaşananları kastetmiyorum. Uzun bir süredir Ertuğrul Gazi İhtifali’nde benzer hadiselere şahit oluyoruz. Yani tedbir alma mevkiinde olanlar için atı alan Üsküdar’ı geçmek üzere…

Her yanı duvar ve demir parmaklıklarla çevrili, önünde x-ray cihazı olan, tek giriş ve tek çıkışı bulunan protokol alanına olay çıkartmak için geldikleri her hallerinden belli olan insanlar nasıl alınıyor? Hem de x-ray cihazının önünde bir dünya polis memuru ve görevlilerin ellerinde protokol listesi olduğu halde…

Bilecik’in tarihî mânâsını seven bir başbakanın ilimize gelmesinin ne anlam ifade ettiğini yukarıda izah etmeye çalıştım. Bu işin dar çerçeveden bakınca görülen kısmı… Söğüt’e değil başbakanın, her sene cumhurbaşkanının da gelmesi gerekir. Hatta Osmanlı padişahlarının Eyüp Sultan Hazretlerinin manevî huzurunda kılıç kuşanması gibi bugünkü devlet adamlarımızın göreve Söğüt’te başlaması bile gerekir.

Kimse kusura bakmasın. Güvenlik zaafı sebebiyle devlet büyüklerinin Söğüt’e gelmemesi, birilerinin görevini layıkıyla yapmadığını gösterir ki bunu bir Bilecikli olarak kabul edemem. Bu hususta tedbir makamında olanlardan kim üzerine ne düşüyorsa bugünden tezi yok yerine getirsin. Valilik, kaymakamlık, belediye başkanlığı, askeriye, emniyet müdürlüğü, gerekiyorsa istihbarat birimleri herkes devreye girsin ve bir sonraki ihtifalin ruhuna uygun bir şekilde kutlanmasını sağlasın.

Bir Bilecikli olarak istirham ediyorum…