"MERA ALANLARINDA YIKILMA YOK"

Sinan ÖNCE

İl Genel Meclisi Şubat ayı üçüncü birleşiminde gazetemizin "DSİ SON NOKTAYI KOYDU" başlıklı haberimiz gündeme geldi.

Osmaneli İl Genel Meclis Üyesi Orhan Uğur, gazetemizin haberiyle ilgili İl Özel İdaresi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Muharrem Dumansızoğlu'ndan bilgi istedi.

İl Genel Meclisi’nin Ocak ayı toplantılarına KAR-ÇET şirketine ait kum ocağının denetlenip denetlenmediği damgasını vurmuştu. İl Genel Meclis üyeleri arasında hararetli tartışmalara yol açan  ve denetlenmediği öne sürülen ocakla ilgili tartışmalar Şubat ayı 3. birleşimde de sürdü. 

Osmaneli İl Genel Meclis Üyesi Orhan Uğur, gazetemizin 3 Şubat'ta manşetten verdiği "DSİ SON NOKTAYI KOYDU" başlıklı haberiyle ilgili İl Özel İdaresi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Muharrem Dumansızoğlu'ndan bilgi istedi.

Uğur: "Sakarya Gazetesi attığı başlıkla DSİ'nin son noktayı koyduğunu ifade ediyor. DSİ son noktayı koyduğuyla ilgili çevre müdürümüzden bilgi almak istiyoruz. Çünkü Sakarya nehrine mahmuz bölge yapamaz diyor. Ama 2 km bir hatta ağaçların kesilerek bir yol yapma işlemi var. Bu nasıl kaldırılacak? Çevre Koruma müdürmüzden bilgi vermesini istiyoruz" dedi.

Daha sonra İl Özel İdaresi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Muharrem Dumansızoğlu'da harita üzerinden meclise bilgi verdi.

Dumansızoğlu mera alanlarında herhangi bir yıkılmanın olmadığını, hazineye ait alanda yıkılma olduğunu ifade ederek şunları kaydetti: "Biz burada 8 Ocak'ta son mecliste bu gazetenin yayınladığı yazıyı okumuştuk. O yazı yeni bir yazı değil. Biz bunun bilgisini vermiştik. Yaptığımız yazışmalarıda anlatmıştık. KAR-Çet firmasına o mahmuzu kaldırmasını söylemiştik. Burada gördüğünüz gibi gidip tekrar ölçtük. 

Mera alanlarında herhangi bir yıkılma yok. Yıkılmanın olduğu yer dere yatağında. Yani mera alanlarına veya şahıs parsellerine herhangi bir girme söz konusu değil. O mahmuzu kaldırttık şu anda. Sallanamanın sığabileceği kadar bir yol var. Nehrin içinden büyük bir kısmını kaldırdık. O yolu da yapmak zorunda. Yapmassa orada bir kum ocağı olması mümkün değil. Gazetede çıkan yazı şahsa gitmişti, muhtarlığa da gitmişti. Aynı yazıyı son nokta diye yazmışlar. Bize gelen son bir yazı da yok. 

Burada en yakın yer 20 metre. O yıkılan yerden sonra vatandaşın yerine. Mera yerinde yıkılan bir yer yok. Mera alanları daha üst noktalarda başlıyor. O değişik uzaklıklarda, meraya sınır değil. Bu şahıslarla meranın arasında hazineye ait yer var. Yıkılmada orada yani. Herhangi bir kimseye verdiği zarar yok." dedi.