ÖZLEDİĞİMİZ KIŞ MEVSİMİNİ YAŞIYORUZ

Karın yağmasıyla, getirdiği zorluklar ve mücadeleler anlatılıyor. Ben konuyu daha iyimser taraftan ele almak istiyorum ve karla gelen güzelliklerden bahsetmek istiyorum.

Günlerdir yağan kar yağışı içimizi ferahlattı. Bembeyaz kar örtüsü zorlukların yanı sıra mükemmel bir görüntüye sahip. Her bir tanesi diğerine değmeyen sayısız yıldızcıklardan oluşan tabiat harikası, rabbimizin bize sunduğu en büyük nimetlerden birisidir. İnsanoğlunun bir tanesini bile küçücük buz parçasına nakşetmesi mümkün olmayacak yıldızların trilyonlarcasının yeryüzüne inişini görmek bize Rabbimizin kudretini bir kez daha anlatıyor. ’’Nerede o eski kışlar, bir kar yağardı bir metreyi bulurdu.’’ Diye başlayan sohbetleri duyup, özlem çektiğimiz kışı yaşıyoruz. Gazetemizde, diğer basın kaynaklarında ya da yaşadığımız çevremizde hiç kimsenin yoğun geçen kıştan şikayetci olduğunu duymadım. Şikayet, kışın yoğunluğundan değil, alınmayan tedbirler yüzünden.Üzerine düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirmeyenlerden. Her vazifeli kişi veya kişilerin sorumluluğunun bilinciyle hareket ettikleri taktirde yaşamakta olduğumuz kışın güzelliği daha fazla çıkacak ortaya. 

Kuraklık tehlikesi var, barajlar tehlike sinyalleri çalıyor, topraklar susuzluktan çatlıyor denildiği sırada gelen yağmurlar ve kar yağışı bizler için sunulmuş nimettir. Halkımızın da bu düşüncelerin farkında ve bilincinde olduğu için kışın yoğunluğundan memnun fakat hizmetin aksaklığından şikayetçi olduğu görülüyor.

Kış yaklaştığında annelerimiz, ninelerimiz kazaklar yelekler, çoraplar örmeye başlarlardı. Renk renk, ilmek ilmek örülen kazaklar sıcak tutar, kışın rahat geçmesini sağlardı. Daha sonraki yıllarda da yerini küçük kardeşlere bırakırdı. Çoraplar giyildikçe eskir ve yamanırdı. Örgü çorapları kişinin ayağına göre örmek bir yetenek işidir. Hele birde yamaması ayrıca beceri ister. Şimdi örgü ören kişilerin kaç tanesi çorap örmek için çaba harcıyordur acaba. Birçok yerde yapılıyordur mutlaka ama benim bildiğim Dodurga Köyünde çoraplara çiçek motifleri konularak dize kadar uzatılırdı. Yanlarıda ponponlarla bağlanırdı. Ahbaplarımız tarafından bizlere hediye olarak getirilen bu çorapları giymeye kıyamazdık. Sanat eseri olarak saklamak gerektiğini düşünürdüm. Halen bu gibi uğraşlarla ilgilenenler varsa kendilerini tanımak ve sizlere tanıtmak isterim. Bizim amacımız gelenek ve göreneklerimizi tanıtmak ve devamını sağlamaktır. 

Dolu dolu yaşamakta olduğumuz kış mevsiminin rahmet ve bereket getirir inşallah.