SULTAN II. ABDÜLHAMİT’TEN NADİDE BİR YAPI: HAMİDİYE KÜLLİYESİ

SULTAN II. ABDÜLHAMİT’TEN NADİDE BİR YAPI: HAMİDİYE KÜLLİYESİ

Arkeolog Umut Özdemir

''Bizlere bıraktıkları manevi mirasın yanı sıra günümüze kadar ayakta durabilen birbirinden güzel eseri bizlere bıraktıkları için kendilerine Allah'tan rahmet diliyor, mekanlarının cennet olmasını niyaz ediyorum.''

Evet değerli okuyucularım. Bu haftaki yazıma, bizlere bu cennet vatan üzerinde birbirinden güzel ve kıymetli eserler inşa eden ecdadımızdan 2. Abdülhamit Han'a dua ederek başlıyorum.

Gök kubbede medeniyet ve adalet başta olmak üzere birçok alanda hoş bir sada bırakan ecdadımıza minnet duygularımızı asla yeterli oranda belirtemeyiz ancak onların bizlere bıraktığı eserleri de hem tanıma hem de tanıtmayı bir borç biliyoruz. İşte bu yazımda sözünü ettiğim düşünce itibariyle sizlere, ilimizin Söğüt ilçesinde ecdadımız tarafından inşa edilen Hamidiye Külliyesi hakkında bildiklerimi aktaracağım.

HAMİDİYE CAMİ(ÇİFTE MİNARELİ)

Hamidiye Cami II. Abdülhamit Han tarafından 1907-1908 (H.1325) yıllarında inşa edilmiştir. Yapı kare planlı, duvarları kırmızı kesme taştan örülmüştür. Kemerlerin taşıdığı büyük bir tek kubbe ile de örtülmüştür. Kubbesi kurşunla kaplıdır. Son cemaat yeri, alışılmışın aksine revaklı olmayıp Neo-Klasik üslupta inşa edilmiş. Minareler son cemaat yeri ile caminin ana kütlesi arasındaki köşelerde bulunmaktadır. Çift minaresi kesme taştan inşa edildiği için mimarisi dikkat çekicidir. Çifte Minareleri Cami olarak da bilinir.

HAMİDİYE İDADİSİ (LİSE)

II. Abdülhamit Han dönemi eğitim kurumları içerisinde yer alan idadiler, Rüştiye mezunlarının kolayca iş bulmaları için inşa edilmiş eğitim kurumlarıdır. İdadiler, daha çok Türk nüfusun yoğun olduğu ve gelişmişlik düzeyinin az olduğu bölgeler tercih edilmiştir. 1869’da Esat Saffet Paşa tarafından hazırlanan Maarif Nizamnamesi’nde rüştiyelerin bir üst kademesi olan idadi düzeyindeki okulların inşasına karar verilmiştir. Açılacak olan bu idadilerde, yüksekokullara öğrenci ve devletin üst kademelerine memur yetiştirilmesi de hedeflenmiştir. Söğüt’te Sultan II. Abdülhamit Han tarafından 1903-1905 yıllarında yaptırılmıştır. Geç Osmanlı dönemi sivil Osmanlı mimarisi örneklerinden birisidir.  İdadi’nin giriş kısmının üzerinde görkemli bir mermerden yapılmış Osmanlı devlet Arması vardır. Rivayete göre arma İstanbul’dan Söğüt’e dokuz manda yüküyle taşınarak getirilmiştir. İdadi iki katlı olup kırmızı kesme taştan yapılmış, pencere ve kapı sütunları zarif bir görünüme sahiptir. Saray muhafızlarına asker yetiştirmek amacıyla inşa edilmiştir. Alt ve üst katların planları aynı şekildedir. Oda tavanları ahşaptan geometrik şekillerle süslenmiştir.

DAR’ÜL EYTAM (YETİMLER OKULU)

Sultan V. Mehmed Reşad döneminde Kaymakam Sait Bey tarafından 20.yy’ın ilk çeyreğinde Hamidiye İdadisine ek olarak yapılmıştır. Savaşta yetim ve kimsesiz kalan çocukların eğitimi için inşa edilmiştir. Şehit çocukların yararlandığı bu binaya Şüheda Mektebi veya Şehitler mektebi de denir.  Dar’ül Eytam iki katlı kırma çatılı bir yapıdır. Girişi iki sütunludur. Sütunların bittiği yerde çini kaplamalar var. Giriş kapısı üzerinde bulunan 22 parça çiniden 11’i düşerek kırılmış kalan 11 parçası ise Söğüt Etnografya müzesinde koruma altına alınmıştır.

Kaynakça:  II. Abdülhamit Dönemi İmar Faaliyetleri

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.