Tarım ve hayvancılıkta ziraat odalarının rolü konuşuldu

Tarım ve hayvancılıkta ziraat odalarının rolü konuşuldu

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, TEMA Vakfı Bilecik İl Temsilciliği ve Ziraat Odaları işbirliği ile ‘İlimizin tarım ve hayvancılığının gelişiminde ziraat odalarının rolü’ konulu çevrimiçi toplantı gerçekleştirildi.

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, TEMA Vakfı Bilecik İl Temsilciliği ve Ziraat Odaları işbirliği ile ‘İlimizin tarım ve hayvancılığının gelişiminde ziraat odalarının rolü’ konulu çevrimiçi toplantı gerçekleştirildi.

Moderatörlüğünü TEMA Vakfı İl Temsilcisi Mesut Kaplan’ın yaptığı toplantıya, Bilecik Ziraat Odası Başkanı Ahmet Sevinen, Bozüyük Ziraat Odası Başkanı Süleyman Çaydere, Gölpazarı Ziraat Odası Başkanı Mehmet Denizli, Osmaneli Ziraat Odası Başkanı Orhan Uğur, Pazaryeri Ziraat Odası Başkanı Hasan İphar ve Yenipazar Ziraat Odası Başkanı Ali Ünal katıldı. 

Toplantıda; Bilecik’in tarımsal yapısının güçlendirilmesinde ziraat odalarının katkısının daha fazla olabilmesi için görüş ve öneriler değerlendirildi. Yapıcı bir ortamda geçen toplantıda oda başkanları görüş ve önerilerini anlattı. 

ziraat-odalarinin-rolu1.jpg

Toplantının ardından 33 maddeden oluşan bir sonuç bildirgesi yayımlandı. Bildirgede öne çıkan konu başlıkları şu şekilde oluştu:

1-Ziraat odalarında ziraat mühendisi görevlendirilmesi gerekmektedir. Ziraat mühendisleri sahada üreticiye destek olacaktır.

2-Toprak analizlerinin yapılabilmesi için analiz yapabilecek teknik personel ve mali yeterliliğe ihtiyaç duyulmaktadır

3-Münavebeli ekim ve ürün deseni çalışmalarının yapılması ve bu çalışmaların yapılırken üreticilerin bilgisine başvurulması, kararların alınırken tüm tarafların fikirleri alınarak değerlendirme yapılması doğru yöntem olacaktır. Toprak yapısı ve coğrafi yapıya uygun ürün planlaması yapılmalıdır. Bunun için bölge planlaması yapılmalı, en uygun üretim yöntemi belirlenmelidir. Bölgeler arası ürün takası yapılabilir konuma gelinmelidir.

4-Başta Yenipazar olmak üzere, yurtdışı olduğu ifade edilen kaynaklar arazi toplamakta olup, yüksek fiyatlar ile satın aldıkları arazileri ne yapacakları konusunda kuşkular büyümektedir. Yüksek fiyatlar ile satış yapan çiftçiler düşünmeden toprağını satmaktadır. Bu konunun incelenmesi gerekmektedir. Gerekirse toprak satışlarının izne tabi olması gibi yöntemler denenmelidir.

5-Meraların kayıt altına alınma ve düzenlenmesi çalışmalarını desteklenmekte olup, hayvancılığın yapıldığı bazı alanlarda mera planlama ve koruma işlemleri bulunmadığından, yapılan düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerekmektedir. Mera alanları kırsal alanlarda yoğunlaşmış olup, merkezi alanlarda mera olmayışı çok sayıda üreticiyi etkilemektedir.

6-Bazı buğday çeşitlerinin yüksek verim sebebi ile önerildiği ancak 1-2 sene sonra yüksek verim veren türlerin çeşitli hastalıkların yaygınlaştırması sebebi ile telafisi olmayan sorunlara yol açmaktadır. Bu yüzden çeşit denemelerine gerek olmadığı aksine yerli tohum çeşitlerinin kullanılması ile standart ve uygun maliyetli çalışmaların yapılma ihtiyacı bulunduğu ve bu çalışmaları destekleyeceklerini

7-Tüm dünyada olduğu gibi ilimizin su kaynaklarının iyi değerlendirilmesi için çalışmaların hızlanması gerekmekte olup, su temini ve kaynakların değerlendirilmesinde seferberlik halinde çalışılması gerekmektedir. Sulama maksatlı gölet sayılarının sayısı fazla olmasına rağmen planlamalarda eksiklikler bulunmaktadır.

8-Orgamineralli Gübrenin devlet tarafından desteklenmektedir ve ilimizde yaygınlaştırılmalıdır. Topraklarımız bir kısmı yüksek oranda kirlilik göstermekte, orgamineralli gübrenin kullanımının artırılması ile kirlilik azalacaktır. Bu gübrelerin yörede atıklardan üretilerek çiftçiye dağıtılmasını sağlayacak projelendirme işlemleri yapılmalıdır. Bu gübrelerin kullanımı miktar olarak 3-5 kat arasında avantaj sağlamaktadır.

9-İyi tarım uygulamaları ve organik tarım uygulamalarında tutarsızlıklar bulunmaktadır. Bu uygulamaların yapıldığı alanlardan rekolteden fazla miktarda iyi tarım ya da organik tarım adı altında ürün piyasaya verilmektedir. Bu durum haksız rekabete sebep olmakta ve müşteriyi yanıltmaktadır

10-1 litre süt fiyatı üreticinin masrafları göz önüne alındığında en az 4 lira olması gerektiği halde, üretici bu bedelin yarısını alabilmekte, marketlerde yapılan satış değerine göre üretici mağdur edilmektedir.

11-Osmaneli ilçesinde tavuk kümesinin sayısının çok fazla olduğu, su kullanımı ve kirlilik ile beraber çok sayıda olumsuz durumların yaşanmasına sebep olmaktadır.

12-Meyve-sebze halinde karpuz dışında diğer ürünlerin yeteri kadar işlem görmemektedir.

13-İl genelinde fideciliğin geliştirilmesi gerekmektedir

14-Pazaryeri gibi hayvancılık yapılan yörelerde kapalı besiciliğin yapılmak zorunda kaldığı doğal kaynaklardan ve meralardan yararlanma çalışmalarının hızlandırılması gerekmektedir.

15-Tıbbi Aromatik Bitkiler sınıfında olmasına rağmen şerbetçiotu için destekleme sistemi bulunmamaktadır. Bu konuda kulis çalışmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

16-Hastalık ve zararlılar için kullanılan ilaçlar için belirlenen ölçüler sorun oluşturmaması gerektiği halde, kalıntı olarak üreticinin karşısına çıkmakta olup, ilaç kullanımları ile ilgili çiftçilere danışmanlık hizmeti verilmesi gerekmektedir. Ayrıca ilaç takip sistemi acilen kurulması gerekmektedir.

17-Başta ceviz üretimi gibi bazı ürünlerin üretilmesine yönelik hızlı bir gelişme olmasına rağmen üretilen ürünlerin talep fazlasının çeşitli şekillerde işlenmesinin çalışması yapılmalıdır. Örneğin, cevizli sucuk, köme v.s.

18-Kadın çiftçilerimize verilen eğitimler yetersiz olup, kadın çiftçilerin eğitimleri için programlara ihtiyaç bulunmaktadır. Sembolik yapılan eğitimler bütünü temsil etmemektedir.

19-Tarım ve hayvancılık ile ilgili çalışmalarda STK’ların görüşlerinin alınması katkı sağlayacaktır.

20-Bakkal ve marketlerde ekmek satan esnafın kar oranı çiftçinin kar oranından fazladır.

21-Bazı ürünlerin (yağlı tohum) destek ödemeleri geç kalmakta olup, üreticinin paraya ihtiyacı olan dönemlerde verilememesi durumunda çiftçinin borç yükü artmaktadır. Destek ödeme planlarında 1 aylık öne alınması çiftçiyi önemli ölçüde rahatlatacaktır. 

22-ÇKS ye kayıtlı olamayan/olamayan üreticiler kayıt dışı kalabilmektedir.

23-İlimizde üretilen ürünlerin pazarlama araçları geliştirilmelidir. Bazı ürünlerde talep olsa bile talep karşılanamamakta ve süreklilik sağlanamamaktadır.

24-Başta Bozüyük dağlık kesimlerinde engebeli alanlarda elektrikli çit sistemi uygulamasının yabani hayvanlardan korunmak için başarılı sonuç verdiği bu yüzden elektrikli çit sisteminin gündeme getirilerek tartışılması ve olumlu olması durumunda destekleme olanaklarının araştırılması gerekmektedir.

25-Hayvancılık alanında işçi sıkıntısı yaşanmaktadır. Belirli dönemlerde Afgan ya da Suriyeli işçilerin çalıştırıldığı, gerektiğin durumda yine bu yolun izlenebilmesi için çalışma yapılabilmesinin sağlanması gerekmektedir.

26-Birliklerin satış yapabilme imkânı veren esnek bir sistem üzerinde çalışılmalıdır. Aracı olmadan doğrudan tüketiciye giden yollar oluşturulmalı bunun için tüm yöntemler denenmelidir.

27-İlimizde verimliliğin artırılması için ziraat mühendislerinin daha fazla sahada olması gerekmektedir. Bu arada ziraat mühendislerinin bilgi ve tecrübelerinin artırılması için saha çalışmaları özendirilmelidir. Akademisyenlerin önerileri yâda ziraat mühendislerinin önerilerinin değerli olduğu ancak bazı durumlarda yüksek maliyetleri getirdiği yada uygulansa da olumsuz durumlar yaşanmaktadır. Bu durum karşılıklı güveni zayıflatmaktadır. Teknik bilgi ile uygulamaların birbirine yaklaşması için saha çalışmaları özendirilmeli, desteklenmelidir.

28-Market ve manavlarda sadece paketlenmiş olan meyve ve sebze satılmalıdır.

29-ÇKS sistemi TUİK verilerini etkilediğinden, çok sayıda üreticinin ÇKS sistemine kayıt olmayışı yada olamayışı gerçek istatistik verilerinin çıkmasına engel olmaktadır.

30-İlimiz de TARSİM sigorta sistemi yetersizdir. Sigorta yapımı sırasında TARSİM yetkililerinin çok istekli olmadığı belirtilmektedir.

31-Yeni ürün deseni planlamalarında yeterli ön hazırlık yapılmamakta, çiftçi eğitimi ve bilinçlendirme çalışmaları yeterli düzeyde yapılmamaktadır. Bu çalışmaları yaparken STK, Üniversite, Tarım ve Orman Müdürlüğü işbirliği sağlanmalıdır. Yeterli düzeyde tartışılmadan uygulamalara geçilmemelidir.

32-Kalkınma Ajansı destekleri kırsal kalkınma için çok yetersizdir.

33-Kırsal alanlarda çiftçinin yaş ortalaması bazı bölgelerde 60-65 yaş arasına gelmiştir. Bu bölgelerde tarımsal işletmelerin kapanma riski bulunmaktadır. Tersine göç ile ilgili beklenti giderek zayıflamaktadır. 

İlgili Haberler

Bu haber toplam 2507 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum