’VEBALİ BİZİM ÜZERİMİZDEDİR’

’VEBALİ BİZİM ÜZERİMİZDEDİR’

Diyanet İşleri Başkanlık Vaizi Süleyman Duman ve İl Müftüsü Necati Akkuş, Kur'an Kursu Eğiticilerine seminer verdi. Her iki konuşmacı da katılımcıları oldukça duygulandırdı.

H. Türker ÇOBAN

Bilecik Müftülüğü tarafından Kur'an kursu öğreticilerine yönelik seminer düzenlendi. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından görevlendirilen Başkanlık Vaizi Süleyman Duman, Ayet ve Hadislerle süslediği duygu yüklü bir konuşma ile Kur'an kursu öğreticilerine seslendi.

Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi'nde 20 Eylül Cumartesi günü düzenlenen seminer  Başkanlık Vaizi Süleyman Duman kürsüde yerini aldı. "Eğitim öğretim yılımız hayırlı olsun. Hayırlı ve mübarek geçsin" diyerek konuşmasına başlayan Başkanlık Vaizi Duman, Bilecik'te apılan çalışmalarla ilgili bilgi edindiğini bildirerek; "Her alanda olduğu gibi Bilecik'te hanımlara yönelik faaliyetlerin çok önde olduğunu, çok ileri gittiğini, en küçük beldelerimizde bile Kur'an kursu açıldığını gördük. Din öğretimine hanımlarımızın ne kadar hassas olduğunu gördük. Darısı erkek öğretmenlerimizin, erkek cemaatimizin, erkek kurslarımızın başına. O konuda da önemli sinyaller aldık, önümüzdeki günlerde güzel gelişmeler olacağını öğrendik." dedi.

"EĞİTİM BEŞİKTEN MEZARA KADAR"

Konuşmasında eğitime vurgu yapan Duman; "Eğitimde geç kalmak diye birşey yok. Ama bulunduğumuz yerden devraldığımız sorumluluğu gereğince yerine getirebiliyorsak, onu olması gerektiği gibi yapmaya çalışıyorsak, bu konuda samimiyetle, çağdaş eğitim yöntemlerini de kullanarak, samimiyetle halis niyetlerle bu işi yürüttüğümüz taktirde başarılı olmamak diye bir durum söz konusu değil. Başarı arkasından gelecektir inşallah. Bizler şu anda gördüğümüz tabloyu; birbirimize destek olarak, tecrübelerimizi paylaşarak, sıkıntıya düştüğümüz yerlerde daha tecrübeli arkadaşlarımızla istişare ederek, yetkililerle istişare ederek daha iyiyi daha güzeli elde etmek durumundayız. Bunun için de hiçbir engelimiz yok diye düşünüyorum. Ben hepinizin kendi alanında seçilerek bu işi üstlendiğiniz için bu işin ehli olduğunuzu düşünüyorum. Sizler de böyle düşünün. Her gün mükemmeli yapmak, kendimizi geliştirmek için iki türlü çaba sarfedececeğiz. Bir taraftan öğrencilerimizi mükemmel bir şekilde yetiştirirken, kendimizi de yeterli görmeyerek sürekli yenilemek, sürekli kendimizi daha güzel vasıflarla, bilgilerle donatmak durumundayız. Dinimiz bize bunu söylüyor. Eğitim beşikten mezara kadar. Eğitimin yaşı, çağı yok. Tabiki eğitimin kalıcı olması için ilkokul, ortaokul eğitim dönemleri çok önemli ama bize gelen her insana aynı gayreti göstermek, onların ihtiyaçlarına cevap vermek görevimiz. " şeklinde konuştu.

Toplumda her kesimin, her meslek erbabının üzerine düşen görevlerin olduğuna vurgu yapan Duman; "Herkesin kendine göre hizmeti önemlidir. Onu iyi yapmak durumundadır. Ama bizimki Kur'an hizmetidir. Allah yoluna insanları davet hizmetidir. İşin manevi yönü uhdevi yönü olmayan birşey. Herşey maddi yönü ile birlikte manevi yönü ile ele alındığında Allah rızası, insana saygı boyutuyla ele alındığında zannediyorum bizim yaptığımız işin ötekilerden daha ayrıcalıklı bir iş olduğunu hepiniz takdir edersiniz. " ifadelerini kullandı.

"İLAHİ MESAJIN EĞİTİM ANLAYIŞIYLA EĞİTMELİYİZ"

Başkanlık Vaizi Süleyman Duman konuşmasını şöyle sürdürdü; "Şimdiki nesiller şanslı. İmam Hatiplerimizin her gün sayısı artıyor. Yıllarca uğraşıp yapamadığımız şeyler son zamanlarda yapılıyor. Ben Diyanet İşleri Başkanlığı'nda Hukuk Müşaviri olduğumuz zamanlarda aylarca yıllarca kanun yazdık. Normal liselerimizde de peygamberimizin hayatı okunsun, Kur'an-ı Kerim dersleri okutulsun, isteyenlere takviye din dersleri verilsin, biz bunları defalarca yazdık. Yönetmeliklerini hazırladık bugünlere nasipmiş. Madem ki velilerimiz çocuklarını bizlere teslim ediyorlarsa onları iyi eğitmemiz lazım. Onları ilahi mesajın eğitim anlayışıyla, peygamberimizin terbiye ve eğitim anlayışıyla yetiştirmek durumundayız. Hep empati yapmamız lazım. Ben veliyim, çocuğumu alıp öğretmene teslim ediyorum. Ondan nasıl bir eğitim vermesini istiyorsam, öyle bir eğitim vermeliyim. Şiddete dayalı bir eğitim vermesini ister miyim? Hayır istemem. Azarlamasını, kötü söz söylemesini istemem. O halde biz eğitimciler olarak çocuklarımıza da bize teslim edilen yavrularımıza da nasıl eğitmenlik yapılması gerekiyorsa, nasıl öğretmenlik yapılması gerekiyorsa öyle yapmalıyız. Çünkü onlar bizim çocuklarımız. Empati çok önemli. 

Hem eğitim hem ahlak bakımından düşünmemiz lazım. Günümüzde eğitimin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Daha anasınıflarına veriliyor, daha öncesi dönemlerde veriliyor. Özel dersler aldırılıyor. Daha sonra da öğretmeni soruşturuyor veliler. Okullarda kameralar var, veliler oradan görüyor. Öğretmen öğrenciye nasıl davranıyor? Öğrenciler ne yapıyor? Bu kadar önemli bir husus. Eğitim ne kadar önemli olduğunu vurgulamak için bunları söylüyoruz. Bize teslim edilen çocuklarımızı çok iyi hazırlayalım. Madem insan diyoruz, peygamberimiz diyoruz, onların şahsiyetlerini kimliklerini, doğru dürüst tek yüzlü güzel insanlarolarak yetiştirelim istiyoruz. Bu konuda hassasiyet göstermemiz gerekiyor. " dedi.

"KUR'AN-I KERİM EĞİTİMCİLERİN İLKESİNİ SÖYLÜYOR"

Konuşmalarını Ayet ve hadislerle süsleyen Başkanlık Vaizi Süleyman Duman, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in Kur'an Kursu eğiticilerine mesajları olduğunu belirterek, eğiticilerin mesajları tekrar tekrar okumasını istedi. "Bu mesajları tekrar tekrar okuyalım. Kendimize ilke haline getirelim. Bu mesaj sürekli önümüzde dursun." dedi.

Başkanlık Vaizi Durmaz, kendisini de öğretmenlik yaptığını, eğitimci olduğunu söylerken; "Yaptığımız işe çok önem vereceğiz. Alelade bir meslek değil, eğitim çok önemli bir meslek. Kendimizi sürekli yenileyeceğiz. Öğrenciler hiç unutmuyorlar. Nasıl bir öğretmen gördüklerini sürekli hatırlıyorlar. Onun için sözlerimizle, davranışlarımızla sevecenliğimizle, şefkatimizle Kur'an-ı Kerim eğitimcilerin ilkesini söylüyor. 'Allah'ın rahmeti sayesinde sen ashabına, arkadaşlarına, o insanlara çok güzel davrandın. Çok yumuşak, sevecen davrandın. Eğer sen katı kalpli olsaydın, sert olsaydın, onları etrafında tutamazdın, dağılır giderlerdi. Sana güvenmezler, söylediklerine değer vermezlerdi.' ilkeniz sürekli bu olmalı. 

"EN ÖNEMLİ PRENSİP KOLAYLAŞTIRICI OLMAK"

Eğitimle ilgili en önemli konulardan birinin kolaylaştırıcı olmak olduğunu söyleyen Duman; "İşin kolayını bulalım, zorlaştırmayalım. Aferim demekle dilimiz aşınmaz. Ama ben kendi öğretmenliğimde de gördüm. Sanki 'aferim yavrum' dese, bir not fazla verse fakirleşecek. Aferim diyelim, maşallah diyelim, ödüllendirelim, kolaylaştıralım. Modern eğitimin bundan kolay şartı yok. Modern eğitimde ileri gitmiş ülkeler bunu uyguladığı için ileri gidiyorlar. Nedir? Öğretmek. Kaidesince öğretmek. Ama kolaylaştırarak öğretmek, sevecen öğretmek. Nefret ettirmeyin." ifadelerini kullandı.

Kendi öğrencilik hayatından da kısa kesitler sunan, yaşam öyküleri ile konuşmasına renk katan Başkanlık Vaizi Duman; "Güya bizi iyi yetiştirmek isteyen öğretmenler sayesinde dağıldı gitti. Okulun olumsuz propagandası oldu. Tamam 60'lı yılların eğitim sistemi. Onlar da öyle görmüşlerdi. Onları da cami hocasına teslim ederlerken; "Eti senin, kemiği benim" demişti. Yok öyle şey artık. Eti de bizim, kemiği de bizim, kalbi de bizim, ruhu da bizim çocukların. Bizim orada eğittiğimiz, terbiye verdiğimiz insanların ruhu var. Onlarında duyguları var. Onun için kolaylaştıracağız, seveceğiz, onlar bizi annesi, babası, ablası gibi görecek. Bize sorunlarını açma cesareti göstercek. İcabında annesiyle konuşma cesareti gösteremediği konuları sizinle konuşacak. Bunu yapabiliyorsanız iyi öğretmensiniz, yapamıyorsanız kusura bakmayın ama iyi öğretmen değiliz. Öğrenci bize açılamıyorsa, problemlerini bize anlatamıyorsa iyi öğretmen değiliz. Buna göre çağdaş yöntemlerle pedagojinin, uulaştığı bugünkü yöntemlerle istifade ederek en güzel eğitimi vermek için çaba göstereceğiz. 

"TOPLUM BİZDEN GÜZEL ŞEYLER BEKLİYOR"

Kolaylık ile ilgili hep Allah 'Kolaylık gösterin' derken, orada nokta koymuyor. Arkasından 'zorluk çıkarmayın' diyor. Allah sizin kolay yapmanızı istiyor, zorlaştırmanızı da istemiyor. Rabbimizin Kur'anda dediği gibi 'tatlı dilli, sevecen, derinlikli' olmamız lazım. Öğrenci eve gittiğinde anlaması lazım. Empati yapalım, onlar bizim en değerli varlıklarımız. Bu bayrağı bizden ileri götürmedikçe toplumun ileri gitmesi mümkün olmaz. " dedi.

Başkanlık Vaizi Süleyman Duman; "Ben sizlere güveniyorum. Hepinizin içinde azim var. Gözlerinizden bu konudaki çabanızı, gayretinizi hissediyorum. Hergün daha büyük bir aşkla, çaba göstererek çalışarak bu işi başaracağız. Toplum bizden güzel şeyler bekliyor. Biz de toplumumuza beklediği güzel şeyleri vereceğiz. Eğitim öğretim yılımız hayırlı uğrulu olsun. Allah hepimize hem bu dünyada, hem öteki dünyada iyilikler güzellikler versin. " diyerek konuşmasını sonlandırdı. 

"KUR'AN-I KERİM; BEREKETTİR, BOLLUKTUR, HUZURDUR"

Diyanet İşleri Başkanlığı Vaizi Süleyman Doğan'ın konuşmasının ardından İl Müftüsü Necati Akkuş kürsüde yerini aldı.

Müftü Akkuş sözlerine Arif Nihat Asya'nın; "Besmele ekmeğimizin bereketiydi. İki cihanda aziz ümmet İslam ümmetiydi. Konsun yine pervazlara güvercinler. Hu hu'lara karışsın aminler. Mübarek akşamdır gelin ey fatihalar, yasinler." sözleri ile başlarken, birbirinden önemli konulara dikkat çekti. 

Müftü Akkuş; "Kur'an berekettir, bolluktur, huzurdur, refahtır. "derken; Kur'an eğitiminin önemine vurgu yaptı. Yüzde 99'u Müslüman olan ülkemizde Kur'an-ı Kerim okuma oranının da bu oranlarda olması gerektiğini söyleyen Müftü Akkuş; "Kur'an okuma oranı yüzde 99 olmalı. Niye? Çünkü her birimiz Müslüman evladıyız. Rabbimize ihtiyacımız var. Ancak ondan yardım istiyoruz. Ondan yardım istersek onun bize gönderdiği kelamı ile konuşmak isteriz. Kur'an okumak 'Rabbi ile konuşmak' demektir. Arzu ederiz ki her bir Müslüman kardeşimiz Rabbi ile doğrudan doğruya konuşsun. Kur'an Allah'ın kelamıdır. Bu münasebetle arzum odur ki Bilecik'te bizim misyonumuz bu olmalıdır. " dedi.

"HER KÖYDE BİR KUR'AN KURSUMUZ OLMALI"

Müftü Akkuş şöyle devam etti; "Birinci derecede hedefimiz en az 100 nüfusu olan her köyde bir Kur'an kursumuz olmalı. 100 nüfusu bulunduran her köyde, her mahallede, her beldede bir Kur'an kursumuz olmalı. 50 hanımefendi varsa bir hocamızın ders vermesi gerekir. Artık çok daha iyi anlaşıldı ki şu son dönemlerde şu memlekette vefat edip Huzur-u İlahi'ye vardığında 'Besmeleden habersiz' olduğundan dolayı Rabbi karşısında mahçup olan erkek, kadın, yaşlı, genç kim varsa; her birinin sorumluluğu artık bizim üzerimizdedir. Bu vebali bizden başka taşıyan kimse yoktur. 

Bunun bilincine şuuruna varmalıyız. Allah-u Teala'nın huzuruna vardığında 'Besmeleden habersiz' olduğundan dolayı mahçup olacak, yüzü kızaracak, azarlanacak, cazalandırılacak her kişinin vebali bizim üzerimizedir. Bizim hedefimiz mümin kardeşlerimizin en az %99'unun Kur'an okur olmasıdır. Besmelenin içini doldurmak gerekirse; Kur'an okumanın yanında ahlaki değerlere sahip olması, milli manevi değerlere sahip olması, ibadetini, iman esaslarını bilmesi, kalbinde tereddüt olmaması, samimi, şuurlu, dosdoğru bir Müslüman olması besmeledir. Besmele bizim ekmeğimizin bereketidir. Anadolu'da bir laf var; kıran, döken, yaramaz olan çocuklara 'Besmelesiz' derler. Çünkü besmeleden haberi olan Allah'tan haberi olur, kendinden, büyüğünden, küçüğünden haberi olur. Milletinden, vatanından, devletinden, bayrağından haberi olur. Besmele'den haberi olanın hayır adına herşeyden haberi olur ve Şer'den uzaklaşır. Bizim asıl misyonumuz budur. İnsanımızı besmele ile tanıştırmak. Besmele ile bu şekilde barıştırmak, yeniden besmele ile buluşturmaktır. Bu noktada bütün kardeşlerimizin, Kur'an Kursu öğreticisi olarak burada bulunan hanımefendilerimizin misyonu böyle olacak. Rabbinin huzuruna besmelesiz giden herkesin hakkı bizim üzerimizde. 7'den 70'e her bir kişinin hakkı ve sorumluluğu var. " şeklinde konuştu. 

Konuşmaların ardından Müftü Yardımcısı Ahmet Tokgöz, Kur'an Kursu eğiticilerinin sorularını cevapladı.

 

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.