"YENİ TÜRKİYE SÖYLEMDE KALMASIN"

"YENİ TÜRKİYE SÖYLEMDE KALMASIN"

Memur Sen'e bağlı Sağlık Sen Bilecik Şubesinin açılış töreni için ilimize gelen Sağlık Sen Genel Başkanı Metin Memiş; "Yeni Türkiye söylemde kalmasın" ifadeleri ile sağlık çalışanlarının beklentilerini dile getirdi.

H. Türker ÇOBAN

Memur Sen'e bağlı Sağlık Sen Bilecik Şubesinin açılış töreni yapıldı.

Sağlık Sen Bilecik şubesinin İstiklal Mahallesi Ali Rıza Özkay Caddesi Cihan Apt. No:3 Kat 4 adresinde gerçekleştirilen açılışına Sağlık-SEN Genel Başkanı Metin Memiş, İl Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz, Halk Sağlığı İl Müdürü Uzm. Dr. Ömer Balcı, İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Muhammet Akgül, Memur Sen İl Başkanı Güray Karamankaya, Eğitim Bir Sen İl Temsilcisi Ahmet Selöz, Sağlık Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Sağlık Sen Bilecik Şubesi yönetimi ve sendika üyeleri katıldı.

Sendika binasının açılış kurdelasını; Sağlık-SEN Genel Başkanı Metin Memiş, İl Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz ve Sağlık Sen Bilecik Şube Başkanı İrfan Yelken birlikte kestiler. Açılış kurdelasının kesilmesinin ardından Sağlık-SEN Genel Başkanı Metin Memiş basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Genel Başkan Memiş; Ayn El Arab'da süren İŞİD saldırısının ülkemiz üzerine etkilerinden çözüm sürecine ve sağlık çalışanlarının sorunlarına kadar bir çok konuyu gündeme getirdi.

"DEMOKRASİNİN TAŞLARI YERİNE OTURMAYA BAŞLADI"

Sağlık Sen Bilecik Şubesinin mülkiyetini aldığı ofisin açılışı için Bilecik'e geldiğini hatırlatarak sözlerine başlayan Genel Başkan Memiş; "Bilecik'te Sağlık Sen uzun yıllardan beri yetkili sendika. Burada olduğu gibi Türkiye genelinde de 206 bin üyemizle Türkiye'nin sağlık hizmetleri kolunda en büyük yetkili sendikasıyız. Bu anlamda Türkiye'deki yeni sendikacılık anlayışı ile beraber, hem hak arama mücadelesinde, hem millet adına söz söyleme mücadelesinde hem tüm mazlumların sesi olma konusunda, Memur Sen olarak göstermiş olduğumuz Akif İnan abimizin bize çizmiş olduğu yolda bu sendikal mücadeleyi veriyoruz. Elbette ülkemizde demokrasinin taşları son 12 yıldır yeni yeni oturmaya başladı. Bu süreç içerisinde birçok badireleri millet olarak hep beraber atlattık. Öncelikle Türkiye'nin güçlü bir ülke olmasını istemeyen başta küresel güçler ve onun işbirlikçileri ülkemiz üzerinde derin oyunlar oynamak istediler. Gezi eylemleri ile beraber başlattıkları milletin iradesini elinden alma girişiminde başarılı olamadılar.  17 Aralık ve 25 Aralık operasyonları ile bu süreci devam ettirmek istediler. Yine bu planları da bozuldu. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yine bir takım ayaklanmalarla mezhep çatışması başlatmak istediler, bu da olmadı. Şu an toz pembe olan bir Türkiye'de son günlerde bakıyoruz ki kan gölüne çevirmek isteyen, yine Türkiye'deki milletin birliğini beraberliğini bozmak isteyen küresel güçlerin oyunu ile malesef karşı karşıyayız. " dedi.

"ÜLKEMİZDE DERİN BİR OYUN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ"

Sağlık Sen Genel Başkanı Metin Memiş şöyle devam etti; "Elbette bölgemiz ateş çemberi içerisinde. Bölgemizde özellikle Suriye'deki yıllardır süren savaş Irak'ta süren savaş, Mısır'da demokrasinin askıya alınması ve Filistin'deki Flistinli kardeşlerimizin İsrail tarafından katledilmesi, bunların hepsine bakacak olursak arada kendini koruyan muhafaza eden demokrasiyi geliştiren, milletine sahip çıkan bir ülke Türkiye var. O zaman 'Türkiye'de oyunlarımızı oynayalım. Türkiye'yi bölelim' mücadelesi var.  Tabi şöyle akacak olursak Türkiye 2 milyona yakın Suriye'li kardeşimize ev sahipliği yapıyor. Allah kimseyi evinden barkından uzak etmesin. Oradaki insanlar savaş nedeni ile ülkemizdeler. Elbette ki biz millet olarak ensarlık görevimizi yapacağız. Bugün açtığımız gibi o kardeşlerimize kucak açacağız. Ama İŞİD'in Kobane'ye saldırmasını bahane ederek bu ülkede milletin bölünmesine neden olmaya çalışanları, bu ülkede nasıl ki İŞİD bir katliam yapıyorsa, aynı katliamı kendi kardeşlerine yaparcasına bir sokak eylemleri başlatılmasını kabul etmiyoruz. Bunun ülkemizde derin bir oyun olduğunu düşünüyoruz ama milletimizin feraseti, milletimizin birliği beraberliği bu oyuna müsade etmeyecek. 

"KOBANE'Yİ BAHANE EDEREK KARDEŞ KAVGASI ÇIKARMAK İSTEYENLER..."

Bakın Kobane'de 200 bine yakın Kürt kardeşimiz ülkemize getirildiler. Getirilmeden önce bugün açıklama yaptı hükümet yetkilileri. Oraya her ay 200 tır dolusu gıda yardımı yapıldığını söylediler.  Ama Kobane'yi bahane ederek bu ülkede kardeş kavgası başlatmak isteyenler, bu ülkede milleti birbirine kırdırmak isteyenler, özellikle çok iyi giden çözüm sürecini sabote etmek kaydıyla Türkiye'deki bu Çanakkale ruhunun yeniden canlanmasını istemeyenler düğmeye bastılar. İnşallah bunların oyunları tutmayacak. Bize millet olarak birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi bozmadan bu ülkenin geleceğine sahip çıkmak çözüm sürecinin de sonuna kadar devam etmesini sağlamak düşüyor. Bu yapılan oyunların hiçbirine millet olarak kanmamamız gerekiyor.  Bu eylemleri yapan vandallığın ötesinde birşey. Ama bir milletin tamamını bu vandallığı yapıyor gibi göstermek de yanlış olur. Oradaki bir terör grubunun yapmış olduğu eylemler derneğiyle çözüm sürecinin kesinlikle sekteye uğramaması gerekiyor. 

"YENİ TÜRKİYE SÖYLEMDE KALMAMALI"

Biz yeni Türkiye'nin yeni döneminde özellikle çözüm sürecinin aynı kararlılıkla devam etmesini, yeni anayasanın mutlaka biran önce yapılması gerektiğini hep beraber gördük. Yargıda yapılan son seçimlerle beraber de gördük. Bu ülkede yargı bağımsılığını önemsiyorsak yeni bir anayasa, milletin anayasasının biran önce yapılması gerektiğini de gördük ki 'Yeni Türkiye' söylemi söylemde kalmamalı. Mutlaka yeni anayasa yapılması, iktidarı ile muhalefeti ile, milletin seçtiği bütün milletvekillerinin elinin taşın altına koymak kaydıyla yeni anayasanın yapımına da biran önce devamı getirilmeli. 2011 yılından bu yana gelen yeni anayasa çalışması var. Ama yarım kaldı bunun devam etmesi gerekiyor. 

Tabi bu yeni Türkiye döneminde özellikle son 12 yıldır Sağlık dönüşümlerinden bahsediliyor. Sağlıktaki memnuniyetin %39'lardan %76'lara çıktığı belirtiliyor. Sağlığa erişimin yükseldiği gibi bir memnuniyetten bahsediliyor. Ama bu memnuniyetten bahsederken, sağlık çalışanlarına teşekkürün ötesinde bir iyilik neredeyse yapılmadı. Sendikamızın almış olduğu kazanımlar dışında. O zaman önümüzdeki bu yeni dönemde sağlık çalışanlarının da yeni Türkiye'de yeni bir dönüşüme ihtiyacının olduğu da kesin. Bu anlamda özellikle sağlıkdaki şiddetin önüne geçilmesi ve şiddete sıfır tolerans gösterilmesi bunun yanında sağlıktaki mobbingin biran önce bitirilmesi, iş yükünün azaltılması ki istihdam politikalarının yeniden yapılandırılması. Döner sermaye adaletsizliğinin ortadan kaldırılması, sağlık çalışanlarının almış oldukları ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması gibi birçok sorunların da bu yeni Türkiye döneminde gündeme gelmesi ve çözülmesi gerekiyor. 

"SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YIPRANMA PAYI İSTİYORUZ"

Biz sorumlu sendikacılık anlayışımızla 2009 yılında yetkili sendika olduk. O günden bu güne kadar birçok kazanımı elde ettik ama bizim en büyük kazanımımız 13 Mayıs tarihinde 12 Mayıs hemşireler günü dolayısıyla yapmış olduğumuz bir toplantı vardı ki o toplantıya Türkiye cumhuriyetinin cumhurbaşkanını, Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman başbakandı. Davet etmiştik kendisini programımıza. Orada gür bir sesle şunu ifade etmiştik; sağlıkda bir başarı var. Sağlıkda bir memnuniyet var. Bu başarıyı sağlayan, sağlıkda dönüşümün gerçek mimarları sağlık çalışanları. Ama sağlık çalışanları bu dönüşümde hak ettiklerini alamadılar. Onun için öncelikle biz 'Sağlık çalışanlarına yıpranma payı istiyoruz' dedik. Sayın cumhurbaşkanımız orada kürsüde sağlık çalışanlarına 5 yıla 1 yıl yıpranma payı verilmesi noktasında çalışma yapılması talimatını verdi. İnşallah bu konu meclise gelecek ve inşallah bunu biz bir çalıştay oluşturmak kaydıyla; Çalışma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile hangi sağlık çalışanına ne kadar yıpranma payı verilmesi konusunda çalışacağız. İnşallah ya bir kanun teklifi olarak, yada torba yasa düzenlemesinde sağlık çalışanlarına yıpranma payı verilmesini bu yıl içerisinde elde edeceğiz. 

"SAĞLIK ÇALIŞANLARI GELECEK ENDİŞESİ YAŞIYOR"

Bunun yanında lisans tamamlama konusunda 3-4 yıldır üzerinde durduğumuz konu ebelik, hemşirelik ve sağlık memurluğu konularında lisans tamamlama yapıldı. Bunun dışında kalan bölümlerde 100 bin arkadaşımızın beklediği lisans tamamlama konusunda da şu an çalışmalar bitmiş olmasına rağmen YÖK bu konuda adım atmamıştır. Bu konuda da talepte bulunduk. Sayın cumhurbaşkanımız orada yine yıpranma payı ve lisans tamamlama konusunda da talimat verdi. Bu konuyu da takip ediyoruz. 100 bin arkadaşımızın inşallah lisans tamamlamasını sağlamış olacağız. Bunun yanında bürokratik oligarşiye takılan aslında imkanı olduğu halde yapılmayan kreşler. Yani sağlık çalışanlarının çocuklarını güvenli bir yere bırakma isteğine karşın kimi yerde keyfi uygulama, kimi yerde imkansızlıklar nedeni ile yapılamayan kreşler vardı bu konuda da sayın başbakanımızdan talepte bulunduk. Bu konuda da geçtiğimiz haftalarda Sağlık Bakanlığı bir genelge göndermek kaydıyla imkanı olan yerlerde kreşlerin biran önce açılması, imkanı olmayan yerlerde de yeni fiziki mekanlar oluşturulması ile alakalı bir genelge gönderildi. İnşallah sağlık çalışanlarımızın da bu mağduriyetleri ortadan kalkmış olacak. Bizim sağlık çalışanları adına en önemli talebimiz, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması konusu. Bugün almış olduğumuz döner sermayelerimiz, ek ödemelerimiz malesef emekliliğe yansımıyor. Sağlık çalışanları gelecek endişesi yaşıyor. Gelecek kaygısının ortadan kaldırılmasını, bu gelirlerin emekliliğe yansıtılmasının mücadelesini veriyoruz. Önümüzdeki süreçte bizim Sağlık Sen olarak en temel talebimiz ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması olacak." şeklinde konuştu.

"HAK ARAMA MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEĞİZ"

Sağlık çalışanlarının sorunları ile ilgili açıklamalarının ardından Sağlık Sen Genel Başkanı Metin Memiş; "Sağlık Sen ailesi olarak bizler sorunlardan nemalanan değil, sorunların çözümlerini ortaya koyarak diyaloğa açık, müzakereci bir sendikal anlayışımızla bugüne kadar ne kazandıysak bundan sonra da inşallah aynı mücadelemizde sağlık çalışanlarımızın, sosyal hizmet çalışanlarımızın haklarının aranması mücadelesinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi.

Genel Başkan Metin Memiş, Sağlık Sen Bilecik Şube Başkanı İrfan Yelken'e sendikalarına ve Bilecik'e kazandırmış olduukları binadan dolayı teşekkür etti. Yelken'in Sağlık Sen'e uzun yıllar destek verdiğini belirterek binanın hayırlar getirmesi temennisinde bulundu. 

Konuşmaların ardından Bilecik Şube Başkanı Yelken, Sağlık Sen Genel Başkanı Metin Memiş'e üzerinde Osmanlı armasının bulunduğu bir tablo hediye etti. Sağlık Sen Genel Başkanı Metin Memiş ise İl Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz ve Halk Sağlığı İl Müdürü Uzm. Dr. Ömer Balcı'ya plaket takdim etti.

 

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.