Büyüklerden biri şöyle demiş: “Derviş kısmının siyasetle işi olmaz, siyaset isteme mesleğidir, oy istemekle başlar, dervişlik ise verme mesleğidir.”

Siyaset kelimesinin kökeni seyislikten geliyor. Seyis ise at bakıcısı demek. At bakıcısı ne yapar, atı tımarlar, onu “idare eder” ki at hırçınlaşmasın, uslu uslu dursun... Siyasetin aynı kökten gelmesi, idare edilenler yani bizler için çok hoş da değil, laf aramızda…

Ancak her siyasetçi de bu tanıma uymuyor, haksızlık etmeyelim.

Ocak sonu itibari ile Ak Parti il başkanlığına seçilen değerli ağabeyimiz Kadir Bayrak da bu tanıma uymayan siyasetçilerden…

Kadir Bey’in, ya da müsaadenizle her zaman hitap ettiğim gibi Kadir Ağabey diyeyim, Kadir Ağabey’in il başkanlığı ihtimalini ilk duyduğumda, belki başka tanıyanlar gibi, bu kadar dürüst, temiz bir kişinin siyasetin üst basamaklarına çıkması nasıl olur diye düşünmeden edemedim. Her ne kadar kendisi kurucu üye de olsa il başkanlığı çok farklı bir görevdi.

Açık söylemek gerekirse, bu şekilde düşünenler Kadir Bayrak’ın siyasetin kendine has ve ne yazık ki olumsuz algısı olan dünyasına girmesine razı olup olmamakta çok emin olamadılar, olamadık.

Ancak böyle düşünürsek siyaset bu algıdan nasıl kurtulacak? Daha ne kadar zaman özellikle yerel siyaset dendiğinde torpil, iş bitirmeler akla gelecek? Şunu düşündüm, Ahmet Davutoğlu gibi bir akademisyen şu anda başbakanımız, kendilerinin meydan siyaseti diline çok yakın olduğu söylenemez, bu konuda kendini zorladığı açıkca görülüyor ama samimiyetine, dürüstlüğüne, temizliğine, gecesini gündüzünü milleti için harcadığına kimsenin şüphesi yok. Bunu düşününce şöyle demeden duramadım: Davutoğlu gibi bir Başbakan’a Kadir Bayrak gibi bir il başkanı çok yakışacak...

Şuna eminim ki, Kadir Ağabey’in siyaseti bildiğimiz manâdaki siyaset olmayacaktır. O elinden geldiği kadar tüm gayretini Bilecik ve halkı için ortaya koyacaktır. Siyasetin bazen çok kirlenen dünyasına hiç bulaşmayacaktır.

Bilenler bilir, Kadir Bayrak aynı zamanda Kardelen Dergisi’nin editörü ve yazarıdır. Kişisel olarak yazılarını çok severim ve çok daha fazla yazmasını arzu ederim. Başkanlığı ile ilgili tek korkum yoğunluğu ile yazılarının aksaması olacaktır. Ama belli olmaz, bazen insan yoğunken daha üretken olabiliyor, belki de kendisinin daha sık yazmasına vesile olur bu durum...

Allah Kadir Ağabey’in ve onun gibi ülkesi için samimi gayret ile çalışan, çalışacak tüm zevatın yardımcı olsun inşallah…