Alkol ve Sigara
Kurulay Yılmaz - Köşe Yazısı
01-07 Mart arası Yeşilay haftası dır. Hafta içinde sigara, alkol ve uyuşturucunun zararları hakkında bilgilendirme ve çalışılmalar yapılır. Fakat yetkili, etkili konumda olanların çoğu bu illeti kullandıklarından etkinlikler cılız olmaktadır. Aslında konu çok ciddidir.
Sigaradan, alkole ve uyuşturucuya kadar uzanan zincirin halkaları günden güne artıyor. Her yıl sigara, alkol ve uyuşturucu tüketimi hızla artmaktadır. Ülkemizde sigaraya başlama yaşının 14-13 yaşlara indiğini de herkes bilir. Alkol ve uyuşturucunun durumu da sigaradan farklı değildir
Sigara, alkol ve uyuşturucunun zararları saymakla bitmez. Etkileri yorgunluk, iştahsızlık, uykusuzluk, sıkıntı ve zihni faaliyetlerde yavaşlama şeklinde görülür.
Uzmanların bildirdiklerine göre; Akciğer kanseri başta olmak üzere dudak, boğaz, gırtlak ve yemek borusu kanseri, böbrek, mide rahatsızlıkları, zehirlenmeler, damar sertlikleri meydana gelir. İdrar yolları, mesane kanseri, pankreas kanseri, hipertansiyon ve enfarktüse sebep olur. Kadınlarda meme kanseri yapar. Gebe kadınlarda erken doğuma sebep olabilir. Yüz anormallikleri görülür. Beyinde hasar yapar. Zekâ geriliği meydana gelir. Suç işleme eğilimi ve intihar teşebbüsleri olur. Trafik kazaları artar. Karaciğer de tahribat yapar. Vücudun savunma mekanizması zayıflar.. Bunlar gibi daha onlarca zararları vardır. Bu zararlar herkes tarafından az çok bilinir. Dünya Sağlık örgütü (WHA) Her yıl sigaradan, alkol ve uyuşturucudan ölenlerin korkunç boyutlarda olduğu bildirmektedir. Fakat alışkınlar artık onları bırakmak için gerekli iradeyi gösteremezler.
“Sigara veya alkol içiyorsak zararı bize” diyerek akıllarınca bir çıkış yolu bulduklarını düşünürler. Aslında zararları yalnız kendilerine değildir. Düşüncesizce yapılan bir davranış olarak ta görülemez. Diğer insanlara zarar veren bir davranıştır. Sigara içilen ortamlarda bulunmak zorunda kalanlar aynen sigara içenler gibi etkilendikleri bilinmektedir. Sigara içen bir kişinin, yanındaki içmeyen eş ve çocuklarına günde 14 sigara içiyormuş gibi etkilendiği ilmi otoriteler ifade etmektedir. Gebe kadınların sigara, alkol ve uyuşturucu kullanmaları çocuklarda bazı arızaların çıkmasına sebebiyet vermektedir. Dünya sağlık teşkilatı: Miktarı ne olursa olsun içki içmeyi alışkanlık haline getirenlerin hepsinin alkolik olduğunu bildirmektedir. Ord. Prof. Fahrettin Kerim GÖKAY: “Alkoliklerin hemen hepsi bira içerek başlamışlar, sonunda tımarhanelere ve hapishanelere düşmüştür.” İfadesini kullanmıştı.
Amerikan çevre sağlığı örgütü (EPA) nün bildirdiğine göre ABD de yılda 500 kişi pasif sigara içici olduklarından ölmektedirler. Başka bir ifade ile sigara içilen ortamlarda yaşadıkları için ölmektedirler. Amerikan Kanser Derneğinin bildirdiğine göre eşi sigara içen iki misli kansere, dört misli kalp hastalıklarına yakalanma riski ile karşı karşıyadır.
Alışkınlar sigarayı bırakamıyor olabilirler. Ancak kesinlikle içmeyenlerin, özellikle çocukların yanında içmemelidirler. Sigara içenin, çocuğuna; “Sigara kötüdür içme” demesi bir şey ifade etmez.
Kendisini centilmen göstermek isteyen bazı kişiler “Sigara içersem rahatsız olur musun, içebilir miyim?” Gibi sözde nezaket görüntüsü vermeye çalışması inandırıcı değildir. Kesinlikle sağlığına zarar verdiğini çok iyi bilirler. En az zerresinin dahi nesilden nesil e intikal eden zararları olduğunu konunun uzmanı bilim adamları bildirmektedir.
Sigara ve alkol kullananlar çevre temizliğine karşı duyarsız dır lar. Sigara izmaritlerini, boş bira kutularını rast gele sağa sola atmaktadırlar. Beş adım ötedeki çöp kutusuna atmayı bile düşünmüyorlar.
Bir başka hususta orman yangınlarına sebep olmaktadırlar. Piknik alanlarında ve ya orman kenarından geçen yollarda, söndürmeden atılan izmaritler büyük orman yangınlarına sebep olmaktadır. Orman yangınlarının çıkış sebeplerinin ilk sırasını teşkil etmektedir.
Okullarda öğretmenler, idareciler, öğrencilerin göreceği yerlerde sigara içmemelidirler. Öğrenciler genellikle öğretmenlerini örnek alır. Öğretmen kötü örnek olmamalıdır.
Devletimiz, kapalı alanlar da ve toplu taşıma araçlarında sigara içilmesini yasaklamıştır. Doğru bir karardır. Ancak bu konu bile sulandırılmaya kalkılmaktadır. Kuralları ihlal edenlere karşı caydırıcı daha ağır müeyyideler uygulanmalıdır.
Bu illetlere karşı samimiyetle daha duyarlı ve daha ciddi mücadele edilmelidir.
En iyisi karar verip sigarayı ve alkolü derhal bırakmalıdır. Üç beş gün, en fazla bir hafta iradesini kullanıp bu illetten kurtulmalıdır.
Sigarasız ve alkolsüz sağlıklı yaşamlar dileğiyle.
Konu ile ilgili bir anı paylaşarak yazımı bitirmek istiyorum;
Yolda yürüyordum. 16-17 yaşlarında olduğunu düşündüğüm bir genç, parmaklarının arasında sigara yanıma sokularak “Amca ateşini rica edebilir miyim” dedi. Bir an sinirlendim ancak kendimi toparladım. “Ben sigara içmem. Hem büyükten sigara yakmak için ateş istenmez” dedim. Efendi bir çocuğa benziyordu. “Sen gençsin. İki üç sene geçtikten sonra bırakmak istesen de zor olur. En iyisi şimdiden bırak” dedim ve sırtını okşadım. “Teşekkür ederim” dedi ve özür dileyerek ayrıldı. Aradan üç beş ay kadar bir zaman geçmişti. Bir gurup arkadaşı ile bir sokağın başında dikiliyorlardı. Arkadaşlarından ayrılarak yanıma geldi. “Amca ben sigarayı bıraktım” dedi Bende “Aferin. Sen güzel bir hediyeyi hak ettin” dedim O anda cebimde şık bir tükenmez kalem vardı. Hediye ettim. Mutlu bir şekilde ayrıldı.
Bu haber toplam 1631 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.