ŞAHİN’DEN ÇARPICI TESPİTLER
Sinem SAMUR
Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin, ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye üzerinde oynanan hain planlara dikkat çeken Başkan Şahin, Türkiye'de bozulmak istenen istikrarın nedenlerini açıkladı. Başkan Şahin, çarpıcı tespitlerde bulunarak önemli iddiaları ortaya attı.
Ülkemizde bir anda düğmeye basılarak terörün yeniden hortlatıldığını belirten Şahin,"HDP ve onun destekçisi PKK, YDP, KCK, DHKPC ve benzeri terör örgütleri birlikte hareket ederek önce özerklik, sonrasında kurtarılmış kantonlar, bölgeler oluşturma sürecini başlattılar" dedi.
HDP'nin 80 milletvekili kazanmasının ardından terör örgütü ile bağlarını açık açık ifade ettiğini kaydeden Şahin şöyle devam etti:
"Kamuya ait baraj yatırımları, sulama sistemleri, yollar, iş makinaları, okullar, sağlık ocakları, hastahaneler vb halkın refah ve yaşam kalitesini arttırmaya yönelik ne varsa yakılmaya, yıkılmaya başlandı. Polislerimiz, askerlerimiz, kamu çalışanları şehit edilmeye başlandı.
Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Cumhurbaşkanı bu duruma seyirci kalmadı. Terörü bitirme operasyonları başladı. Bir anda Güneydoğu savaş alanına döndü. Tabiki devletimiz, hükümetimiz güçlü. Kısa sürede teröristlere gereken dersi vermeye başladı ve gereğini yapıyor. Devlet gücünü herkes görecek. Yasaların sadece bizler için değil Güneydoğuda yaşayanlar içinde gerekli ve uyulması zorunlu kurallar olduğu herkesçe öğrenilecek.
Türkiye terörün hakkından gelecek. Ancak Türkiye'de çok yakında farklı bir sorun daha gündeme oturacak. Sendikaların masum çalışan istekleri gibi başlayacağı hak arayışı adı altındaki istek ve talepler, işçi hareketleri dışarıdan gelecek desteklerle ekonomiye zarar vermeye yönelecek eylemlere dönüşecek.
Böylelikle Türkiye'nin ekonomik istikrarı bu yolla bozulacak. Bunun sonucu ülkede kaos, işyerlerine zarar vermeler, makinaları, binaları ateşe vermeler gibi Güneydoğu'daki eylemlerin değişik bir versiyonu dış güçlerce planlanıyor.
Birlik, beraberlik, sendikalı düzen, işçi ve işveren ilişkilerinde denge, işyerlerinde büyüme, emekçilerin gelirlerinde artış, işyerinde verimlilik, maliyetlerde azalma, kalitede artış, satışlarda artış, üretimde artış, büyüme ve sonucu çalışan sayısının, sendika üyesinin artışı. Sendikaların yoğunluğunu işçi haklarına ve işyerlerinin devamını hatta büyümesini sağlamaya harcamalıdır. Ancak bu düşünceler dış güçlerle kullanılacak ve toplumda gerginlik oluşturulmaya çalışılacak.
Bugün ülkemizde en büyük sorun herkesin bir başkasını düzeltmeye kalkmasıdır. Oysaki herkes önce kendini düzeltse düzeltecek kimse kalmaz. Toplum düzgün insanlardan oluşur. Bu durum insanlar içinde, sivil toplum örgütleri içinde, siyasiler içinde, her kurum ve kuruluş içinde gecelidir. Başkanı olduğu kurumda delegeleri ele geçirip yıllarca başkanlık yapan birçok sivil tolum örgütü başkalarına rastlamak mümkün. Ama onlara sorarsanız ülkenin düzeltecek çok şeyi vardır.
Birleşmemiz gereken ülkemiz için çok önemli terör olaylarında bile % 85 i oluşturan bizler % 13 lük teröre destek olan grubu değil birbirimizi suçluyoruz. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlerin oyununa geliyoruz. Ülkede istikrar bozulduğunda olacaklar kısaca;
1- Ekonomi bozulur 2- Faizler artar 3- Kurlar yükselir 4- Büyüme oranı düşer veya eksiye düşer 5-Satışlar ve üretim düşer. 6- İşyerleri işçi çıkarır 7- Çalışanlar işlerini kaybetmeye başlar 9- Emekçiler daha da fakirleşir 10- Ülke itibar kaybeder ve güçsüzleşir 11- AB, ABD, Rusya, İsrail ve benzeri emperyalist ülkeler kötü emellerini gerçekleştirir ve ülkemizi daha rahat sömürür.
Türkiye üzerinde şuan bir algı operasyonu yürütülüyor. %51'le Cumhurbaşkanı olmuş Recep Tayyip Erdoğan tartışılmaya açılıyor. %13 oy almış parti bile Cumhurbaşkanı gitmeli diyor. Beğenirsin, beğenmezsin ülkeye büyük hizmetleri olmuş Cumhurbaşkanını yıpratmaya yönelik komplolara, algı operasyonuna bel bağlamak iğrençliktir.
Bugün Türkiye Devleti ezilen halkların, İslam aleminin, Türk dünyasının tek umududur. Birlik ve beraberlik içinde % 85 olarak dış güçlere, emperyalistlere fırsat tanımamalıyız. Hangimizin haklı olduğunun bu saatten sonra çok önemi yok. Kanal İstanbul, yeni havaalanı, nükleer enerji, barajlar vb tesislerin yapılması emperyalist ülkeler için korku yaratacak bir durumdur."
Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.