'ZİRAAT FAKÜLTESİ TİCARET YERİ DEĞİL!'

'ZİRAAT FAKÜLTESİ TİCARET YERİ DEĞİL!'

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş, ziraat fakültesini elma, armut, sebze, meyve yetiştirip satan ticaret yapan bir yer olmaması gerektiğini belirterek, "Biraz niteliğine önem vermek için akademik, ilmi anlamda gelişme göstermek istiyoruz" dedi.

Rektör Prof. Dr. İbrahim Taş ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Genel Sekreterliğine Doç. Dr. Cihan Darcan, üniversitelere bağlı Ziraat Fakültesinde yapılan faaliyetleri hakkında bilgi verdiler. Rektör Taş, kendilerinin üniversite olarak biraz niteliğine önem vermek için akademik, ilmi anlamda gelişme göstermek istediklerini belirtti. Taş, ziraat fakültesinin elma, armut, sebze meyve yetiştirip satan, ticaret yapan bir yer olmaması gerektiğini anlatarak, "Bu fakülteye çok büyük külfetler de getiriyordu. Her fakültenin kendine ait bir bütçesi vardır. Bununla kendini döndürmek zorundadır. Biz bunu bu şekilde yapamazdık çünkü Ar-Ge’ye de aykırı bu durum. Ziraat Fakültesi, Mühendislik Fakültesi bunun Ar-Ge adına çalışması gerekiyor. Bir şeyler yetiştirip satma yeri, bir ticaret yeri değil Ziraat Fakültesi. Biz biraz niteliğe önem vermek için akademik, ilmi anlamda gelişme göstermesini istedik. Hala uygulama alanı olarak devam ediyor. Yine o hocalarımız yararlanıyor buradan. Sadece yetiştirip, satma işlemi gerçekleştirilmiyor. Daha ilmi, akademik çalışmalar gerçekleştiriliyor. Ziraat Fakültesine Aşağıköy'de tahsil edilen yerle ilgili mahkemelik bir süreç var. Çevre Kanununa aykırı bir şekilde 300 kamyona yakın moloz bildiğiniz hafriyat tarım arazisine dökülmüş. Bununla ilgili Genel Sekreterimiz detaylı bilgi verecek" dedi. 

'300 KAMYONA YAKIN MOLOZ TARIM ARAZİSİNE DÖKÜLMÜŞ'

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Cihan Darcan ise, Aşağıköy mevkinde Ziraat Fakültesi ait alanla ilgili mahkemelik bir süreç olduğunu söyledi. Mahkeme süresince o mevkideki çalışmaların devam ettiğinini, ama yetiştiricilikten yana Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verildiğini anlatarak sözlerine şöyle devam etti.

"Faaliyetlerimiz o bölgede hala devam etmekte. Sadece hocamın bahsettiği gibi fakültenin, bilimin yapması gereken çiftçilik değildir. Orada yeni üretilecek Ar-Ge sürecinde elde edilmiş elmalar olmalı. Pazara sunulduğu zaman bu Ziraat Fakültesi’nin elması denilebilmeli. Bu nedenle orası şu anda Ar-Ge yöntemiyle çalışmalar yapılacak yere dönüştürülüyor. Alt yapısı, laboratuvarları hepsi planlanıyor şu anda Aşağıköy mevkindeki Ziraat Fakültesine tahsil ettiğimiz yerle ilgili mahkemelik bir süreç var. Belediye Kanunu, Çevre Kanununa aykırı bir şekilde 300 kamyona yakın moloz bildiğiniz hafriyat tarım arazisine dökülmüş. Hafriyat firmasıyla oradaki hocalarımız anlaşmışlar ve döktürmüşler. Söylenene göre düzlemek sel baskınını önlemek amacıyla yapılmış. Devlet Su İşleri orada sel baskını hakkında raporunu tutmuş. Olmayacağını belirtmiş. Sel baskını olabilecek yerlerde önlemini almış. Biz Cumhuriyet Başsavcısını suç duyurusunda bulunduk. Oradaki hocalar ve firma hakkında bulunduk. Savcılıkta şu anda. Biz kuruma sahip olmakla alakalı görevimizi yaptık. O zamanki rektöründe haberi yokmuş bu durumdan” dedi. 

 

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 3668 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum