ŞADİ  ERDAL

ŞADİ ERDAL

BAŞBAKAN ’KRAL ÇIPLAK’ DEDİ

BAŞBAKAN ’KRAL ÇIPLAK’ DEDİ

Başbakan Erdoğan’ın Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı’na çıkışı, İsrail yandaşlarına "Ezberleri bozdurdu".
Başbakan geri adım atmadıkça, Türk dış politikası ortaya konulduğunda "Davostan önce, Davostan sonra" denilecek. Başbakanı İstanbul’da gecenin 02’sinde, onbinlerce insan karşılıyor. Kahramanlığa susamış milletin memnuniyetinin ifadesidir.
Dünyada öğle bir hava estirildi ki "İsrail eleştirilemez, eleştiren cezasını hemen çeker, bütün dünya evrensel, kaidelere uymak mecburiyetindedir, İsrail bundan müstesna, ama yinede İsrail’in bu tutumu tenkit edilemez, ederse cezasını bulur." Sayın Başbakan’ın Davos çıkışı "Kral çıplak" demekten bir farkı yok. Bundan sonra oalcaklar daima İsrail’in aleyhine işleyecek, içten içe kızmasına rağmen Başbakanımızın gösterdiğini gösteremeyen bir çok devlet İsrail politikalarına karşı koyma cesaretini göstermeye başlayacak. İsrail’de bundan sonra takip edeceği politikaya yeni bir şekil vermeye mecbur kalacak.
İsrail’den fazla İsrailci kesilenlerin atıp tuttuklarına bakmayın. Neler yazıp çizdiklerini söylemeye gerek yok, zaten okuyorsunuz. Birgün bizim önümüze faturayı koyarlarmış. Bunu söyliyenlerden biride 40 yıl başımızda musallat olan eskimiş politikacı, risksiz siyasetçi, önüne konulan faturalara buda nereden çıktı diyemeyen korkak adam neticede, faturaları milletin sırtına yükleyen Morrison lakaplı siyasetçi hala "ben konuşursam milyonlar arkamdan gelir" zannederek konuşuyor.
CHP Genel Başkan yardımcısı Onur Öymen Başbakan’ın dediği monşerlerden. Oda önümüze konacak faturaların müsebbibi olarak Başbakanı suçluyor. Genel Başkanı Baykal “Başbakan gereğini yapmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Başbakanlığı koltuğunda kim oturuyol olsa orada aynı tepkiyi gösterirdi. Yeterki içeride siyasi malzeme olarak kullanmasın” diyor. Bu sözler karşısında sayın Öymen’e Genel Başkan yardımcılığı görevinden istifa etmek düşmez mi?
İsrail’in elinde bulunan kozlar varmış bize karşı kullanırmış. Altmış yıllık devletin elinde koz olurda, dünkü vilayetimiz topraklarında kurulan İsrail’e karşı bizim kozumuz yok mu? Olmasa zılgıç yediği açık oturumdan sonra, süngüsü düşmüş İsrail Cumhurbaşkanı Sayın Başbakanımızı arar mıydı? Mandacı polatikicıların, mandacı basının tesirinde kalmadan asaletimize uygun politikalarımızı devam ettirmemiz lazım. Milletin yüzünü eğdirmeye kimsenin hakkı yok.
Ermeni lobisinin tesiriyle ABD meclisinden “Ermeni soykırımı yapıldığıyla ilgili” kanun tasarısının çıkmasını Yahudi lobisi engelliyormuş. Bundan sonra yanında olmazlarmış. Böyle bir kanunu “çıkarırız ha!..” diyerek demoklesin kılıcı gibi başımızda sallayanlara neden “çıkarırsanız çıkarın be...” diyemiyoruz. Bazı devletler çıkarttı hatta “Ermeni soykırımı olmadı” diyenleri mahkemeye sevkeden ülkeler bile var.
Biz devlet değil miyiz, bizim meclisimiz yok mu? Biz de “Ermeni soykırımı var diyenleri” suçlu ilan edelim, Ermeniler’in Türkler’e soykırım yaptığını kabul edelim, ABD’nin ülkesindeki Kızıldereliler’i, Vietnam’da, Irak’ta soykırım yaptıklarını, İsrail’in Filistin’de 60 yıldır soykırım yaptığını TBMM’sinde kabul edeceğimizi ilan edelim. Bakın lobicilik nerede yapılıyor, kimler kimlerin ayaklarının altını öpüyor görelim.
Bize ambargo koyarlarmış. Ben şahsen koymaları taraftarıyım. Sıkıntı çare ürettirir, rahatlık insanları uyuşukluğa sevkeder. Kıbrıs çıkartmasından sonra uygulanan ambargo bize pahalıya mal olmadı. Sanayide ve bilhassa silah sanayisinde gelişme bu ambargo sayesinde oldu. Türkiye 35 yıl evvelki Türkiye’de değil, daha gelişmiş, bürokraside ruh kökümüze sadık bürokratlar da çoğunlukta. Ambargo uygulaması ile önümüze konulacak faturayı ödemeyeceğimiz gibi onların zararı daha çok olacak.
Türkiye ferdi konularda milletin önünü açmalı, anlaşmalar yoluyla elimizi kolumuzu bağlıyan alışverişlere son vermeli. Asker dahil bürokraside görev yapanlara uzun vadeli olarak hiçbir ülkeye kurs, seminerlere gönderilmemeli. Uzun vadeli kalanların bedelini bu millet pahalıya ödüyor. Örnek olarak 12 Eylül ihtilalini yapan paşalar için Amerikan’ın “Bizim çocuklar ihtilal yaptı” sözünün ifade ettiği manayı gösterebiliriz.
Yine daha 10 gün evvel CNN’de Ahmet Hakan’ın yönettiği bir programda, 8 sene YÖK Başkanlığı yapan Kemal Gürüz “Ben Amerikancıyım” dedi. AYnı adam için yine Ahmet Hakan’ın Kanal 7’e yaptığı programda Prof. Tahsim Hatipoğlu, “YÖK Başkanı Amerikancı...” dediği Gürüz, Hatipoğlu’na ve Hakan’a tazminat davası açıyor ve o günün parası ile 4’er milyardan 8 milyar tazminat alıyor. Kadere bakın ki aynı Ahmet Hakan’ın programında “Amerikancı” olduğunu ilan ediyor.
Dün toprağımızı işgal etmeye kalkanlarla savaşıyorduk. Bugün ise şuncular, buncular basının köşebaşlarını işgal ettiler. Para vererek aldığımız gazeteleri ile bize saldırıyorlar.
Biz milletimizin yanında olanlarla beraber olalım.

NE DEMİŞ, NE DEMİŞ

- Başbakan; Şimon Peres’e tepki göstermeseydi, bugün ben dahil hemen bütün gazeteciler“Burada kaplan, orada kuzu” türünden yazılar yazıyor olacaktık.
Murat YETKİN - Gazeteci

- Erdoğan hareketli diplomasi kurallarına aykırıymış! Ulan, şu diplomasi dedikleri şey hiç sesini çıkarmadan, onursuzca ve sünepe sünepe oturmak mıdır ki; azıcık dik duruş sergilenince taammüller ve centilmenlik ölüyor olsun. Diplomasi denilen şey onursuzlık ve vicdansızlık mıdır?
Hasan KARAKAYA - Gazeteci

- Orgeneraller emekli olduğunda, orgeneraller gibi yaşamaya devam ediyor.Ordu evlerinde daire, araba, emrine askerler veriliyor. Demokrasilerde bu olmaz.
Ümit KARBAŞ - Emekli askeri hakim

- Kılıçdaroğlu’nu  İstanbul’un bir köşesinde bıraksak, yolu bulupta Taksim’e çıkabilirmi acaba?
Engin ARBAŞ - Gazeteci

TAŞI GEDİĞİNE

Bozüyük’ten bir okuyucum aşağıdaki taşı gediğineyi göndermiş.
Kıdemli ve tecrübeli aday Mahmut Fındık, Fındık soyadıyla girdiği iki seçimi kaybetti.
29 Mart seçimlerine Çetin Ceviz sloganıyla girse diyorum.

TAŞI GEDİĞİNE

Tarafsız gazeteci olduğunu söyleyen TV. spikeri;
Kemal Kılıçdaroğlu ile konuşması sırasında
“Bu sefer kazanacağız inşallah gafını yaptıktan sonra dilim sürçtü” diyor.
Senin yaptığın “dil sürçmesi” değil
sürtüklük...

 

Bu yazı toplam 1172 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ŞADİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR