MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

Bilecik demek???

Bilecik demek???

Bilecik’in küçük bir il olarak kalmasıyla ilgili yıllar önce kafamda bir kanaat oluşmuştu. Bu kanaat “Osmanlı’nın ilk kuruluş yeri olan Bilecik, özellikle mi geri bırakılıyordu. Osmanlı ruhunun yeniden bu topraklardan canlanmaması için, Bilecik ilinin geri kalmışlığı, küçük bir il olarak kalması özellikle mi sağlanıyordu” diye.

Bu kanaat bu günlerde yeniden hafızamda canlandı. Osmanlı’nın ilk kuruluş yeri olan ve Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin ilk atıldığı topraklar olan bu coğrafyanın gelişmemesi, büyümemesi, insanlarının refaha ulaşmaması için herşey yapılmış, halen de yapılmaya devam ediyor.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 81 ili var. Bu 81 ilden en az tanınmışı, en az bilineni, hatta hiç bilinmeyeni “BİLECİK” ilidir.

Bugün Erzurum’a, Mardin’e, Diyarbakır’a, İzmir’e, Aydın’a ve daha birçok ile gitseniz ve o illerde size “Nerelisiniz” diye sorduklarında “BİLECİK”liyim deseniz, size ilk soracakları; “Bilecik; Eskişehir’in mi, Bursa’nın mı ilçesi. Yoksa Urfa Birecik’limisiniz” olacaktır.

Elhamdülillah bizler “BİLECİK”liyiz, avantajlarımız olduğu kadar dezavantajlarımızın da olduğu bir ile yaşıyoruz. Avantajlarımız hergeçen gün azalırken, dezavantaşlarımızın çoğaldığı bir ilde yaşam mücadelesi veriyoruz.

İşte “BİLECİK”li olmanın Dezavantajları.

Bilecikli demek, Kuruluşa ve Kurtuluşa ev sahipliği yapmış mübarek topraklarda yaşayan insanlar olarak, bugüne kadar hak ettiğini alamayanlar demektir.

Bilecikli demek, son yıllara kadar trafik sorunu yaşamamış, büyük illere gittiğinde trafik sorunu yüzünden bunalmış, ama bugün, bu trafik sorununu ilinde yaşayan insanlar demektir.

Bilecikli demek, 2,5 ay valisiz kalmasına rağmen sesini bile çıkarmamış insan demektir.

Bilecikli demek, son 10 yıldır profesyonel liglerde spor takımı olmayan ve stadında profesyonel maç seyretmeyen insanlar demektir.

Bilecikli demek, stadı bile olmayan bir ilde yaşayan insanlar demektir.

Bilecikli demek, Üçüncü Organize Sanayi Bölgesi Kurulmasına rağmen, Sanayi Bölgelerinde yer alan fabrikalarında işçilerinin hayat standartlarının üstünde ücret alamadığı insanların yaşadığı il demektir.

Bilecik demek, Sabah ve akşamları trafik sorununun çözülmediği, çözülmeye de niyeti olmadığı il merkezi demektir.

Bilecik demek, Kent merkezinde insanların hava alabilecekleri bir mekânlarının olmadığı bir şehir demektir.

Bilecik demek, halk tarafından Kaçak Konak olarak adlandırılan mekanlarda Bakanların, Devlet Yetkililerinin ağırlandığı yer demektir.

Bilecik demek, sosyal ve ekonomik sorunlara çare bulmak isteyen iktidar partisi yetkililerinin olmadığı bir il demektir.

Bilecik demek; İktidarın hiçbir şey yapmadığı ortamda, muahalefet partilerinin olmadığı, seslerinin çıkmadığı bir İl demektir.

Bilecik Demek, Zenginler için bir otelin terasındaki restorantta, garibanlar içinse, şehir merkezindeki parkta sohbet etmeleri demektir.

Bilecik demek, Ankara’ya gönderdiği temsilcileri tarafından bir daha geriye dönülüp bakılmayan il demek.

Bilecik demek, kaderine terk edilmiş, bir Valisi, bir Şeyh Edebalisi, üçbeş de ahalisi olan bir il demetir.

Haksızmıyım değerli dostlar. Maalesef Ankara bizi böyle görüyor. Ankara Bilecik’i yok sayıyor. Elin ilçelerinde üç tane, dört tane hastane varken, Bilecik’te halen Devlet Hastanesi yok. Bu hastaneyi yaptıracak Bilecik’te güçte yok, Ankara’da temsilciside yok.

Bilecik’i Ankara’da temsil etsin diyerek oy verdiğiniz vekilde ortada yok.

O zaman, bizler burada yaşıyoruz ama, Ankara için Bilecik’te yok.

Haksız mıyım!!!

Hoşça ve Dostça Kalınız!
 

Bu yazı toplam 3445 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
MEHMET ERDEM Arşivi
SON YAZILAR