ŞADİ  ERDAL

ŞADİ ERDAL

ŞAHİTLİ İSPATLI BÜROKRASİ ENGELİ

ŞAHİTLİ İSPATLI BÜROKRASİ ENGELİ

Başbakan Erdoğan daha iki gün evvel bürokrasinin iş engelleyici tavrından şikayet ediyor. Ülkenin idaresinden mesul, yürütmenin başı bürokrasiden şikayet ediyorsa biz vatandaş olarak yaşadığımız sıkıntıları kime şikayet edelim.
Yine de şahitli, ispatlı şikayetimizi yapalım. “Olayın şahidi kim?” diye sorarsanız, bu yazı sonrası, bahse konu şikayetimizi araştıracağına inandığımız Sayın Valimiz. İspatı ise verilen vaatlere rağmen su kanalları yapılmayan Kurtköy Barajı.
Şimdi sizlere olayı anlatayım. 2007 yılı sonunda Kurtköy Barajı bitirildi. Devlet Su İşleri yetkilileri barajın tarım arazilerini sulama kanallarının 2008 Haziran ayında ihaleye çıkartılacağını, hem de başlanacağını açıkladılar. Açıkladılar derken öyle lanetayın, ulu orta bir açıklama değil. Her 4 ayda bir İl Valisi’nin başkanlık ettiği “İl Koordinasyon” toplantısında, yani ilin yatırımlarının konuşulduğu toplantıda DSİ yetkilileri açıkladı. Boşuna İl Valisini şahit göstermiyoruz.
2007 Haziranı geçti ihale yapılmadı. İl koordinasyon kurulu yine toplandı. DSİ yetkilileri, kanalların ölçüm projesini yapan firmanın projeyi eriştirememesinden dolayı Kurtköy sulama kanallarının ihalesini Haziran ayında yapamadıklarını, 2008’in Kasım ayında yapacaklarını açıkladırlar. Nerede, il koordinasyon kurulu toplantısında. Kime, ilin Valisi Musa Çolak’a.
2008’in son koordinasyon toplantısında DSİ yetkilileri yine aynı bahaneleri ileri sürerek Kurtköy Barajı tarım arazilerini sulama kanalları ihalesinin 2009 Mart ayında yapılacağını söylediler. Vali Çolak, DSİ yetkililerine kızdı, “Bu kaçınca gecikme bir an evvel bitirin şu ihale işini” dedi.
Kurtköy Barajı 6 bin dönüm arazi üzerinde sulama kapasitesine sahip olmakla beraber güzel bir mesire yeri ve alanına sahip. Ne var ki yolun ilk ağızda kumlanması gerekiyor. Bir yıl yeteri kadar tepildikten sonra asfalt işine bakılacak. Yetkililer bu hususta yeterli desteği de veriyorlar.
İl Genel Sekreterimiz Halis Nalbant zannediyorum, Ocak veya Şubat aylarının iyi bir gününde Kurtköy Baraj yolunu yapmak düşüncesiyle eksikleri görmek, nelere ihtiyaç olduğunu tespit etmek amacıyla Kurtköy Barajına gittiğini tesadüfen öğrendim, ben de gittim. Sayın Genel Sekreter barajın çok güzel olduğunu, vatandaşlarımızın tatil günlerinde mesire yapabilecekleri yer olduğunu belirterek “Sayın Valim bu gibi yerlere önem veriyor, halkımızın sıkıntı çekmemesi için yolların muntazam yapılmasını istiyor. Havalarda güzel gitmesinden istifade ile yolu yapmak istiyoruz hemen de başlayacağız” dediler. Hem de başladılar yarıya yakını yapıldı, bastıran kış bitirtmedi. Aldığım bilgilere göre bu günlerde tamamlanacağı yönünde.
Biz Genel Sekreter ile barajda konuşurken DSİ yetkilileri geldiler. Birisinin DSİ Bölge Müdür Yardımcısı Savaş bey olduğunu öğrendim. Genel Sekreterimiz Sayın Halis Nalbant ile evvelce tanıştıkları konuşmalarından anlaşıldı.
Ben DSİ Bölge Müdür Yardımcısı Savaş Beye kanalların neden geciktiğini, ne zaman ihaleye verileceğini, ihaleyi alan firmanın kanalları ne kadar zamanda bitirebileceğini sordum. Yanlarında barajı yapan müteahhit Hasan Bey’de vardı.
Savaş Bey “Su kanallarının nerelerden geçeceğini tespit edecek olan firma projeyi bitiremedi. Onun için kanalların yapılmasıyla ilgili ihale gecikti. 2009’un Mart ayında kesinlikle ihale yapılacak. 2009 yılında kanallar biter, 2010 yılında arazi sulanır. Bitmezse çok az bir yer kalır, yine de biten yerler sulanır” dedi.
2009’un Mart ayı da geçti halen ihale yapılmadı. Şu durumda arazi 2010 yılında da sulanmayacak.
2008’in Mart ayında ihale yapılmadı, yapılsaydı 2009 yılında 6 bin dönüm arazi sulanacaktı, 2009’un ortalarına geliyoruz halen ihale yapılmıyor. Bu duruma göre 2010 yılında 6 bin dönüm arazi yine sulanamayacak.
İki yılda toplam 12 bin dönüm arazinin sulanamayışından ülkenin zararı ve çiftçinin zararını kim ödeyecek.
Bundan iki ay evvel kimin hatasından olduğunu bilmediğimiz bir sebepten dolayı ilimiz memurları Cuma günü almaları gereken maaşlarını pazartesi günü alabildiler. Sanki kıyamet koptu. Suçluların bulunması için dilekçe verme yarışına girenler oldu. Soruşturmalar açıldı.
Şu durumda “Bürokrasinin ağır çalışmasından Başbakan’ın bile şikayetçi olduğu ülkede ben ne yapayım” deyip susacak mıyız?
Yoksa ülkenin ve çiftçinin zararına sebep olanlardan hesap sorulacak mı?
Veya olayı gündeme getirdiğim için bana mı kızılacak?

TAŞI GEDİĞİNE

Bilecik - Bozüyük yolunun açılması ertelenmiş.  Barajın su kanalları yapımı da devamlı erteleniyor.
- Kadere bak, işlerimiz ertelemeye kaldı.

TAŞI GEDİĞİNE

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Türkiye’de bu bürokratik oligarşi olduğu sürece başarılı olmak zor” diyor.
- Olmadığını görebilecek miyiz?

NE DEMİŞ, NE DEMİŞ

- Askerler MGK’da sivillere yıllarca Asteğmen gibi baktılar. Meclisi yedek subay taburu, toplumu kışla gördüler. Askerin içinde bir kesim güç ve otorite bende diyordu.
Prof. Nevzat TARHAN / TSK Emekli Albayı

- Biz bu mahzenden iktidar çıkarttık. Yine çıkaracağız.
Hüsamettin CİNDORUK

- Söylemleri ile Ergenekonculara çok yakın duran sayın Cindoruk, acaba Demirel’in şapkasından yeni tavşanlar çıkarabilir mi?
İsmail KAPAN / Gazeteci

- Cahillerin oyuyla demokrasi olmaz.
Zeliha BERKSOY / Tiyatrocu

- Cennetmekan Osmanlı’da bunları adamdan saymamış!.. O zaman ki kadı efendiler, tiyatrocunun, şarkıcının kantocunun, şahitliğini, “Çok çabuk yalan söylerler, güvenilmez insanlardır” düşüncesiyle kabul etmemiş...
Sami ÖZEY / Gazeteci

Bu yazı toplam 1148 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ŞADİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR