Genelde bu köşede Salı günleri yazıyorum. Bazı olaylar dolayısıyla yazmam gerekiyorsa diğer günlerde önemine binaen yazıyorum. 

Bugün bana gelen bir mektubu okuyucularıma takdim ediyorum. Bu sese kulak verilmesi gerekir. Halen o günleri yaşayan, mağdur edilen yıllardır acı çeken bu sesin sahibi hala aynı ızdırabı yaşamamalı. 

Çığlık atan harbiyeli sadece o değil, onlarcasını sesi. Elinde imkanı olan kim varsa hayatı karartılan gençlere sahip çıkmalı, iadei itibarda bulunulması için sahip çıkmalı. İşte bize gönderilen mektubun noktası virgülüne dokunmadan tamamı…

Bol Tesadüflü, "Ünlü" Darbe Girişimi

15 Temmuz 2016... Malum... Yer yerinden oynadı... Ülkemizin gözbebeği, güvenliğimizin teminatı olan TSK'nın içinde çeteleşmiş olan hainler, isyan bayrağı çekip, kazan kaldırdı... Neyse ki aziz milletimizin sokaklara dökülmesiyle ve gerçekten asker gibi asker olanların darbe girişimine destek vermemesiyle hatta ve hatta darbecilere karşı savaşmasıyla girişim önlendi. Bu vesileyle, öleceğini bile bile darbeci generali kafasından vuran Şehit Astsubayımız Ömer Halisdemir'i rahmet ve minnetle anmış olalım...

Gazeteciler sadece yayın yaptığı yerlerdeki olayları incelemekle kalmamalı. O akşam da, her zaman olduğu gibi, gözümüz kulağımız bütün vatan toprakları üzerinde gelişen olayların üstündeydi. Şimdi sizi ta memleketin öbür ucunda olan bir olaya götürüyorum...

Malum gece FETÖ'CÜ komutanların, kendilerinden olmayan komutanları esir almaya çalıştıklarını sıkça duyduk. Kuvvet komutanlarını düğünlerden kaçırıp götürdüler. Bunun bir örneği de Elazığ'da yaşandı. 51'nci Motorlu Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Abdülkerim Ünlü, gitti 8.Kolordu Komutanı Korgeneral Yılmaz Uyar'ı rehin almaya kalktı. Neyse ki girişim engellendi. Korgeneral Yılmaz Uyar ve askerleri, Tuğgeneral Abdülkerim Ünlü ile yanında gelen ekibi etkisiz hale getirdi.

Şimdi o kahraman Kolordu komutanı Yılmaz Uyar'ı zamanda bir yolculuğa çıkaralım:

Sene 2013... Günlerden 11 Mayıs Cuma...

Kara Harp Okulunda Tümgeneral rütbeniz ile Okul Komutanısınız. SUTASAK'ların mezuniyet töreni var ve mezuniyet törenine şimdiki Kara Kuvvetleri Komutanımız o dönemki Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Salih Zeki Çolak geliyor. Tören 13 Mart sitesindeki konferans salonunda gerçekleşecek. Kurmay Başkanını güzel bir şekilde karşıladınız, törenin yapılacağı salona götürüyorsunuz... Tam merdivenleri çıkıyordunuz ki bir Harbiyeli koştura koştura "Komutanım, Komutanım!" diye haykırıp, önüne çıkan bütün subayları yerle yeksan ederek yanınıza kadar geliyor... Ama seslendiği kişi siz değilsiniz... Sizden ümidi kesmiş... Bir gün önce ailesi sizin huzurunuza gelip bir çok şey anlatmış ama varlığından haberdar olmadığınız FETÖ'cü subaylar bir gün içinde çocuğa türlü türlü eziyetler etmişler, o da yaşadıklarını anlatmak için Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanının önünü kesmeye karar vermiş...

Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Salih Zeki Çolak "Bırakın" diyor.

"Yanıma gelsin"...

O zavallı öğrenci komutana ulaşabilmenin mutluluğu ve 2 sene boyunca işkence görmenin verdiği üzüntüyü birbirine karıştırarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlıyor... Ve ağzından şu sözler dökülüyor... "Komutanım bu okulda örgüt var... bu okulda cemaatçiler var, kendilerinden olmayanları yok ediyorlar, yardım etmezseniz beni de yok edecekler...    

Ve tarih... 25 Kasım 2013...

Yani 6 ay sonra...

O çocuğu yok ettiler... O çocuk o kadar çok şey biliyordu ki... Onu susturmak için, konuşsa da kaale alınmaması için Psikiyatri'den hasta raporu verip askerlik hayatını bitirdiler...

Ve bakın şu şansa ki doktorlarının şaibeliliğinden her gün bahsedilen, sahte raporlar ile askerleri saf dışı bıraktıkları sürekli konuşulan GATA'dan bu çocuğa verilen raporlarda 3 farklı doktorun da soyadı "ÜNLÜ"...

Genel Cerrahi Uzmanı Yarbay Aytekin Ünlü

Kardiyoloji Uzmanı Binbaşı Murat Ünlü

Psikiyatri Uzman Ögr. Üsteğmen Gazi Ünlü

Tesadüf işte... Sizi rehin almaya çalışan teröristin adı da Abdülkerim Ünlü idi.

Bu arada GATA'dan verilen raporlarla, masum öğrencileri askeriyeden atarken en çok genel cerrahi, kardiyoloji ve psikoloji bölümlerinden rapor verilmiş... Bu da bir tesadüf olsa gerek...

Keşke o çocuğu dinleseydiniz...

O çocuk Bilecik'liydi...

2014'te BİMER'e 13 tane başvuru yaptı ve çok yakın bir tarihte FETÖ'cülerin darbe yapacağını söyledi...

Psikiyatri raporu var diye kaale almadılar...