Cumadan Gönüllere

Cumadan Gönüllere

AĞIZ ve DİŞ TEMİZLİĞİ PEYGAMBERLERİN ORTAK SÜNNETİ

AĞIZ ve DİŞ TEMİZLİĞİ PEYGAMBERLERİN ORTAK SÜNNETİ

Artık vakit tamamdı. Yolculuk emareleri iyice belirmişti. Resûlullah (sav) mübarek başını sevgili eşi Hz. Âişe’nin göğsüne yaslamış, Rabbine kavuşmayı bekliyordu. Bu sırada huzura, Hz. Âişe’nin kardeşi Abdurrahman girdi. Elindeki misvak Resûlullah’ın dikkatini çekmişti. Eşini çok iyi tanıyan Hz. Âişe, onun misvakı almak istediğini anlamıştı. “Onu senin için alayım mı?” diye sordu. Resûl-i Ekrem, “Evet.” dercesine başını salladı. Hz. Âişe kardeşinden misvakı aldı ve onu Âlemlerin Efendisi’ne vermek istedi. Ancak Allah Resûlü’nün misvakın ucunu yumuşatacak kadar dahi gücü yoktu. Bu sefer Âişe, “Onu senin için (ıslatıp) yumuşatayım mı?” diye sordu. Allah Resûlü’nün mübarek başları yine hareket etti. “Evet.” diyordu. Belli ki artık dil sükûta başlamış, gözler konuşuyordu. Maksat anlaşılmıştı. Hz. Âişe hemen misvakın ucunu kesti, ezip yumuşattı ve onu Resûlullah’a uzattı. Allah Resûlü misvakı aldı ve onu ağzında gezdirdi. Ebedî âleme giderken bile dişlerini temizliyordu. Bir taraftan da, “Lâ ilâhe illâllâh! Gerçekten de ölümün sıkıntıları var.” diyordu. Bütün hayatı boyunca ashâbına temizliğin önemini vurgulamıştı Hz. Peygamber. Hayatının son anlarında da ümmetine temizliği öğütlüyordu. Özellikle de ağız ve diş temizliğini. Temizlik, kişinin maddî ve mânevî kirlerden arınması, iç ve dış dünyasının temiz olması anlamlarına gelir. Temizliğe oldukça önem veren ve elbisemizden çevremize kadar her şeyi temiz tutmamızı isteyen dinimizde, temizlik bir kısım ibadetlerin şartı olduğu gibi sağlıklı yaşamın da olmazsa olmazlarındandır. İnsan fıtratında bulunan temiz olma isteği aynı zamanda kişinin kendisine, diğer insanlara ve Rabbine karşı saygısını gösterir. Ağız ve diş temizliği de insanın fıtratına uygun olan bu temiz olma isteğinin bir parçasıdır. Hz. Peygamber diş temizliğinin fıtrattan olduğunu bildirmiş ve şöyle buyurmuştur: “Dört şey peygamberlerin sünnetlerindendir: Utanma duygusu, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek.” “Bir şeyi ovalamak” anlamına gelen “sivâk” kelimesinden türeyen “misvak”, erâk isimli ağacın dallarından elde edilen ve ağız temizliği için kullanılan aletin ismidir. Hadislerde “sivâk” ve “misvak” kelimeleri genellikle aynı anlamda kullanılmaktadır. Günümüzde diş çürüklerinin birçok hastalığın sebebi olduğuna dair tıbbî değerlendirmeler dikkate alındığında diş bakımının insan sağlığı açısından önemi açıktır. Tıbbî veriler hastalıkların birçoğunun ağzımızla doğrudan ilgili olduğu gerçeğini ortaya koymuştur. Bu nedenle tedaviye ağızdan başlanması gerektiği sıkça ifade edilmektedir. Ağız ve diş bakımı, insanın kişisel sağlığı açısından önemlidir. Allah Resûlü’nün sağlıkla ilgili tavsiyelerinin çoğu bugün koruyucu hekimlik denen hastalığı engelleyici tedbirlerin alınmasına yöneliktir. Ağız bakımı ile ilgili tavsiyeleri de bu yöndedir. İnsanoğlunun, hastalık gelmeden önce sağlığının değerini bilmesi gerektiğine işaret eden Hz.Peygamber, ağız ve diş temizliği konusundaki titizliği ile Müslümanlara örnek olmuştur. Bazı sahâbîler, özellikle oruçluyken Peygamber Efendimizin günde kaç defa dişlerini misvakladığını sayamadıklarını söylemişlerdir. Allah Resûlü gün içerisinde birçok kez diş bakımı yapar, bu konudaki hassasiyetini “Diş temizliği konusunda size çok telkinde bulunduğumu (biliyorsunuz)!” şeklinde dile getirirdi. Ashâb-ı kirâmın beyanlarına göre, Peygamber Efendimiz dişlerini temizlemek üzere geceleyin birkaç kez misvaklardı. Gece teheccüd namazı kılmak için her kalkışında namazdan önce mutlaka misvak kullanırdı.Müminlerin annesi Hz. Âişe’nin anlattığına göre, “Hz. Peygamber’in (sav) abdest suyu ve misvakı yatmadan önce (hazırlanıp belli bir yere) konurdu. Gece kalkınca önce tuvalet ihtiyacını giderir sonra da dişlerini temizlerdi.”İbn Abbâs da “Resûlullah’ın (sav) geceleyin ikişer rekât namaz kıldığını, her iki rekâttan sonra ağız ve diş temizliği yaptığını” belirtiyordu. Peygamber Efendimiz sadece gece uykusundan kalktığında değil, gündüz uykusunun ardından da mutlaka abdestten önce dişlerini temizlerdi.Ağız ve diş bakımının kişisel yararları yanında toplumu ilgilendiren bir başka boyutu da vardır. Şöyle ki mümin kendisi ile ünsiyet kurulabilen yani dostluk geliştirilebilen kişidir. Kendisiyle barışık olan müminin, Rabbi ile arasındaki ilişki nasıl pak ve nezih ise, insanlarla ilişkileri de yakın ve samimi olmalıdır. Bunu sağlamak için mümin, görünüşüne ve temizliğine dikkat etmesi gerekir. Ağız kokusu ve bakımsız dişlerin hoş olmayan görüntüsü insanları rahatsız eder. Bu durum, özellikle ailede bir birleriyle sıkı ilişki içerisinde bulunan fertlerin arasındaki ünsiyeti zedeleyici bir etki yapmaktadır. Allah Resûlü ağız ve diş temizliği konusunda gösterdiği titizlikle, hayatın büyük bir bölümünü birlikte geçirdiği eşlerine karşı nezaketi elden bırakmazdı. Şureyh b. Hâni şöyle anlatmıştı: “Âişe’ye, ‘Peygamber (sav) evine girdiği vakit ilk önce ne yapardı?’ diye sordum. ‘Misvak kullanırdı.’ dedi.”15 Onun evine gelenler bu durumu müşahede edebiliyordu. Ebû Musa el-Eş’arî, “Bize bir binit temin etmesi için Resûlullah’ın yanına gittik. Onu, dilinin üstünü misvak ile temizlerken gördüm.” demişti. Aile içerisinde sağlanan bu ünsiyet toplumun diğer bütün birimlerine de taşınmalıdır. Allah Resûlü, “Size ne oluyor da benim yanıma dişleriniz sararmış bir hâlde misvak kullanmadan geliyorsunuz?” sözleriyle Müslüman kişinin görünüşüyle ve temizliği ile kendisine dikkat etmesi gerektiğini söyler. Böylece genel temizliğin bir parçası olan ağız ve diş temizliğinin toplum içine çıkılırken uyulması gereken önemli bir kural olduğunu hatırlatır. Örneğin cuma namazı gibi insanların toplu hâlde ifa ettiği ibadetlere giderken ağız ve diş temizliğine dikkat edilmelidir. Nitekim Resûlullah (sav)bir cuma günü hutbeden cemaate şöyle hitap etmiştir: “Ey Müslüman topluluğu! Bu, Allah’ın bayram kıldığı bir gündür. O hâlde gusledin. Yanında koku olan kimsenin onu sürünmesinde sakınca yoktur. Misvak kullanın.” Bir başka sefer Resûlullah’ın (sav) huzuruna ihtiyaç sahibi iki kişi gelmiş, bunlardan birisi Allah Resûlü’ne durumlarını arz etmek için konuşmaya başlamıştı. Ancak konuşan şahsın ağzı kokuyordu. Peygamberimiz, konuşan kişinin ağzından kötü koku gelince ona, “Misvak kullanmıyor musun?” sorusunu yöneltmişti. Resûlullah (sav), ashâbına ağız ve diş temizliği alışkanlığını kazandırmak için elinden geleni yapıyordu. Onun uyarı ve tavsiyeleri sonuç vermişti. Ashâb-ı güzîn de aynı hassasiyeti göstererek Resûlullah’ı örnek aldılar. Cüheyneli sahâbî Zeyd b. Hâlid, misvakını kâtiplerin kulaklarına kalem koydukları gibi koyarak namaza katılırdı. Namaza başlamadan misvakını kullanır, sonra onu yerine koyar ve namaza dururdu. Hz. Ali de şu tavsiyede bulunurdu: “Ağızlarınız Kur’an’ın yollarıdır. Onun için misvak kullanın.” Misvak ile amaçlanan sadece diş temizliği olsa, Peygamber Efendimiz iki üç defa ile yetinebilirdi. Ama onun, “Ümmetime sıkıntı verecek olmasaydım, onlara her namaz vaktinde misvak kullanmalarını emrederdim.”sözü, ağız temizliğinin Yüce Allah’a ibadetle bütünleşen mânevî yönüne dikkat çekmekteydi. Namaz kılarken Allah’ın huzurunda olmanın, O’na yalvarıp yakarmanın, O’nun kelâmını okumanın gereği olan hürmet ve muhabbet, ağız temizliğini zorunlu kılmaktaydı. Belli ki Resûlullah (sav) Rabbinin huzuruna tertemiz çıkmak için elinden geleni yapıyordu.“...Şüphesiz Allah çok tevbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever.” âyet-i kerimesinde de işaret edildiği üzere Rabbinin rızasını kazanmak için her huzura çıkışında ağız temizliğini ihmal etmiyordu. Bir keresinde bunu açıkça dile getirmişti: “Misvak kullanın. Çünkü misvak, ağzı temizler, (ağzı temizlemek de) Allah’ı hoşnut eder. Cebrail bana her gelişinde diş temizliğini o kadar çok tavsiye etti ki bana ve ümmetime bunun farz olacağından korktum. Ümmetimi zora sokmaktan korkmasaydım misvakı onlara farz kılardım...”Resûl-i Ekrem Efendimiz, misvakla ilgili aldığı emirlerden sonra Allah’ın ağız ve diş temizliğiyle ilgili bir âyet indireceğini düşünmeye bile başlamıştı. Uhud’da şehid olan ve meleklerin yıkadığı sahâbî olarak bilinen Hanzala’nın oğlu Abdullah b. Hanzala’nın anlattığına göre Resûlullah, abdestli olsun olmasın her namaz için abdest almakla emrolunmuştu. Ancak bu ona zor gelince her namaz için abdest almak yerine misvak kullanmakla emrolundu. Böylece ağız temizliği abdestin yerine konarak bir anlamda mânevî arınmanın bir parçası sayılmıştı. “Misvak kullanarak kılınan namazın misvaksız namaza üstünlüğü yetmiş kattır.” şeklindeki hadis ise ağız temizliğinin faziletini gösteriyor ve buna teşvik ediyordu.“Misvak bulamadığınız zaman parmaklar misvak yerine geçer.” buyuran Hz. Peygamber, muhtemelen bu temizliğin, dönemin kısıtlı imkânları ve hayat standardıyla ilişkili olarak mümkün olan en kolay şekilde gerçekleştirilmesini istemişti. Aslında misvak ağız temizliği için sadece bir araçtı. Önemli olan dişlerdeki yemek kırıntılarının temizlenmesi, böylelikle kişinin hem kendini iyi hissetmesi hem de çevresindekileri rahatsız etmemesiydi. Bu durumda Allah Resûlü’nün misvak kullanmakla ilgili ısrarlı tavsiyelerinden asıl kastının ağız ve dişleri temizlemek olduğu anlaşılmaktadır. Bu temizlik, birçok hususiyetleri bulunan misvakla yapılabildiği gibi şartlara göre parmaklarla, macunla, fırçayla ve daha başka araçlarla da yapılabilir. Ağız ve diş temizliği sayesinde maddî ve mânevî birçok rahatsızlığın önüne geçilebilir. Temiz olmadan Allah’a huzur içinde ibadet edilemeyeceği gibi insanlarla sağlıklı sosyal ilişkilerin de kurulamayacağı mâlûmdur. Halbuki bir tebessümü, güler yüzü sadaka olarak kabul eden İslâm dini beşerî ilişkilere büyük önem vermektedir. Toplumsal bir varlık olan insan, ağız temizliğine dikkat etmesi sayesinde konuşma, gülme gibi durumlarda rahat hareket edeceği gibi nezih bir görünüme de kavuşacaktır. İnsanın duygu ve düşüncelerini söze dökme, dolayısıyla hem Yüce Allah’a hem de insanlara kendisini ifade etme yolu olan ağız, en kıymetli organlarımızdan biridir. Bu sebeple misvak ve benzeri yöntemlerle maddî bakımdan temizlendiği gibi yalandan, çirkin ve boş sözlerden arındırılarak da mânevî bakımdan temiz tutulmalıdır.

KAYNAK: HADİSLERLE İSLAM

HİSSEMİZE DÜŞENLER

Diş temizliği Peygamberimizin (s.a.s.) üzerinde ısrarla durduğu temizlik konularından biridir. Bunun yanında İnsanlığın eğiticisi ve öğreticisi olan peygamberlerin tamamı ağız temizliğine önem vererek bizlere örnek olmuşlardır.

Dinimiz, dış temizliği gibi iç temizliğine de özen gösterilmesini emretmiştir. Müslümanın dışı temiz olacağı gibi kalbi ve ruhu da temiz olacaktır.

Hadisler ve sahabe uygulaması bize gösteriyor ki, diş temizliği yalnız abdest ve namaz, ya da Kur`an-ı Kerim okuma sırasında değil, sağlık açısından ve toplum içine çıkarken dikkat edilmesi gereken önemli bir temizlenme şeklidir. Misvak`ın bu genel temizlik yönünü dikkate alan İslâm bilginleri beş yerde, diş temizliğinin müstehap olduğuna dikkat çekmişlerdir. Bu beş yer şunlardır: a) Dişler sararınca, b) Ağzın kokusu değişince, c) Uykudan kalkıldığında, d) Namaza kalkılacağı zaman, e) Abdest alırken. Buna, Kur`an-ı Kerim okumak veya toplum huzuruna çıkmak için yapılacak diş temizliği de ilâve edilmiştir.

Ağız temizliği o derece önemlidir ki H.z Peygamber ölümün ağırlığını ve ızdırabını olağan şiddetiyle hissettiği son anlarında bile dişlerini fırçalamaktan geri durmamıştır.

Sonuç olarak ağız bakımı, tüm peygamberlerin inananlara miras olarak bıraktıkları ortak bir sünnettir.

GÜNÜN AYETİ:

“Şüphesiz Allah tevbe edenleri ve temizlenenleri sever” (Bakara, 2/222)

GÜNÜN HADİSİ:

Enes b. Mâlik’in naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Diş temizliği konusunda size çok telkinde bulunduğumu (biliyorsunuz)!”(N6 Nesâî, Tahâret, 6)

BİR SORU & BİR CEVAP

SORU : Misvak kullanmanın hükmü nedir? Dişlerin fırçalanması misvak kullanmak yerine geçer mi?

CEVAP : Abdest alırken misvak ve benzeri bir şeyle ağız ve diş temizliğini yapmak sünnettir (Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/8). Zira bu temizlik fıtrattan sayılmaktadır (Müslim, Tahâret, 56 [261]). Allah Resûlü (s.a.s.) bir hadislerinde, “Ümmetime ağır gelmesinden (meşakkat) endişe etmeseydim, onlara her namaz vaktinde dişlerini misvakla temizlemelerini emrederdim.” (İbn Mâce, Tahâret, 7 [287]; bkz. Buhârî, Temennî, 9 [7240]; Müslim, Tahâret, 42 [252] 7) buyurmuştur.

Hz. Peygamber’in (s.a.s.) uygulamasında ağız ve diş temizliği asıl olup, o dönemde diş temizliğinde misvak kullanılmaktaydı. Bugün misvak yerine diş fırçası kullanılmaktadır. Ağız ve diş sağlığı için uygun olan herhangi bir ürünün veya yöntemin kullanılmasıyla bu sünnet yerine getirilmiş olur.

KAYNAK: Din İşleri Yüksek Kurulu

Hazırlayan : Şenol TURAN Din Hizmetleri Uzmanı

Bu yazı toplam 257 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cumadan Gönüllere Arşivi
SON YAZILAR