ŞADİ  ERDAL

ŞADİ ERDAL

ALTTA KALANIN CANI ÇIKSIN

ALTTA KALANIN CANI ÇIKSIN

Sık sık hızlı tren ile Bozüyük-Mekece Yoluyla ilgili hafriyat ve müteahhit ve bürokrasi vurdumduymazlığından meydana gelen şikayetleri yazmaktan ben de usandım. Ne yazık ki vatandaştan gelen şikayetler bitmek bilmiyor. Aksine her geçen gün katlanıyor.

Şikayetleri dinledikçe, hakkını kanuni yollardan alamadıkça, bürokrasinin vurdumduymazlığını gördükçe, Güneydoğu'da olduğu gibi sokağa çıkıp vurup kırmak mı lazım?

Pazartesi günü manşet haberimizi gördünüz. Karayollarımıza mıcır vermek üzere ihale alan şirket Vezirhan'da vatandaşların yetişmiş meyve ağaçlı tarlalarını kiralamak ister. Tarla sahipleri razı olmazlar. Şirket tarım arazisi olduğu için Tarım İl Müdürlüğü kararıyla Toprak Koruma Kurulu'ndan onay alarak işi bitirme yoluna gider. Kurul vatandaşın lehine karar verir. Arazinin şirkete verilmesini reddeder. Bürokrasi bu durur mu illa da vatandaşı mağdur edecek.

Karayolları Bölge Müdürlüğü İl İdare Kurulu kararıyla vatandaşın tapulu malını koyduğu rayiç bedelle istimlak edilmesine karar verir. Onca yıl çocuk bakar gibi büyütülen meyve ağaçları dozerler altında can verir.

Aradan üç yıl geçer. İl İdare Kurulu'nun istimlak ederken koyduğu rayiç bedelin hiç ödenmediğini iddia ediyor vatandaş.Ayrıca şirket işini bitirdiğinde tarlayı teslim aldığı gibi teslim vaadiyle İl İdare Kurulu araziyi istimlak eder. Tarla sahipleri, İl İdare Kurulu'nun koyduğu kiralama bedellerini şirketten alamadıkları gibi toprağın eski haline getirilmesinin de mümkün olmadığını belirtiyorlar.

Vatandaşın tapulu malını tapusunu yok sayarak Toprak Koruma Kurulu kararına rağmen istimlak eden İl İdare Kurulu neden vatandaş parasını alamıyorum diye feryat ederken yanında olmuyor.

Doğrusu bu kararın altında kimlerin imzası var merak ediyorum?

Yine Yarın Gazetesi'ndeki haberde Aşağıköy'den bir vatandaş Karayolları'ndan 80 bin lirasını alamadığından şikayet ediyor.

Devlet yatırım yaparken vatandaş hiçe sayılsın, malı gaspedilsin demez. Şuna inanıyorum, Başbakan vatandaşa yapılan şu adaletsizliklerden haberi olsa haddini bilmeyen bürokrasiye haddini bildirir. Bu haksızlıklara uğrayanlardan biri de 2007 seçimlerinde AK Parti'den 2. sıra milletvekilinin babası. Bunlar bile haksızlığa uğradıklarını, seslerini duyuramadıklarını iddia ediyorlarsa gerisini siz düşünün.

İl Özel İdare herhangi bir köy arazisindeki taş ocağına, mermer ocağına, maden ocağına ruhsat veriyor. Versin, vermeli de. Verirken o köyün uğraması muhtemel zararları önlemek için tedbir almıyor.

Hükümet Köydes projelerini neden ortaya koydu? Köylerin birinci derecede yolları İl Özel İdare'ye ait. Ruhsatları veren kuruluş İl Özel İdaresi. Ruhsat verdiği şirket veya şahıslar kamyonlara aşırı yük sarıyor hem 1. sınıf yolları hem de tarım arazi yollarını bozuyor. Arazi yolları asfalt olmadığı için arabaların çıkarttığı toz o yörenin mahsulünü perişan ediyor. Ocak açanlar para kazanacak ise İl Özel İdaresi neden ağır tonajlı arabaların geçeceği yolları asfalt yaptırmıyor?

İl Özel İdaresi arazi yollarını bakım için köy muhtarlarından mazot parası istiyor. Köy arazi yollarının bakımı için mazot parası alınmaması yolunda teklifleri, İl Genel Meclisi'nden olumlu yönde karar çıkartmayan Meclis ve Başkanı, bakımını üstlenmeyen yolları bozan ocak sahiplerine nasıl ruhsat verebiliyor?

Bundan 1,5-2 yıl evvel Kurtköy Muhtarlığı İl Özel İdaresine yollarının bozulduğuyla ilgili verdiği dilekçeye bugüne kadar hiç önlem alınmadığını gördükleri gibi yol daha da perişan oldu.

İl Jandarma trafik ekiplerini Bursa yolunda,Küre Kavşağı'nda, Bozüyük,Söğüt karayollarında kontrol ederken zaman zaman görüyorum. Köy arazilerindeki ocaklardan istiap haddini aşan yükleri saranları da kontrole davet ediyorum. Kurtköy Yolu, Küre ve diğer ocak olan köy yolları köylerin ızdırabına sebep olacak şekilde bozuluyor.

Başta İl Özel İdare Sekreteri'ne ve halkın temsilcisi İl Genel Meclis Üyesi Başkanı'na sesleniyorum. Siz vatandaşın sesini duyuyor musunuz? Altta kalanın canımı çıksın?

TAŞI GEDİĞİNE

 Bir siyasi ''insan hakkının pazarlığı olmaz'' diyor.

Kapitalizm sisteminde, zengin veya bir şirket herhangi bir şey istiyorsa hak aranmaz verilir.

 TAŞ GEDİĞİNE

İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü nüfus cüzdanlarında kimlik numarası olmayan yaşlı ve yatalak hastaların tanzim edilen nüfus cüzdanları memurlar tarafından evlerimizde teslim ediliyormuş.

Ahirette de mi kimlik numaralarıyla aranacaklar acaba?

Bu yazı toplam 1115 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ŞADİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR