Demokrasi paketi açıklandı, eksiklikleri olduğu gibi fazlası bile var diyebiliriz.

Tanzimat Fermanı açıklandığında her hangi bir vatandaşa saruyorlar "Tanzimat Fermanı açıklandı bu hususta ne düşünüyorsunuz" "Orospuya orospu diyemeyeceğiz bunu anladım" cevabını veriyor.

Demokrasi paketinden çıkan "nefret suçlarına ceza artırılmasıyla ilgili yasa çıkartılacağını duyunca vatandaşın Tanzimat Fermanıyla ilgili söylediği aklıma geldi. Dini inançlarımıza aykırı haram sayılan hayat yaşayanlara gerçeği söyleyemeyeceğiz. Cimri insanlara genelde " Yahudi gibi adamsın" denir, bu cümleyi söyledin hapside boylayacaksın. 

Başbakan Erdoğan Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanına Filistinlilere karşı yaptıkları katliamlar için " Siz adam öldürmesini iyi bilirsiniz..." demişti. Öyle bir yasa çıkarsa onu bile söyleyemeyecek. Nefret suçlarına ceza yasası değil de,  gerçekleri söyleyememe yasası diyebiliriz. Böyle bir yasa çıkarsa bundan en çok müslümanlar zarar görür düşüncesindeyim.  İktidar ve vekiller bu hususu derinlemesine incelerler herhalde. 

Süryanilere ait Mor Gabriel Manastırı arazisinin vakfa iadesi demokrasi paketinde yer aldı. Neden verildi demiyorum. Ayasofya'da Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesi neden müslümanlara 5 vakit açılması müjdesi verilmedi.

Milli Gençlik Derneğinin mal varlığı 28 Şubatta el kondu. Madem gayri müslimlerin vakıf malları veriliyor da neden bunların iadesi demokrasi paketinde yer almıyor?

Hakim ve savcılar, Askeriye ve Emniyet haricinde başörtüsü serbest oldu. Sevinelim mi, üzülelim mi arada kaldık. Doğrusu en çok aklımdan şu düşünce geçince üzüldüm. Başörtüsü takan evlatlarımız üç kuruluşta iş yapabilecek kapasiteye sahip değiller mi? Hakim ve Savcı olunca adil, Askeriyede ve Emniyette cesaretli davranamazlar mı?

Sayın Başbakanımız Demokrasi paketlerinin devam edeceğini söylediler. Umarım eksik görünenler ileriki safhalarda giderilir.

Ruhban okulunun pakette yer almaması gerekiyordu öyle de oldu.

Yunanistan Batı Trakya müslüman kardeşlerimize müftülerini seçme hakkını vermiyor. 

Lozan konferansında verilen haklarını bir bir ortadan kaldırdı. Atina'da cami yaptırmıyor. Selanik'te bir çok camiyi kapattı, açık bir caminin imamını bile hükümet tayin ediyor, müslümanlar istedikleri imamın arkasında namaz kılamıyor.

Bütün bunları nazarı itibara alarak Ruhban okuluna izin vermemekle yerinde bir karar oldu diye düşünüyorum.