Kurban Bayramı günü kesilecek hayvanın kesim yerine itinayla getirilmesini, hayvanı refahını gözeterek kesilmesi gerektiğini söylemiştik.

Ama maalesef kesim yerleri uygunsuz ve yapacak kişilerin büyük çoğunluğu işin ehli değiller, genellikle kurbandan kurbana kesim yapıyorlar.

Usta kasaplar da yüksek ücret istemekte.

Bu durumda istenmeyen yaralanmalar iş kazaları olmakta, Hastane acilleri böyle kişiler ile dolmakta. Başka zamanlarda iş yerinde kayarak düşen kişi için seferberlik ilan eden Çalışma Bakanlığı sağır sultanı oynamaktadır.

Halbuki Diyanet İşleri, Tarım Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve Belediyeler müşterek çalışarak gerek hayvanların vasıfları, gerek Kurban Kesim yerlerinin uygunluğu ve Kurban atıklarının bertarafı, gerekse kesim yapan kişilerin ehil olması konusunda sıkı bir şekilde uygulama ve denetleme yapmalıdırlar.

Kurban Organizasyonu Diyanet İşleri uhdesinde müftülükler eliyle yürütülmekte, göstermelik bir kaç toplantı ile geçiştirilmektedir.

Halbuki bu olay Afet olaylarında olduğu gibi ele alınmalı, topyekun herkes elini taşın altına koymalıdır.

Kesim yerlerini denetleme, kesim yapacak kişilerin belgeleri inceleme, çıkan atıkların bertarafı, hayvanların Kurbanlık vasfını taşıması v.b hepsi birlikte değerlendirilmelidir.

Örneğin 1 günlük ev temizliği yapanlar için bile sigorta isteyen devlet, yaşanan iş kazalarında umursamaz oluyor.

Bakkal dükkanı, kahvehane açmak için bile sertifika isteyen devlet kasaplık belgesi sormuyor.

Çıkan molozları gelişigüzel atanlara devasa cezalar yazan devlet kesim atıklarını görmüyor.

Bütün bunlar ve buna benzer aksaklıklar müftülükler uhdesine verilerek çözüm aranmadan kesinlikle bertaraf edilemez.

Kurban Bayramına çok az bir zaman kaldı, bir yerlerden başlayarak hiç olmazsa önümüzdeki yıllarda daha güzel bir Kurban Bayramı yaşamak dileğimdir.