ŞADİ  ERDAL

ŞADİ ERDAL

MERAK BU YA

MERAK BU YA

Sakarya Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, bir gazeteye verdiği mülakatta şöyle diyor; "Batıcı olmayan padişahları yaşatmadılar. 3. Selim'den sonra 2. Mahmud ve Abdülmecid, Osmanlı'nın kalkınması düşüncesiyle Batı'ya sonuna kadar kredi açtılar. 2. Mahmud Batıcı eğilimleri yüksek, sonrasında Abdülmecid, Tanzimat ve Islahat Fermanı'nı imzalayan ve ülkeyi borçlandıran padişah. İkisi de eceliyle öldü. Ama sonrasındaki Abdülaziz dönemi, Osmanlı modernleşmesinin telgraf hizmetlerinden donanmanın gelişimine kadar atılım yaptığı bir dönemdir. Abdülaziz öldürülmüştür. Abdülhamid döneminde borçlar %10 seviyelerine kadar geriledi. İndirdiler. Batı'yla müzakere eden padişahlar ecelleriyle ölüyor, kendi projesini uygulayan Abdülaziz ve 2. Abdülhamid gibi padişahlara darbe yapılıyor. Merkeze baktığımızda İngilizler var.

Şimdi karşımızda ne var? Halk Bank'tan önce İran ile alışveriş hangi banka vasıtasıyla yapılıyordu? Bir İngiliz Bankası vasıtasıyla...

Abdülhamid'in bir yanlışı var ki hükümetin bu yanlışa düşmemesi lazım. Abdülhamid, 31 Mart isyanını bastırabilirdi, bastırmadı. Hükümetin bu hataya düşmemesi gerekiyor. 31 Mart isyanında Abdülhamit, askerlerden "Silah kullanmayacaksınız" diye söz aldı.İttihatçılar tahtan indirdi, 6 asırlık devlet 6 yılda devrildi. 1908'de Abdülhamid tahttan indirildi. 1914'te ki 1. Dünya Savaşı'nda ülke parça parça edildi. Başbakan da aynı poziyonda ve anlaşmıyor.

Şuna bakmak gerekiyor. İHH'dan Türkiye'de kim rahatsız olur? Mavi Marmara olayı önümüzde, İsrail rahatsız İHH'dan...

Belli birkaç aile... "Bu, emri şuradan alır" gibi bir şema çizemezsiniz ama hedeflenen noktalar size bunu gösteriyor. Bu yapılanlar kime hizmet ediyor, buna bakmak gerekiyor. İHH operasyonu, Kuzey Irak petrolleri gibi konularda kimin kârlı çıktığına bakmak gerekiyor.

Ama bu sefer Erdoğan'ı istemiyorlar. Başbakan oligarşiyle anlaşmıyor. Anlaşan birilerini istiyorlar. Yerine birisini buldukları anda, Tazminat Fermanı'nı hatta daha ağır maddelerin olduğu bir anlaşmayı hayata geçireceklerdir. Kesinlikle böyle bir şeyi isteyeceklerdir. Bu da Türkiye'nin Osmanlı'nın karşılaştığı akıbetle karşılaşması anlamına gelir. O yüzden Erdoğan'sız bir Türkiye'yi hayal ediyorlar. Erdoğan İslam dünyasının gözünü açtı. Yeter ki Erdoğan gibi liderler kaybolmasın."

Gezi ve 17 Aralık olaylarını bu gözle yorumlayalım. Rahmetli Menderes'i, Özal'ı, Erbakan'ı yine aynı bakış ile göz önüne alalım. 

Geçtiğimiz hafta Sevgi Çiçeği'nde il müdürlerine verilen yemek sonrası Ak Parti iktidarına karşı Hükümet ve Bakanların İran'ın etkisi altında kaldığını, Bakan ve Milletvekillerinin İran'da Muta nikahı yaptıklarını ve yaşananların görüntü kayıtlarının İran istihbaratı ve Mossad'ın elinde olduğunu söylediklerinin bilgisine ulaşarak haberini vermiştik. Daha sonrada 6 il müdürü haberimizi doğrulamıştı. 

Sevgi Çiçeği Müdürü kendisinin böyle bir konuşma yapmadığını açıkladı. O yapmadı ama bir başkası yaptı.  Peki MOSSAD ve İran'nın elinde görüntülerin olduğunu nereden biliyorlar? "Demekki oralarla bir bağlantıları var" intiba bırakmıyorlar mı? 

Bilecik ve diğer belediyelerin iş birliği ile "Katı atık" tesisi kuruluyor. Bu tesisi kuran şirketin sahiplerinin Yahudi oldukları iddiasıyla Bilecik Belediyesinin "Mason ve siyonistlere" iş verdiği uzun zamandır öne sürülüyor.

Şirketin sahibinin Yahudi olduğu doğru. T.C. vatandaşı olduğu ve işi ihale ile aldığı bilgisine ulaştım. İhale yasasında Türk ırkından hariç birisi ihale alamaz" kaydı yok. İhale olmuş, almış. CHP'nin İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Ermeni ve Yahudi T.C. vatandaşlarını Büyük Şehir Belediye meclisine alacağını söylüyor alamazsın diyebilir misin?

Benim merak ettiğim de şu; her Yahudiyi mason, siyonist, her Ermeniyi Asala militanı görmek doğru değil. Dünyanın her tarafında T.C.'li vatandaşımız ikamet ediyor. Lüzumsuz yere aleme koz verirsiniz.

Ortalığa mason, siyonist laflarını söylerken insanların kafasını karıştırmaya çalışanlar. Sevgi Çiçeğindeki Bakan ve Milletvekilleri için MOSSAD ve İran'ın ellerinde kaset olduğunu söyleyenlere "Kardeşim sen MOSSAD ve İran'ın elinde kaset olduğunu nereden öğrendin?" diye sormuyorlar. Bende bunu merak ediyorum. 

Merak bu ya!

Bu yazı toplam 1073 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ŞADİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR