Şeyh Edebali Üniversitemizin değerli öğretim üyesi Doç. Dr. Halim Demiryürek “Ertuğrul Sancağı” ismiyle hazırladığı kitabı “Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Yayınları” arasında yayınladı.

İlimizin “Ertuğrul Sancağı” olduğu yılları anlatıyor. Halim Demiryürek hocamızın ilimize gösterdiği ilgiden dolayı teşekkür ediyorum. Tarihimizi öğrenmemiz açısından okunmasını tavsiye ediyorum.

Kitabının 30.sahifesinde Ertuğrul Sancağının sınır komşularını şöyle kaydediyor. “Ertuğrul Sancağının kuzeyinde İzmit, doğusunda Ankara, kuzeydoğusunda Kastamonu, güneyinde Kütahya ve batısında Bursa bulunmaktaydı. Yüzölçümü 8.300km2 olan Ertuğrul Sancağının Bilecik, Söğüt, İnegöl ve Yenişehir olmak üzere 4 kazası vardı…” diyor.

Osmanlı parçalanınca bizi Anadolu’ya sıkıştırdılar. Bilecik’ten de İnegöl’ü, Yenişehir’i, Pamukova’yı, Sarıcakaya, Mihalgazi’yi ve İnönü’yü kopartarak 8.300 km2 den 4.302 km2’ye düşürdüler. 

Benim esas bahsetmek istediğim konu hasret kaldığımız hastane konusu. Ertuğrul Sancağı isimli kitaptan öğrendiğimize göre 1914’lü yıllarda yani bundan bir asır evvelde parasızlıktan hastane açılışının yapılamadığını öğreniyoruz.

O yıllarda İnegöl Ertuğrul Sancağına bağlı kaza. Mehmet Sadık Bey sancağın milletvekili, sıhhiye nezareti bütçesi görüşmelerinde Parlamento kürsüsünden haykırıyor “İnegöl kazasında halkın yardımları ile bir hastane yapıldığını ve bu hastanenin bir kısmı gureba, diğer bölümünün ise frengi hastanesi olmasının planlandığını ancak bütçe yetersizliği sebebiyle hastanenin açılamadığı” 

Aradan bir asır geçiyor sancağın merkezinin adı Bilecik oluyor bu sefer merkeze yapılacağı vaat edilen ama bir türlü gerçekleşmeyen hastaneyi konuşuyoruz.

Arada şu fark var, o gün parasızlıktan hastane açılamıyor. Bugün ise para var beceriksizlikten hastane işine başlanamıyor. En mühim farkta şu, o günün Milletvekili Mehmet Sadık Bey parlamento kürsüsünde halkın hastane sıkıntısını dile getiriyor. Beş yıldır vaat edilen hastane yapılmadı, Meclis kürsüsünden iktidar ve muhalefet Milletvekillerinden hastanenin neden yapılmadığını gündeme getirdiğini duydunuz mu?

Daha fazla lafa gerek var mı?