TEMA Vakfı’nın Antalya’da tarıma elverişli arazi üzerine Aksa Enerji Üretim A.Ş tarafından yapılmak istenen “Doğalgaz Yakıtlı Termik Kombine Çevrim Ünitesi” ile ilgili ÇED olumlu kararına ilişkin Çevre ve Orman Bakanlığı’na karşı açtığı davada, Antalya 2. İdare Mahkemesi tarafından oybirliği ile yürütmeyi durdurma kararı verildi. Karara gerekçe olarak, ÇED olumlu kararının verildiği tesislerin bulunduğu alanda enerji üretimi tesisi yapımı amaçlı 1/1.000 ölçekli plan değişikliğinin, planlama ilkelerine ve şehircilik esaslarına aykırı bulunarak iptal edilmesi ve bu doğrultuda ÇED olumlu kararının dayanağının ortadan kalkması gösterildi.

TEMA Vakfı’nın hazırlanmasında ve yasalaşmasında çok önemli katkıları olan 5403 sayılı Toprak ve Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, verimli tarım arazilerinin tarım dışında kullanımını önlemek amacıyla çok önemli ve özel hükümler getirmiştir. Anılan Kanunun konuya ilişkin 13. maddesinde; verimli tarım arazilerinin ancak “savunma ihtiyaçları, doğal afet nedenli yerleşim yeri kurulması, petrol doğal gaz ve madencilik yatırımı ve gerçekleşmesinde kamu yararı bulunan girişimler” gibi koşullarda ve “alternatif alan bulunmaması durumunda”, tarım amacı dışında kullanılabileceği açıklanmıştır. Kanun yalnızca bu koşulları yeterli saymamış, verimli araziye tarım dışı yatırım yapılabilmesi için, yine bu Kanun gereği illerde kurulan Toprak Koruma Kurullarının “uygun görüş vermesini” ve kullanım izninin bütün bunlardan sonra Bakanlıkça verileceğini de hükme bağlamıştır.

Yasa gereği, Antalya’da bulunan tarıma elverişli alanda doğalgaz santrali yapımı izin talebi İl Toprak Koruma Kuruluna intikal etmiş, Kurul “oy birliği” ile izin talebini reddetmiştir. Buna rağmen verilen ÇED Raporu’na ilişkin TEMA Vakfı’nın açtığı davada Antalya 2. İdare Mahkemesi’nin aldığı yürütmeyi durdurma kararı, verimli tarım alanlarının amacı dışında kullanılmasına karşı kazanılmış bir hukuk mücadelesidir. Ülkemizin elbette enerji yatırımlarına ihtiyacı vardır. Ancak, Türkiye’nin verimli tarım arazileri toplamın ancak onda biri kadardır. Tarım dışı yatırımlar için geriye kalan yüzde doksanlık bölümden uygun alanların bulunabileceği açıktır.