ALİ ERDAL

ALİ ERDAL

BİLECİK ‘REKORLAR KİTABI´NA GİRECEK

BİLECİK ‘REKORLAR KİTABI´NA GİRECEK

Sakarya gazetesinde “YENİŞEHİR YOLU YILAN HİKÂYESİNE DÖNDÜ” manşetini görünce içim sızladı… Herkesin içi sızlamıştır.

Eyvah!..

Yine mi?

“18. ihale yapıldı, inşallah bu son olur!” demiştik 6 ay önce (28.10.2014)… Ve il başkanı (şimdi milletvekili adayı) Ramazan Kurtulmuş ile milletvekili Fahrettin Poyraz´a, veballerini hatırlatmıştık.

Haberi okurken, başlıktan ne olduğu açıkça belli olmasına rağmen gözlerime inanamadım… İnanmak istemedim… Eyvah!.. İhale yine iptal edilmiş…

Hiçbir şey değişmemiş… 6 ay önceki yazımı aynen neşretmeyi bile düşündüm… Yolumuzu engelleyenler sayesinde (!), yazımız güncelliğini koruyor. Memnun mu olmalıyım? Klişe bir tabirle… “Ne kadar teşekkür etsem azdır!”

Bir ihale 19 defa iptal edilir mi?

Var mı, bir başka örneği?

İhale yapılıyor, birisi itiraz ediyor, itiraz inceleniyor, haklı bulunuyor ve ihale iptal ediliyor… Şarkının dediği gibi, “vuslat, başka bahara kaldı”… Haydi yenisi!... Gazetelere ilân verelim: “Yol ihalemi kaybettim, yenisi yapılacağından eskisinin hükmü yoktur!”

Bu yılan hikâyesi ne kadar devam edecek?

Kaç yıl?

Abdürrahim Karakoç´un mahkemeler için dediği gibi, torunlarımıza miras mı kalacak?..

“Gene tehir etme üç ay öteye

Bu dâvâ dedemden kaldı hâkim bey”

28 Şubat darbesi için Demirel´in iddia ettiği gibi, “1000 yıl mı sürecek”?

19 defa iptal edilen bir yol yapımında bir bit yeniği aramak, komplo teorisi mi?

Hiçbir yerde görülmediği halde, bizim Bursa ile irtibatımızı istemeyen bir güç, bir merkez, bir “üst akıl” mı var? Bunu bir ben değil, bütün il, hattâ il dışındaki hemşehrilerimiz, hattâ ihalelerin iptalini duyan herkes soruyor.

Sayın Poyraz derinden üzülüyordur her halde. Üç dönemlik milletvekilliğinde Yenişehir yolu yapılamadı. Bir açıklama ile bu üzüntüsünü olsun, giderayak duymak istiyoruz. İşin halledildiğine ve halledileceğine dair bir vaat duymak istiyoruz… Bunu milletvekilimize de sormayacaksak; vekilimizden de işin aslını öğrenemeyeceksek, kimden öğreneceğiz?  Ve milletvekilini bile aşan, onu bile aciz bir durum varsa, bilmek istiyoruz; öyleyse oturup beraber ağlayalım!..

“Seherde ağlayan bülbül,

Sen ağlama ben ağlayım;

Ciğerim dağlayan bülbül,

Sen ağlama ben ağlayım!”

Sayın Kurtulmuş, hemşehrilerinin karşısına çıkınca, ‘il başkanı iken mümkün kılamadığım yolunuzu, milletvekili olursam gerçekleştireceğim´ mi diyecek? Diyebilecek mi?..

Ona…

“Beraber yürüdük biz bu yollarda;

Beraber ıslandık, yağan yağmurda”

Şarkısını yıllardır beraber söylediği milletvekiline…

Aday arkadaşına…

‘Hiçbir yolda bu kadar ihale iptali olmuyor da, bizim yolumuzda neden oluyor?´ diye sorulmayacak mı? 

‘İhaleleri, iptali gerektirecek şekilde hazırlayanlar hakkında ne yapıldı?´ diye sorulmayacak mı?

Ne eksik veya yanlış yapılıyor ki, itiraz ediliyor ve kabul ediliyor. İtirazı gerektirecek marifet (!), bilerek mi işleniyor? Kasıt değilse, “görevi ihmal” de mi yok? Görevi ihmalin müeyyidesi yok mu? En azından beceriksizlik de mi yok? İnsanın bu kadar yanlış yapabilmesi için, özel eğitim görmesi lâzım… Bu zamana kadar bu ihmaller ve ihmali olanlar hakkında ne yapıldı? Ona, yol arkadaşına, aday arkadaşına sorulmayacak mı?

Bu sorulara ne cevap verileceğini merak ediyorum doğrusu…

Ve yine merak ediyorum, hep merak ediyoruz… “İstanbul Ankara arası bir buçuk saate inecek” diyen Başbakan, partinizin genel başkanı, yolumuzu sorarsa –mutlak sorar– ne cevap vereceksiniz?

Niçin?

En yakın kültür ve sanayi merkezine; Bursa´ya hızlıca ulaşamayalım diye mi?

En yakın havaalanına Yenişehir´e, hızlıca ulaşmamız mı istenmiyor?

En yakın havaalanına, Bilecik üzerinden ulaşılmasına neden engel olunuyor?

Vehimler içinde bu soruları soruyorsak; ikna edici cevapları güvenilir mercilerden beklemek hakkımız değil mi?

Kaldı ki, bunlar vehim değil, gerçek!.. Kaskatı gerçek!.. Yolumuza taş koyuyorlar işte!..

Neyse canım!.. İşe bir de iyi yönden bakalım… Hani şimdi moda olan tuhaf ifade ile, “empati” yapalım…

Rekorlar kitabına gireriz artık!.. Yolumuzun serencamını ve ihale iptallerini rekorlar kitabına yazarlar muhakkak… Belki dizi bile çekerler… “Reklâmın iyisi kötüsü olmaz!” Bu da ilimizin reklâmı olur… Ne yapalım, bari bununla teselli olalım…

Bu yazı toplam 1173 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ALİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR