Allah nasip etti Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden ödül aldık.

Demek hiçbir emek zayi olmuyormuş!..

Programı izleyenler “Diğer ödül alanlar plaketini alıp çekilirken siz Cumhurbaşkanı ile uzun süre konuştunuz. Ne konuştunuz?” diye sordular. Aynı şekilde Bilecik’e döndüğümde de herkes bu soruyu bana yöneltti ve merak konusu oldu.

Ayrıntılı bir şekilde anlatayım.

İsmim anons edildiğinde sahneye yaklaşırken Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile göz göze geldik. Hafif bir tebessüm etti sağ olsun. Yanına yaklaşınca diğerlerinden farklı olarak elini uzattı. Elini sıktıktan sonra ödülümü takdim edip tebrik etti.

Bu esnada kendisine şunu söyledim:

“Sn. Cumhurbaşkanım ben Osmanlı’nın doğduğu topraklar Söğüt’ün bağlı olduğu Bilecik’ten geliyorum. Bütün Osmanlı Padişahlarımızın mezarları Türkiye’de sadece Vahdettin’in ki hariç. Vahdettin’de bizim akrabamız. O ülke dışında öksüz yetim kalmasın. İradeniz olursa Vahdettin’in de mezarı Türkiye’ye gelse.

Söğüt’te dedesi Ertuğrul Gazi Türbesinin yanına defnedilmesini istirham ediyoruz. Osmanlı Söğüt’te doğdu son padişah da büyük dedesinin yanına defnedilsin. Türkiye Cumhuriyeti de ilelebet yaşasın” deyince Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan “Güzel, Ahmet El-Şara ile bir görüşelim. İnşallah” dedi.

Ardından “Sn. Cumhurbaşkanım babam Hacı Hafız Şadi Erdal Bilecik’te Milli Selamet ve Milli Nizam’ın kurucularından. Bilecik’te yayın yapan Sakarya Gazetesi’ni de 35 yıl önce kurdu. Bilecik’te neden gazetenin ismi Sakarya denecek olursa ismi Büyük Doğu’dan Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in Sakarya Türküsü isimli şiirinden geliyor. Babam da size sürekli dua eder, sizleri sadece ekranlardan değil bizzat da görmek için 79-80 yaşında benimle buraya kadar geldi” dedim. Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan: “Şadi Bey nerede” diye sordu. Oturduğu yeri işaret edince “Şadi Bey’e bir selam verelim buradan” dedi ve babamla karşılıklı el sallayarak selamlaştılar.

Külliyede gerçekleşen ödül törenini benim öğrendiğim kadarıyla TRT Haber, CNN Türk, NTV, Kanal 24, A Haber ve diğer ulusal kanallarla birlikte 22 yerel televizyon canlı olarak verdi.

Demek ki hiçbir emek zayi olmuyormuş.

İlkokula gider gitmezken rahmetli dedemin yengesi Ayşeannem” Mücahid oyun oynarken oyuna hiç hile karıştırmaz. Tam hakkınca oynar” derdi. Allah rahmet eylesin. Askere gittim askerliğimin son zamanlarında bölük komutanım beni çağırdı “Oğlum kendini niye bu kadar parçalıyorsun. Babanın işinde mi çalışıyorsun” demişti. Askerden döndüm mesleğimizde Bilecik’te ilklere imza attık.

Gazete ve matbaadaki ilklerden ziyade ödüle konu olan haber sitemizle ilgili internetin henüz 148-149 ile bağlandığı dönemlerde Bilecik’e internet istiyoruz diye ilk 100 dilekçe verenler arasında yer alıp internetin Bilecik’e gelmesiyle beraber bilgisayar mühendisi iki arkadaşımla birlikte gazetemizi jpeg formatında yayınlamaya başladık.

Hemen arkasından haber sitesi formatına dönerek gazetemizde haberlerin yayınlanmasından sonra haber sitesine yüklemeye başladık.

O yıllarda para verip bayiden gazetemizi alan, abone olan kişiler henüz haberi okumadan internetten haberin yayınlanmasını doğru görmüyorduk.

Basın İlan Kurumu’nun Bayramoğlu’nda Tecrübe paylaşım seminerine katıldığımda orada “Eskiden büyük balık küçük balığı yutardı, günümüz iletişim çağında artık hızlı balık büyük balığı yutacak” vurgusu üzerine bu konuşmayı hemen haber yaptım ve haber sitemize koyduk. Bu haberi Basın İlan Kurumu’da beğendi ve haberi kaynağı ile beraber kendi manşetlerine aldılar.

Bu bir milad oldu ve o günden sonra haberleri gazetemizde yayınlandıktan sonra değil haberin olduğu anda yayınlamaya başladık.

Bilecik’te ilk video görüntülü haberleri yapmaya başladık.

Henüz Youtube yeterli faaliyette değil iken FTTP alanı açıp haberlerde çektiğimiz videoları montajlayıp haber sitemizde haberleri videolu bir şekilde vermeyi başardık.

O yıllarda sokak röportajları yaparak bir ilke imza attık.

Beldelerde ve ilçelerde “Belediye çalışmalarından memnun musunuz?” diye sorduk. Memnun olanlara neden memnun olduklarını, memnun olmayanlara taleplerini ve isteklerini sorduk.

Ardından belediye başkanlarını çağırdık gazeteciler olarak belediye başkanlarına vatandaşların istek ve taleplerini ilettik, yatırımları hakkında bilgiler alıp bunu kamuoyunun izlemesini sağladık.

Basın Masası programları yaptık.

İlimizde memleketi için kafa yoran eli kalem tutan her görüşten insanları basın masası programına davet ettik. Moderatörlüğümde o hafta Bilecik’in gündemindeki konuları Bilecik kamuoyunun önünde tartıştık.

Marka Tescili aldık.

Bilecik Haber’in marka tescilini aldık.

Hepsi bir ekip işi. Babam Şadi Erdal, Kardeşim Mehmet Erdal ekibimizde şu anda yer alan önceki yıllarda emeği geçen herkesle bu başarılara imza attık. Basın Masası’na konuk olan, bizlerin yanında fikir birliği ettiğimiz dostlarımız, gazetemizin aboneleri, okuyucuları, haber sitemizin takipçileri ve Bilecik’in ayakta tuttuğu basın kuruluşu olarak bu takdire hepimiz nail olduk.

Bütün bunları takdir edilmek, ödül almak için yapmadık ama ülkenin en yüksek makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamınca Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın takdirine ve ödülüne layık görülmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz.

Herkesten Allah Razı olsun.