Sakarya gazetesinin ilk yıllarında, yani çeyrek yüzyıl önce… Bilecik – Bursa yolunun yapılması için fevkalâde gayretli bir ağabeyimiz vardı… İbrahim SAĞCAN… Bu yol içinbelediye başkanı, dernek yetkilisi, bürokrat, vali, milletvekili, bakan; kapısını aşındırmadık kimse bırakmamış,sayfalarcayazı yazmış ve dilekçe vermişti. Çeyrek yüzyılı geçti, bir arpa boyu yol alınamadı… İbrahim ağabeye Allah rahmet eylesin, biz hâlâ Bilecik – Bursa yolunun ne zaman yapılacağını konuşuyoruz.

İki istisna dışında, Bilecik ilinin yolları zaten hep ihmal edilmiştir. İli İstanbul´ave Eskişehir´e bağlayan,o güne göre geniş sayılacak yol,rahmetli Menderes´in hediyesi… Bir de herkesin gözü önünde olan bugünkü yollar… İstanbul – Eskişehir ve Bilecik – Söğüt yolları… Yapılmasına sebep olanlardan Allah razı olsun… Ama bunlar, bütün memleketin yolu…İl sınırına dayanmış yol da mı yapılmayacaktı… Ama anayol dışında ildeki yollara geldi mi, iş değişiyor… Bu husustaki kayıtsızlık,ihmalle izah edilecek gibi değil.Gayriihtiyarî akla, kasıt geliyor. Bunu pek çok kişi gibi ben de yazı ve konuşmalarımda ifade ettim; “Ertuğrul Gazi” isimli kitabımda da dile getirdim:

“Bilecik´e hangi ilden giderseniz gidin, birdenbire yolların değişiverdiğini göreceksiniz… İstanbul istikametinden gelirken, Dörtyol dönemecinden sonra Bilecik il sınırlarına girdiğiniz andan itibaren yollar daralıverir… Sanki bilinmeyen bir el, koskoca otobanları sıkıştırmış ve daracık asfalt yol haline getirivermiştir. Neden bilinmez, Bilecik ilinin yolları ihmal edilmiştir. Eskişehir´den Bursa´ya giderken Söğüt´e ayrılan keskin fark, daha da büyüktür. Koca ağacın yan tarafından çıkan küçücük dala benzeyen yol çok yakın olan Eskişehir-Söğüt arasını uzatır da uzatır… Sanki kaza olması için özel olarak sebepler meydana getirilmiştir… Yazın tozu, kışın yolun bozulması da cabası… Eskişehir´den İstanbul istikametine devam ederken Bozüyük´ü geçtiniz mi, yine aynı el, otoban yolu basit asfalta döndürüverir. Bursa´ya otoban yol uzayıp giderken, Bilecik´e ayrılan yol daralıvermiştir… Üstelik bu yol ülkenin en işlek yollarından olduğu halde… Ve yine yılan gibi kıvrılan yollardan, Bilecik´e olan kısa mesafeyi, uzun zamanda aşarsınız. İşlek yollarda bir de ağır vasıtanın arkasına takılıp kalmak talihsizliği ile karşılaşırsanız, sinir küpü olmamak elinizde değildir. Bursa – Bilecik yolu daha da beterdir. Bursa´dan Yenişehir´e kadar yolu bu sefer o gizli el, daraltmakla yetinmez, yılan gibi bükülen en âdi asfalta döndürüverir. Bu yollarda pek çok kaza olmaktaymış; kimin umurunda… Eğer çektiğiniz sıkıntılardan fırsat bulabilirseniz, yol yapmanın bu kadar kolay olduğu bir devirde bu il niçin ihmal edilmiş, diye düşünebilirsiniz…”

Konuyu dağıtmamak için Gölpazarı ve Yenipazar yollarından, Söğüt – Eskişehir ve Pazaryeri - İnegöl yollarından, köylere ulaşımdan ve köylerin birbirleriyle bağlantılarından söz etmiyorum…

Bütün yollar yapılıyor, Bilecik - Bursa yolu sürüncemede… Rahmetli İbrahim ağabeyin benim şahit olduğum–öncesi de var–gayret ettiği yıllarda doğanlar, şimdi olgun adam yaşlarında… Son olarak gündeme geldiğinde, galiba bu sefer tamam dedik, amayine sevincimiz kursağımızda kaldı…Bilecik – Bursa yolu, 17 defa ihale edilmiş, düşünebiliyor musunuz? Böyle bir örnek biliyor musunuz? Beraber başlayan Yenişehir - Bursa yolu biteli ne vakit oldu… Belki bazı yerlerine tamir bile yapılıyordur. Siz hâlâ, yorgunu yokuşa süren gizli bir el yok diyorsanız, pes doğrusu…

Hem yol yapımı için böyle gayret mi gerekir? Sıradan faaliyet…Yetkililer ihtiyacı bilir, plânlar ve yapılır…Milletin haberi bile olmaz. Halk nazarında bu kadar basit ve sıradan bir olay...Nitekim yukarda “iki istisna” diye bahsettiğim yollar öyle olmamış mıdır? Bir yol için bu kadar uğraşmak, kapılar aşındırmak, makamlara yüzsuyu dökmek, seçip mevkilere getirdiklerine, aman şu işi takip edin demek, yazıp-çizmek nerede görülmüştür? Kime reva görülmüştür? Niye biz buna mecbur ve mahkûm ediliyoruz?

Nihayet, Başbakan Ahmet Davutoğlu´nun söz verdiği gibi, yol yeniden ihale edildi… 18. İhale!.. İnşallah bu son ihale olur.

Gizli bir el var veya yok… Millet namına işi birinci derecede takip etmesi ve yapılmasını sağlaması gerekenler!..Bu sefer olsun işi sıkı tutun! Bu zamana kadarki kayıtsızlıklarınızı affettirin!

İKTİDAR PARTİSİ il başkanı, milletvekili ve belediye başkanları!..

İhmalse, ihanete varan bu uyuşukluğun hakkından gelmek!..Aksatanları cezalandırmak!..Hain ve gizli bir el varsa, bulup kırmak ve yolun yapılmasını sağlamak!..Birinci derecede sizin vazifeniz!Ve sizin birinci vazifeniz!..Bu, sizi seçen ve görevlendiren hemşehrilerinize karşı namus borcunuzdur!