İL BÜTÜNÜ ÇEVRE DÜZENİ PLANI VE ARDINDAKİ GERÇEKLER (1)
Bu konuda çok uzun yazı yazmak dahi açıklamalarımıza yetmez. İstanbul B. belediyesi ve bazı bakanlıklar Prof. Dr. Hüseyin Kaptan liderliğinde metropolitan planlama üst kurulu niteliğinde organizasyon kuruluşunu sağladı. Adı geçen Akademisyen hocamız etrafında beş yüzü aşkın öğrencilerden ve Akademisyenlerden oluşan "uzman" kadro topladı. Bu kadroya dört yıl içinde 104 trilyon maaş ödendi. Metropolitan A.Ş. ve üst konseyi marmara bölgesinin Bölge planını yaparak ve onaylayarak, İstanbul ilinin Çevre Düzeni Planını da tamamlayarak "İSTANBUL" ve Marmara bölgesinin yaşanabilir hale getirilmesi için önemli çalışmalarını bitirdi, uygulaması aşamasına gelindi.(2006)
Yukarıdaki PLANLAMA organizasyonu "BÖLGE" düzeyindeki planlama çalışmalarında, bilhassa sanayileşmede, nüfusun Bölgedeki kentlerde tutulmasını, yerleşke-konut, köprüler ve ulaşım, sanayi-fabrika alanları, organize sanayi bölgeleri hava alanları, lojistik ve taşımacılık, ticaret merkezleri, iş ofisleri v.b. gibi yüzlerce planda yer alan yerleştirilmesi önemli olan yepıları TEMATİK bir bölü yüzbinlik paftalara, işaretledi-işlendi. Marmara bölgesiyle birlikte İstanbul’a yakın kentlerinde çevre düzeni planlarının yapılması gerekiyordu. Sayın Kadir Topbaş Hüseyin Kaptan Hocanın öğrencisi olduğu için, hoca ve topbaşın birbirlerini iyi tanıdıklarını biliyoruz. İstanbul’un, günümüzde yaşadığı sorunları bizde görüyoruz. Plancılar, Akadamisyenler ve Kadir Topbaş gibi, yerel yönetimlerde "BAŞ" olmak isteyenlerde çok iyi biliyor. Bilmesi gerekiyor!
Özetle, İstanbul bölümünü son bir açıklama ile bitirelim. Biz, bende dahil, Bilecik ilinin çevre düzeni planı gündeme geldiğinde bildiğimiz bir şey vardı; Bu plan Kadir Topbaş tarafından ilimize yapılacak bir "kıyaktı, lutuftu".Aslında Bölge düzeyinde yapılan planlamaya göre, üniversitelerin (özel veya kamu) fabrikaların ve lojistik merkezlerinin "İstanbul"a kurulmaması gerekiyordu. Plan hayata geçirilme-uygulama aşamasında, çok tuhaf şeyler olduğunu bizzat Prof. Dr. Hüseyin Kaptan, gazeteci-medyada önemli konuları aktaran, Uğur Dündar’ın proğramında isimler vermeden açıkladı. Aslında İstanbul metropolitan planlama organizasyonunda ilgili Bakanlıklarda taraftı, planın-planlamanın asli unsurlarıydı. Hüseyin hocanın ifadesine göre, Kadir Topbaş "RANT" ve önemli kritik alan, yer ve KÖŞELERİN" ele geçirilmesi, PLAN’da, plan aleyhine değişiklikler yapılabilmesi için "devre dışı bırakıldı" kimler bıraktı, nasıl bıraktırdı. Hüseyin Hoca isim isim açıklamadı. Ama genel olarak bir adres gösterdi; ANKARA!
Bilecik -İstanbul ilişkisinin ne alakası vardır? demeyin. VAR! İstanbul metropolitan grubu, Bilecik Çevre Düzeni Planını (ÇDP) elinden geldiğince DEMOKRATİK platformda, tüm meraklı ve davetlere icabet eden KATILIMCILAR! la iletişim kurarak, özel idare vasıtasıyla, gazetelere adeta ilan vererek başlattı. Tüm süreçte (yineleyerek belirtiyorum) MERAKLI ve PLANA inanan bizleri bilgilendirdi, ismen toplantılara çağrıldık. Hiç bir şey saklanmadı gizli kapaklı yapılmadı. Valimiz, Belediye başkanları ve teknik adamları, Kamu kurumlarının temsilcileri v.b.
Bilecik il bütünü Ç.D.P metropolitan A.Ş.(içinde bakanlıklardan da bulunanlar var biliyorum?) bizler tarafından beğenildi, kritiklerimizi yaptık, yerel meclislerden geçti. Bu arada birde süprizle karşılaştık. Bayındırlık bakanlığı -(baştanberi ilgisi var) PİLOT uygulama yapacağını beyan eden TAU genel müdürlüğünce, ihale ile görevlendirilen BELDA A.Ş. kuruluşunun organize ettiği toplantılara davet edildik. Toplantılarında, daha önce yapılan PLANIN uygun, yeterli olduğunu tamamıza yakın katılımcılar ifade etti. Planı savunduk, değişiklikler yapılmaması şeklinde TAVIR aldık. Bu tavrımız, BELDA A.Ş. yürütücelerince makul görüldü, hükümler-rapor’daki strateji ve TEMATİK pafta yerleşimleri, çoğunluğu aynen kaldı. Bu şekliylede, onaylandı, yürürlüğe girdi biliyorum! Mevzuata tam hakim olmadığım vede planı tasvip etsemde, daima "muhalif olma" tavrı içinde olduğum düşüncesini malum yerlerden silemedim! (( Devamı yarın )
Yukarıdaki PLANLAMA organizasyonu "BÖLGE" düzeyindeki planlama çalışmalarında, bilhassa sanayileşmede, nüfusun Bölgedeki kentlerde tutulmasını, yerleşke-konut, köprüler ve ulaşım, sanayi-fabrika alanları, organize sanayi bölgeleri hava alanları, lojistik ve taşımacılık, ticaret merkezleri, iş ofisleri v.b. gibi yüzlerce planda yer alan yerleştirilmesi önemli olan yepıları TEMATİK bir bölü yüzbinlik paftalara, işaretledi-işlendi. Marmara bölgesiyle birlikte İstanbul’a yakın kentlerinde çevre düzeni planlarının yapılması gerekiyordu. Sayın Kadir Topbaş Hüseyin Kaptan Hocanın öğrencisi olduğu için, hoca ve topbaşın birbirlerini iyi tanıdıklarını biliyoruz. İstanbul’un, günümüzde yaşadığı sorunları bizde görüyoruz. Plancılar, Akadamisyenler ve Kadir Topbaş gibi, yerel yönetimlerde "BAŞ" olmak isteyenlerde çok iyi biliyor. Bilmesi gerekiyor!
Özetle, İstanbul bölümünü son bir açıklama ile bitirelim. Biz, bende dahil, Bilecik ilinin çevre düzeni planı gündeme geldiğinde bildiğimiz bir şey vardı; Bu plan Kadir Topbaş tarafından ilimize yapılacak bir "kıyaktı, lutuftu".Aslında Bölge düzeyinde yapılan planlamaya göre, üniversitelerin (özel veya kamu) fabrikaların ve lojistik merkezlerinin "İstanbul"a kurulmaması gerekiyordu. Plan hayata geçirilme-uygulama aşamasında, çok tuhaf şeyler olduğunu bizzat Prof. Dr. Hüseyin Kaptan, gazeteci-medyada önemli konuları aktaran, Uğur Dündar’ın proğramında isimler vermeden açıkladı. Aslında İstanbul metropolitan planlama organizasyonunda ilgili Bakanlıklarda taraftı, planın-planlamanın asli unsurlarıydı. Hüseyin hocanın ifadesine göre, Kadir Topbaş "RANT" ve önemli kritik alan, yer ve KÖŞELERİN" ele geçirilmesi, PLAN’da, plan aleyhine değişiklikler yapılabilmesi için "devre dışı bırakıldı" kimler bıraktı, nasıl bıraktırdı. Hüseyin Hoca isim isim açıklamadı. Ama genel olarak bir adres gösterdi; ANKARA!
Bilecik -İstanbul ilişkisinin ne alakası vardır? demeyin. VAR! İstanbul metropolitan grubu, Bilecik Çevre Düzeni Planını (ÇDP) elinden geldiğince DEMOKRATİK platformda, tüm meraklı ve davetlere icabet eden KATILIMCILAR! la iletişim kurarak, özel idare vasıtasıyla, gazetelere adeta ilan vererek başlattı. Tüm süreçte (yineleyerek belirtiyorum) MERAKLI ve PLANA inanan bizleri bilgilendirdi, ismen toplantılara çağrıldık. Hiç bir şey saklanmadı gizli kapaklı yapılmadı. Valimiz, Belediye başkanları ve teknik adamları, Kamu kurumlarının temsilcileri v.b.
Bilecik il bütünü Ç.D.P metropolitan A.Ş.(içinde bakanlıklardan da bulunanlar var biliyorum?) bizler tarafından beğenildi, kritiklerimizi yaptık, yerel meclislerden geçti. Bu arada birde süprizle karşılaştık. Bayındırlık bakanlığı -(baştanberi ilgisi var) PİLOT uygulama yapacağını beyan eden TAU genel müdürlüğünce, ihale ile görevlendirilen BELDA A.Ş. kuruluşunun organize ettiği toplantılara davet edildik. Toplantılarında, daha önce yapılan PLANIN uygun, yeterli olduğunu tamamıza yakın katılımcılar ifade etti. Planı savunduk, değişiklikler yapılmaması şeklinde TAVIR aldık. Bu tavrımız, BELDA A.Ş. yürütücelerince makul görüldü, hükümler-rapor’daki strateji ve TEMATİK pafta yerleşimleri, çoğunluğu aynen kaldı. Bu şekliylede, onaylandı, yürürlüğe girdi biliyorum! Mevzuata tam hakim olmadığım vede planı tasvip etsemde, daima "muhalif olma" tavrı içinde olduğum düşüncesini malum yerlerden silemedim! (( Devamı yarın )
Bu yazı toplam 572 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.