İnkar edilemeyecek üç harfli bir kelime: GÜÇ! Nitekim Kim ve kimler bu kelimenin getirilerine, iktidar ve yönetime sahip olmuşsa yerinde kullanamamıştır. Tarihteki devletlerin “gücü” elinde tuttuğu sürece yaşadığını, güç ve iktidarı-idari yönetimi hakkaniyetle tuttuğu, adil ve HALKININ sesine kulak verdiği sürece ayakta kaldığını bilmekteyiz. GÜÇ ve iktidar, mal ve meta gibi! Kullanana göre değişmektedir! Bu deyim iktisat biliminde “laf” olsun diye soru olarak sorulduğu eskilerce bize kadar gelmiştir.
Neden güç? Son üç –dört yılda gördük, Cumhuriyetin “EN” büyük projeleri hayata geçirildiği medyada işlenmekte bu konuda köşe yazarlarımız görüşlerini beyan etmektedir. Bana görede, Bilecik için de “EN” lerden birisi yüzde elli biri ORMAN olan İL topraklarımızın ORMAN alanlarının kapladığı toprakların “MADEN” işletme –arama adına koordinatlarının tamamının “kapatılmasıdır” Ne zaman “ GÜÇ” belirli ellerde toplanmıştır ki, bu mutlu azınlık “HALKINA” sırtını döndüğünde iktidardan inmiştir, inmek zorunda kalmıştır. Boşuna bu günlerde “GÜÇLÜLÜK” ifade eden kelime paylaşmamaktadır! Bilecik ilinin kaybetmede olduğu orman alanları çevrenin faciası projesidir!
Bilecik’te ikinci önemli projelerde, Karayollarının duble-Ekspres yolunun Mekece-Bozüyük bölümü ve hızlı tren projesinin yine Bilecik ili sınırları içindeki bölümüdür. Yine güç odakları ve baskıcıların dediği olmuş, Mekece-Bozüyük karakolu ve hızlı tren güzergahı “inadına” alternatifler varken, hatta değiştirilmişken karayolu güzergahı yine iki hat birden KARASU vadisine “oturtulmuştur” Bu konuda yerel yönetimimize, Genel yönetim “DEVLET” temsilcisi Sayın Valimize haksızlık etmek istemem. Bir koordinasyon kurulu toplantısında, karayolunun (Mekece-Bozüyük) Yeniköy-Kızıldamların Söğüt ilçemiz tarafından geçirileceğini güzergahın değiştirildiğini ifade etmiştir. Ek olarak da Karasu Vadisi, Küplü-Bozüyük arasında, bilhassa Demirköy – Karaköy bölümü Coğrafi-topoğrafik yönünden Valimizi endişeyle düşürmekteydi. Neden? Bu dar alanda, her iki proje birlikte uygulanıyor, inşaatları birlikte ilerleyeceğini, bu alanın geçit vermeyeceğini, sık sık sorunlar, kazalar sonuçta sıkıntı yaratacağını idareci olarak elbette biliyordu. Nitekim olayları, sıkıntıları tekrarlamaya gerek yok!
Bize baş vuran onlarca vatandaşımızın sıkıntılarını da bu yazıma alıyorum;
1-) Karaçaylar, karasu vadisinin Bilecik- merkez halkının bir zamanlar tarımsal üründe yetiştirilmesinde en önemli tarım alanıydı. Zamanla maalesef Kavaklık v.b. eski etkinliğini azalttı. Toprak topraktır! Bu arada mülk-bahçe sahipleri bilhassa karayolu müteahhiti, taşoranları tarafından, HIZLI çalışma adına kamulaştırılmayan alanlar da “tecavüze” maruz kaldı. Bu konuda ilgili –ilgisiz kurumlara baş vuranlar hep eli boş döndü. Dilekçelere, kaydırma-atma ( DDY, trencilerin tabiridir) manevralarla cevaplar geldi. Sayın Valimiz; Karaçaylar, Ahmetpınar, Bilecik-merkez dört değirmenler, sekizdeğirmenler , Aşağıköy sakinleri ve bu alan muhtarlarına kulak verirse bu insanlar “dikkate” alınma, HALK ‘tan sayılma mutluluğunu tatacaktardır. Bilhassa, Bilecik’in aktif insanlarından karayollarından emekli iki kardeşimiz bu konuda sizlere geniş bilgi verebilirler; Sami Elçin ve Yaşar Eker.
2- Onlarca yerde bizzat ben kendim gezerek gördüm. Toprak koruma kurulu başkanı olarak ( 5403 sayılı yasaya göre) “marjinal” kabul edilen onlarca tarım alanına, başta beton santrallarına, Bayırköy’deki tren hattı vyadüklerinin yapıldığı tarım alanlarına “tek onayla” izin, olumlu görüş mü verildi. 5403 Sayılı Toprak kanunu bu büyük “EN” projelerde devre dışı mı ? kalıyor. Kamu yararı ve kamu adına , ilgili İl müdürlüğü bizi toplantıya çağırıp bu konularda bilgi veremez mi?
Evrak – belge zaten alamıyoruz! Şahsen benim mesleğim, merakım ve vatani vazifem, İlgili il müdürlüğünden basın yoluyla bir daha marjinal topraklarına tesis izini-olumlu görüş verilen yerler için bir liste verilemez mi? Bu benim yasal hakkım. Toprak Koruma kurulunu daha ciddi görev yapmaya davet ediyor, dikkatini çekiyorum. İlk şikayetimi Valimize yapıyorum. Bakanlık düzeyinde ve hukuken haklarımı aramaya zorlanıyorum.