ŞADİ  ERDAL

ŞADİ ERDAL

OLAYLARA BAKIŞ

OLAYLARA BAKIŞ

AK PARTİ SEÇMENİNİ CEZALANDIRIYOR

Yedi bine yakın merkezi. Köyleriyle 12 bin nüfusa sahip Pazaryeri ilçemize ait adliye kapatıldı. Sebep dosya sayısının azlığı. Eğer bu bahane doğruysa çok yanlış diye düşünüyorum. Böyle bir karar vatandaşı suça teşvik etmeyi amaçtır. Halk Adliyeyi kaybetmemek uğruna mahkeme kapılarına dava açmak için kuyruğa mı girseydi. Mahkeme kapılarını aşındırmayarak asude bir hayat sürdüren Pazaryeri halkı mükafatlandırılacağına cezalandırılıyor.

Neticede 10-15 personel devlete yük olduğu düşünülüyor olusna gerek. Devlet bu personel yükünü sırtında yük görüyorsa, yıllar sürecek olan bir başka yerleşim yerine masraflı ve zaman alıcı meşakkat diyebileceğimiz yükü Pazaryeri halkı nasıl kaldıracak.

Başbakan Sayın Erdoğan “Dağ başında yaşayan bir tek vatandaşımızda olsa ayağına elektriği, suyu, yolu gidecek” demiyor mu? Pazaryeri adliyesini kaldırmakla Sayın Başbakan'ın politikasına aykırı hareket edilmiş olmuyor mu?

Vaktiyle ilimiz emniyetinde çalışan bir komiser arkadaşımızın tayini Bursa'ya çıkmış veda ziyaretine gelmişti. Bilecik sakin bir şehir ne diye gidiyorsunuz dedim. “Abi dediğiniz gibi Bilecik çok sakin. Bir vatandaş için yaşanacak şehir. Bir yılda küçük çapta 40 vaka zor oluyor. Bursa'da ise günde 40 vaka olur. Biz burada kalırsak mesleğimizde yükselemeyiz. Yaşanan olayları önlemekte ne kadar başarılı olursak o kadar kariyerimiz yükselir. Tayinimizi daha çok ben istedim” demişti.

Elbette olayları önleyerek başarılı olanlar mükafatlandırılmalı. Olayları çıkmadan önliyen ve olay çıkarmayan vatandaşta bazı müesseseler kapatılarak cezalandırılmamalı. Bu davranış insanları suça teşvik anlamına gelir. Devletin kolluk kuvvetlerini, adli mercilerini meşgul etmiyen vatandaşın bu ahlaki anlayışı araştırılmalı suç oranı yüksek yerlere örnek gösterilmeli. Ne yazik ki böyle bir davranış yerine adliye kapatılarak cezalandırılıyor.

Halk arasında “Adamdaki surata bak mahkeme duvarı gibi” denir. Bu tabir sadece mahkemelerdeki otoriter davranıştan kaynaklanarak söylenmiş bir söz değil. O kapıya gelen davalı ve davacı herkesin asılmış surattın da bir ifadesidir. Böyle hoş görülmeyen davranışları yaşamayan halk ufak tefek problemlerini kendi arasında çözüyorsa bu davranış takdirle karşılanmalı. Ne yazik ki ilgililer “dosya sayısı az” bahanesiyle adliyeyi kapatarak o yöre halkını cezalandırıyor.

Ak Parti iktidarı %50 oy veren halkını kar, zarar hesaplaması yaparak bir çok konuda mağdur ediyor. Buna örnek olarak kapatılan Tarım Kredi Kooperatiflerini gösterebilirim. Cumhuriyet kurulduğu yıllarda kurulan Tarım Kredi Kooperatifleri sanki kurulduğu yıllarda kar mı ediyordu. Bakalım kaç yıl devlet bu kuruluşları sırtında taşıdı. Şimdi “zarar ediyor” düşüncesiyle bir çok Tarım Kredi Kooperatifi kapatıldı. Neden zarar ettiği araştırılıp sebepleri ortadan kaldırılacağına işin kolayına kaçılıyor, kurulu müesseseler kapatılıyor. Vatandaşın zararı düşünülmüyor.

5-10 km. Ötedeki istifade ettiği Tarım Kredi Kooperatifi kapatılıyor, 25-30 km. İleriye bağlanıyor. Bir veya iki memurla çalışan personelin maaşından tasarruf etmek düşüncesinden. Peki kooperatif üyesinin uğradığı zarar ne olacak.

Ne derler “ihtilaller önce kendi evlatlarına zarar verir” Ak Parti de kande seçmenini mi cezalandırıyor.

KÖYLER BİTTİ SIRA İLÇELERDE

Geçtiğimiz günlerde Pazaryeri'nde 2 devre Belediye Başkanlığı yapan Sayın Hikmet Öztürk gazetemize yaptığı açıklamayla Pazaryeri ilçemizde Adliyenin kaldırılacağı bilgisine ulaştığını ve bu haberi kamuoyuyla paylaştı. Aradan bir kaç gün geçtikten sonra Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından tayin kararnamesi yayınlandı. Sayın Hikmet Öztürk'ün aldığı, bilgi doğru çıktı.

Pazaryeri Hakim ve Savcılarının tayinleri çıktı ve yerlerine atama yapılmayarak Pazaryeri Adliyesinin kapandığı gerçeğiyle karşılaştık.

Sayın Hikmet Öztürk'ün kapanacağıyla ilgili haberinde ve kapandıktan sonra yaptığı açıklamalarında, Ak Parti İl Teşkilatının ilimizdeki yetkililerinden başta milletvekili olmak üzere İl Başkanı ve diğer yetkililerinden Pazaryeri halkına açıklama yapmalarını istedi. Aradan bunca zaman geçmesine rağmen iktidar kanadı sessizliğini sürdürmeye devam ediyor.

Zannederim iki yıl evvel Hadiselerin Muhasebesi sahifemde Sayın Poyraz'ın eski Sayıştay Başkanı ve bir evvelki dönemin Milli Savunma Bakanı Sayın Vecdi Gönül'ün kontenjanından ilimizden Milletvekili adayı gösterildiğiyle ilgili bana ulaşan bilgiyi yazmıştım.

Sayın Milletvekili açtığı telefonda yazımdaki Vecdi Gönül'ün kontenjanından Milletvekili adayı olmadığını, Sadece Genel Başkan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda hareket ettiğini söyledi. Bende yapılan açıklamayı bir sonraki yazımda belirtmiştim.

Kendisiyle ilgili bir yazıya anında cevap verme gereği duyan sayın vekil 12-13 bin kişinin yaşadığı ve etkilendiği Pazaryeri halkını ilgilendiren Adliyenin kapanmasına neden aynı hassasiyet gösterilmiyor?

12-13 bin kişi yıllarca bir başka yerleşim yerine adli konularda taşınacak, bu halka neden aynı hassasiyet gösterilerek açıklama yapılmıyor?

Köyler takip edilen yanlış politikalarla azala azala bitti. Şimdi sırada ilçeler var. Birgün İnhisar, Yenipazar ilçe olmayı kaybederse hiç şaşmam. Ondan sonra sıra Pazaryeri'nde demektir...

Bu yazı toplam 1097 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ŞADİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR