Beşşar Esad’ın babası Esad Suriye’nin basında kaldığı zaman içinde Türkiye'ye hep düşmanca davrandı. Suriye haritası içine Hatay’ı dahil etti. Yıllarca vatan haini Apo’ya yataklık yaptı. PKK’ya yardım etti. Vefatından sonra yerine geçen oğlu Beşşar Esad Türkiye ile iyi geçinmek istedi. Aynı düşüncede olan ülkemiz komşuluk ilişkilerini geliştirdi. Suriye’de yaşanan iç kavga silahlı çatışmaya döndü. Türkiye’nin halkına silah kullanmaması ikazlarını Esad dinlemedi. ABD, Avrupa ülkeleri halkına silahla karşılık veren Esad’ı devirmek için anlaştılar. 

Türkiye’de bu görüşe destek verdi. “Yerine kim gelecek” düşüncesiyle cevap bulamayan ülkeler Esad’ın devrilmesinden vazgeçti. Rusya, İran Esad’ın kalmasını isteyenlerden, Türkiye yalnız kaldı. Türkiye bu durumda Esad’ı devirmek isteyen tek ülke durumuna düştü.

Amerika ve Avrupa ülkeleri Suriye'yi bölüp parçalanmak ve kendi güdümlerinde ufak ufak devletler kurdurma politikaları uygulamaya başladılar. Bu görüşe karşı çıkan Türkiye’yi politikalarını engellemeye kalkmaması için zayıflatmak yoluna gittiler. Otuz beş yıldır Türkiye’nin başına bela ettikleri PKK’yı Suriye’de PYD ve YPG adlarıyla silah vererek güçlendirdiler. Sınırımızda terör fabrikaları kurdular. Ülkemize terör ihraç ettiler.

Türkiye sınırımızda kurulmaya çalışılan terör devletinin atide başımıza ne belalar getireceğini bildiği için önce Fırat Kalkanı Harekatına başladı ve başarıyla tamamladı. ABD inadından ve terör örgütlerine destek olmaktan vazgeçmedi. Türkiye verilen sözlere uyulmadığını gördü ve Afrin Harekatını yapmaya mecbur kaldı. Askerimiz verilen görevi layıkıyla yerine getiriyor, milletimiz yek vücut arkasında duruyor.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 2014 yılında İstanbul Üniversitesi’nde “Bizim için YPG terör örgütü değildir.Şimdi bir kere terör örgütü olarak sivilleri  genç, yaşlı, kadın, erkek demeden öldüren örgütlenmelere  biz terör örgütü diyoruz. PKK bu bağlamda terör örgütüydü çünkü genç, yaşlı, kadın erkek demeden katletti. Ancak YPG’nin şu ana kadar Türkiye’ye veya kendi halkına yönelik böyle bir uygulaması yok. Olursa tabii ona da karşı çıkarız. YPG kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiştir.”

Aynı Kılıçdaroğlu  Afrin Harekatına şöyle destek verdi. “Kahraman ordumuza desteğimiz tam. Operasyona da desteğimiz tam. Bizim için önemli olan sınırımızın güvenliği. Hiçbir ülke kendi sınırlarında terör örgütünün yuvalanmasını istemez. Türkiye’nin sınırlarında terör örgütünün konuşulması hepimizin tepki göstereceği bir olaydır.”

Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerini takdir etmemek mümkün değil. Ancak siyasette ilerisini görebilen ve tedbir alanlar kazanıyor. Ya YPG “terör örgütü değildir” dediğinde Başbakan Kılıçdaroğlu Başbakan olsaydı? İşte o zaman ABD emellerine kavuşurdu.