"Şantajcı gazeteci nasıl musallat oluyor" kimin için yazıldı. Bilecik Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Gürses makamında Cafer Elmas için basın toplantısı düzenlemedi mi? Cafer Elmas için kameralar önünde Bilecik halkına seslenerek "..bu şantajcı, tehditçiye beş kuruş vermeyin." demedi mi?

Bilecik'te bu konu o kadar ayyuka çıkmış ki vatandaşlar sesini üst düzey yetkililere iletmeye çalışmış. Cafer Elmas'ın soğuk terler dökerek hesap verdiği mahkemede bende bu konuyu dile getirdim. Konuyla ilgili bir duyum aldığımı, İçişleri Bakan Yardımcısı imzasıyla Bilecik Valiliğine bir yazı gönderildiğini, Bilecik Valiliğinin de konunun araştırılması için İl Emniyet Müdürlüğü'ne gönderildiğini öğrendiğimi, konunun doğru olup olmadığının Valiliğe sorularak öğrenilmesini istedim.

Biz ilk CİMER aracılığı ile olduğunu duyduğumuzdan mahkemeye de CİMER aracılığı ile dedik. Cafer'in CİMER'de hakkında böyle bir soruşturma olmadığını yazınca belgeye biz de ulaşmaya çalıştık ve ulaştık.

İçişleri Bakan Yardımcısı Tayyip Sabri ERDİL  imzası ile 31 Ocak 2020 Cuma günü 16:23'te çıkan yazıda şikayet eden kişi "İsmimi açıklamıyorum. Çünkü Cafer ELMAS daha önce şikayet eden veya dava açanları küçük düşürücü onlarca haber yaptığını onlarla sürekli uğraştığını kin güttüğünü öğrendim. Bu nedenle ismimi vermekten korkuyorum. Bir mağdur olarak Cafer ELMAS'ın başka masum insanların canını yakmaması ve hakettiği cezayı alması amacıyla bu maili gönderdim. İşleme alınıp gereğinin yapılacağını umuyorum" diyor.

Benim elimde 4 sayfadan oluşan yazının yine bir bölümünde "www.yarin11.com web sayfasındaki geriye dönük şantaj ve iftira haberlerinin çokluğu sizleri de şaşırtacaktır. Yetkili kurumların reaksiyonsuz kalması maalesef bu ----- (Cafer ELMAS'ı) daha cesaretlendiriyor" diyor.

Bu belgeyi mahkemeye sunacağım. Bu belgenin sayısı xxxxx1x7x Tarihiyle ilgili mahkemede 20.02.2020 demiştim. Belgeyi ele geçirince bu tarihin de 24.02.2020 olduğunu öğrendim. Konusu ise "Kamuda Rüşvet İddiası"

Konunun mahkemede olması sebebiyle ve belgenin elimizde olmayışı ve duyuma dayalı olduğu için biz mahkemeye konuyu ilettik ve doğruluğunun mahkeme tarafından Valiliğe sorulmasını istedik. Evet böyle bir şikayetin olduğunu bu sayede biz de öğrenmiş olduk.

Cafer Elmas "Bakırköy.com isimli internet sitesinde yer alan "Şantajcı gazeteci" başlıklı bir köşe yazısını ilimizdeki bir site sahibi kendi yazmış gibi o yazıyı kopyala yapıştır yaparak yayınlayınca Sakarya Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mücahit Erdal, olay Bilecik'te olmuş ve benmişim gibi o yazıyı mahkemeye sundu" diyor.

Bakın "ŞANTAJCI GAZETECİ NASIL MUSALLAT OLUYOR" başlıklı yazı nasıl başlıyor: "Yazımızda geçen hadiseler ilimizde yaşanmış ve yaşanmaya devam eden gerçek olaylardan yola çıkılarak kaleme alınmıştır. Kişi, kurum ve kuruluşlar gibi şantajcı sözde gazeteci de gerçektir." diyor. Bakırköy il mi? Bu yazıyı kaleme alan internet sitesi Bilecik'te olduğuna göre ve ilimizde yaşanan dediğine göre Bilecik anlaşılmaz mı? Hadi biz yanlış anladık diyelim okuyucuları da mı yanlış anlıyor. "ŞANTAJCI GAZETECİ NASIL MUSALLAT OLUYOR" başlıklı yazının altına gelen yorumun bir bölümü: .."Mağdurların ve Bilecik'in iyi bildiği bu konuda nam yapmış kişi olan Yarın Gazetesi damadı ve sözde basın mensubu Cafer Elmas olduğunu düşünüyorum. Çünkü anlattıklarınızla Cafer Elmas'ın yaptıkları ve tığniyeti birebir örtüşüyor." diyor. Yorum çok uzun.

Bunu ben söylemiyorum. Bilecik'te bir internet sitesi haber yapmış, bir başka kişi yorum yazmış. Biz bunları Cafer Elmas'ı muhatap alıp yayınlamadık. Mahkemeye böyle bir durum var dedik. Şantajcı gazeteci sözlerine muhatap olmaktan Cafer Elmas'ın yüzü kızarıyor mudur acaba?

Mahkemeye sunduğum bir doküman da Ahmet Gürses'in makamında yaptığı basın toplantısı. Yarın Gazetesi'nin toplantıya katılıp da yayınlayamadığı basın toplantısı. Ahmet Gürses'in  makamında herkese açık kameraların önünde: "Bu millet kimin iki yüzlü, kimin şantajcı, tehditçi, ha silahı doğrultmuşsun adama cebindeki parayı almışsın, ha kalemini doğrultmuşsun, soymuşsun. Bu şantajcı, tehditçiye beş kuruş vermeyin. Kimseye dilencilik yapmasına müsaade etmeyin. Ben mide kanseri oldum deyip para isteyip de geri vermeyenlere prim vermeyin. 2015 yılında ben MHP İl başkanı iken Cafer Elmas bana kanser hastası oldum. Çok acil Ankara'ya gideceğim tedavi olacağım dedin. Benden 1.500,00 TL para istedin verdim. Geri vermedi" diyerek Bilecik kamuoyuna haykırdı.

Basın toplantısındaki video kaydını ve haberi de mahkemeye sundum. Ayrıca Bilecik Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Gürses'in iddialarımızı teyit eder mahiyetteki basın toplantısı üzerine şahit olarak dinlenmesini de istedik. BU DA MI YALAN?

Mahkemeye sunduğumuz diğer konulardan bahsetmediği için ve yazı da çok uzayacağından şimdilik burada kesiyorum. Sözümüzü dudaktan gözümüzü budaktan esirgeyecek halimiz yok.