Barajlara yapılan su taşıyıcı borularda meydana gelen arızaların ağır bedellere malolduğunu bu yüzden tamirlerinin yapılmadığını, yapılsa bile uzun zamana malolduğunu, dolayısıyla tarımla uğraşanların büyük kayıplar yaşadığını yazmıştım. Sayın valimiz ilgili birlik, kooperatif başkanlarını, ve köy muhtarlarını toplantıya çağırarak ilk ağızdan şikayetleri dinledi. Bu toplantının hemen ertesi günü DSİ Eskişehir Bölge Müdürünü ziyarete giderek netice almaya uğraştı. Sorunları bölgeden çözülemeyeceğini anlamış olmalı aynı gün Ankara’ya giderek Milletvekili Selim Yağcı ile birlikte DSİ genel müdürünü ziyaret ettiler. Vali Kızılkaya ziyarette varılan sonuçları açıklamadı elbet bir düşüncesi vardır. Gazetemiz yöneticisi Mücahid Erdal milletvekili Selim Yağcı’dan görüşmeyle ilgili bilgileri aldı. Geçtiğimiz hafta haberlerimizde geniş bilgi verildi. 

Daha sonra hububat üreticilerimizin TMO’nun ilimizde 1 ay alım yaptığını bunun 2 aya çıkarılması isteklerini yerinde bulan Vali Kızılkaya Eskişehir Bölge Müdürüyle yaptığı görüşmenin semeresini aldı. TMO 2 ay boyunca hububat alımı yapacak. 

Ben buradan hububat üretimi yapmakta olan üreticimizin bize ulaşan isteklerini aktarıyorum. Üreticilerimiz hasat öncesi bize ilettikleri mesajlarında şunları aktarıyorlar: 

“Gıda ihtiyacı toplumun gündeminden düşmüyor. Gün oluyor un, gün oluyor şeker, gün oluyor yağ sıkıntısı yaşanıyor. Bunların hepsi tane tane toplanarak un, şeker, yağ üretiliyor. Bu demektir ki her bir tanenin değeri var. Her bir tarlada 1,10,100 adet yerde kalsa üretime kazandırılmasa binlerce insanın una, şekere, yağa muhtaç kalmasına sebep olur. Her yıl hasat zamanında tarım il müdürlüğü ekipleri biçerdöver kontrolleri yapıyorlar. Gıdanın altından daha çok değer kazandığı zamanımızda biçerdöver kontrol ekibinin çoğalmasını istiyoruz. Ekiplerin köylere her gün gelmesini, ayrıca yüksekten yapılan biçimlere izin verilmemesini, tarlaların ölçümlerinin yüksek yazılmasına mani olunmasını istiyoruz. Hayvancılığa verilen teşvikler faydalı olduğundan hayvan sayısı çoğaldı samanın değeri arttı. Tane kadar biçimlerinde en az kayıpla yapılmasına önem verilmelidir diye düşünüyoruz. Bu isteklerimiz ilimiz bazında çözülebilecek istekler. “Damlaya damlaya göl olur” atasözümüzün bugün geçerli olduğunu düşünerek isteklerimizi dile getirmek istedik.”

Üreticilerimiz isteklerini bu sözlerle bizlere ilettiler, haklı isteklere ne denir?