Doç. Dr.  BURAK ÖZTÜRK

Doç. Dr. BURAK ÖZTÜRK

Başarı İçin Odaklanma

Başarı İçin Odaklanma

Gençlerimizin gelecek hayatlarını yaşanabilir hale getirmek için, programlı bir şekilde ders çalışmaya ve kitap okumaya zaman ayırmaları gerekmektedir. Genelde ofis görevlisi olarak çalışan kamu görevlilerimiz birçok süreli evrakla, yani genel tabirle yazı & çizi işleriyle mücadele etmektedir. Özel sektörde çalışanlar içinse masa başı işler çok fazla olmasa da yine de organize olmuş bir biçimde ilerlemektedir. Bu üç alanın ortak problemiyse başarıyı etkileyen temel dikkat dağıtan çevre koşulları ve motivasyon azaltıcı isteksizliktir. 

Odaklanma problemi ilk olarak 1925 yılında bir bilim kurgu çılgını yazar Gernsback tarafından tanımlamış. Dergi için yazılarını yazarken ve tasarımlarını yaparken dikkat dağıtan çevre koşulları yüzünden işlerini yapamaz olmuş. İlginç bir biçimde kendisini çevreden soyutlayan bir maske geliştirmiş ve sesi izole etmiş. Solunum problemini çözmek için bu maskeye bir oksijen tüpü bile monte etmiş. Neyse ki bu maskeler hiçbir zaman yaygın hale gelmemiş. Maazallah bizi ilk defa gören çocuklar UFO zannedip bence çok korkardı. Birde düşünün biz bir şeyden korkar ve ani tepkiler verirsek; tüpün ağırlığı yüzünden özellikle boyun bölgemiz zarar görebilirdi. Zaten bu maskenin deney sonuçlarıysa bir ders niteliğinde. %50 oranda odaklanma problemleri çevre koşullarına bağlı olsa da, elmanın diğer yarısında sonuçlar bize kişisel problemlerin neden olduğu sonucunu ortaya çıkartmış.

Özellikle yurt dışında odaklanma problemlerini önlemek ve daha etkin çalışabilmek için terapiler düzenlenmektedir. Bazı öğrenciler kaygıları gidermek ve odaklanmak için çeşitli ilaçlar kullanmaktadır. Genç bir bireye fazlasıyla yarış atı muamelesi gösteren ebeveynler bilhassa sınavlar öncesi bu tip ilaçların kullanımını teşvik etmekte. Bu yanlış uygulama ilk etapta başarılı bir çözüm olarak gözükse de, sonunda ilaca olan bağımlılık ve yüksek oranda depresyonla sonuçlanmakta. Neyse ki şu an için ülkemizde bağımlılık çok yaygın bir illet değil. Bununla birlikte ciddi oranda artış gösteren bir sosyal problem.

Araştırmalarımda uzmanların odaklanma sorununu çözmek için temel bazı yönlendirmeleri yaptığını gözlemledim. İlk etken faktör masa başında en fazla bir işe konsantre olunuz. İki ya da daha fazla işi aynı anda yapmanız maalesef odaklanma ve başarı için en büyük engel. Yani bir işi bitirerek ilerlemeniz her zaman size daha fazla ivme kazandıracaktır. Tabi ki birden fazla işi gündelik hayatta aynı anda yapmanız gerekebilir. Bu tip durumlardaysa önem sırası ve gerekli süreler dikkate alınmış bir çalışma planı yapmak başarıyı yakalamak için en önemli faktör. 

Nefis insan için birçok problemde olduğu gibi odaklanma sorununda da kötü yol arkadaşı. Aslında Gernsback’in maske altında izole edemediği tek ses. Nefsinize zor gelen işleri mümkünse biraz ertelemek bu konuda ilerlemenin başlıca adresi. Size iyi gelen çalışmaları seçmek odaklanma oranınızı artıracaktır. Son olarak en önemli tavsiye ise çalışma sürelerini azaltarak dinlenme sayılarını artırınız. Böylece yaptığınız işler sizin için bir hamaliye ye değil bir hobiye dönüşecektir.  Arada derin bir nefes çekmeyi ve çalışacağınız alanı havalandırmayı unutmayanız.

Umarım bu çözüm önerileri gençlerimiz ve bilhassa masa başında çalışan arkadaşlarımız için yararlı olur. Çalışmamak için ön koşul yoksa aslında bu uygulamalarla başarı kaçınılmaz. Çok sevdiğim bir hocam işini yapmayan bir memur gördüğünde kızardı. ‘’ Bunlar memur olmak için yıllarca kitap okur ve test çözerler. Memur olduktan sonra da iş yapmamak için bundan daha fazla çalışırlar’’ derdi. Maalesef bazı koskoca memurlarda ve başkanlarda bu problem var. Odaklanma ve kaliteli işler çıkarmak için bu kişisel hastalıkları ortadan kaldırmaksa bireyler için en temel görev.
 

Bu yazı toplam 2686 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Doç. Dr. BURAK ÖZTÜRK Arşivi
SON YAZILAR