Geçtiğimiz günlerde Ticaret ve Sanayi Odası Bilecik’teki sivil toplum kuruluşları ile bir araya geldiklerini, Bilecik’e katkı sağlamak için görüş alışverişinde bulundukları yönünde basına açıklamada bulundu.

Üyelerin oyları ile oda başkanlıklarına gelen temsilcilerin bir araya gelerek yaptığı toplantıya basının davet edilmemesi ve toplantı sonunda yerel basına gönderilen açıklamada toplantıda konuşulan konularla ilgili bilgi verilmemesi oldukça dikkat çekti.

10 Kasım öncesi yapılan toplantının hemen ardından bütün bilbordlarda hiç de alışkın olmadığımız bir tablo ile karşılaştık. Atatürk’ün 71. yıl dönümü ile ilgili bütün oda başkanlarının reklamları yer aldı.

Gazetemize de reklam vereceklerini düşünerek son dakikaya sıkışmamak için 10 Kasım ile ilgili ilan hatırlatması yaptığım birkaç oda “biz size haber veririz” deyip haber vermez iken 1 oda başkanı da telefonla arayarak geçtiğimiz günlerde oda başkanları olarak bir araya geldiklerini, yaklaşan 10 Kasım Atatürk’ün 71. ölüm yıldönümü ile ilgili bilbordlara ilan vermeyi kararlaştırdıklarını, bunu bazı yerlere mesaj vermek, bir tepkiyi dile getirmek amacıyla böyle bir karar almadıklarını söyledi. Yerel gazetelere ilan vermek için karar almadıklarını ancak ilk toplantıda konuyu dile getirip bundan sonra yerel gazetelere de ilan verilmesi yönünde karar alacaklarını ifade etti.

Reklam verip vermemeleri üzerinde durmak istemiyorum. Oda başkanları herhalde reklam verelim mi, nerelere verelim?demek için toplanmış olamazlar. Benim asıl üzerinde durmak istediğim konu şunlar. Bilecik’teki sivil toplum kuruluşları bir araya geldi konuştu 10 kasım ile ilgili bilbordlara reklam verme kararı mı aldı? Bu kararı kimlere mesaj vermek ve kimlere tepki koymak için aldı.

Meslek gruplarının oyları ile seçilen oda başkanları kapalı kapılar ardında toplanıp konuşuyorlar. Kamuoyunu bilgilendiren basına hiç haber verilmiyor. Toplantıdan sonra Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı “Bilecik’e katkı sağlamak, ilimizin sorunlarını görüşmek, fikir alış-verişinde bulunmak, çözüm önerileri getirmek üzere Odamız çatısı altında ilimizin Sivil Toplum Kuruluşları ile ilk toplantımızı gerçekleştirdirk. Bundan sonraki toplantılarımızı her ay düzenli olarak gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Sivil Toplum Kuruluşları olarak bundan sonra İlimiz için elbirliğiyle hareket ederek ilimizin sesini her türlü mercide daha iyi duyuracağımıza inanıyoruz” açıklamasını yapıyor.

Basını toplantıya davet etmeyerek Bilecik halkının bilgi sahibi olmasını engelliyorsunuz. Yapılan açıklamada da ilin sorunlarını ve fikir alışverişinde bulunulduğundan bahsediliyor. Üstü kapalı harcialem laf kalabalığı.

İlin hangi sorunu gündem konusu oldu, alınan kararı açıklayın. Fikir alışverişlerinde kimler, hangi fikirleri ileri sürdüler.

Siz oda başkanları, temsil ettiğiniz üyeleriniz bunları öğrenmek istiyor. Sizler bu tavrınızla üyelerin böyle bir hakkı olmadığını mı söylemeye çalışıyorsunuz.

Yoksa “konuştuklarımızı açıklasak ta onlar zaten anlamaz” mı? Demek istiyorsunuz.

Yunus Emre’nin dediği gibi “Ne söylerler ne bir haber verirler”.