UMARIM SAĞ DUYU GALİP GELİR

Son günlerde doktorlara karşı ilimizde 2 . müessif olay yaşandı. Olmaması gereken vakanın olması diğer illerde yaşanan hadiseleri televizyon kameralarında sıkça seyrediyoruz. Bu haberlerin etkisinde kalanların yaptığına inanıyorum. Yine sağlık çalışanlarına karşı zorbaca davranan kişiler polis tarafından savcılığa teslim edilse de dışarıdan mahkemesi devam ettirilmek üzere salıverilmeleri ve ekranlarda haber olarak yer olması olaylara hevesli zorbacıları "Nasıl olsa bişey olmuyor" düşüncesine itiyor.

Sağlık personeline yapılan şiddeti kınıyorum. Emniyet teşkilatı her zaman en az olay olan illerden olduğunu söyler. Fakat bu tip olayları araştırmakta fayda var. 

Doktorlara karşı yapılan iki şiddet hareketten sonra devlet hastanesinde dün sıra almayan hastalara bakılmadı. Sıra alıp gelmiyenler oluyor, doktorun o gün için az sayıda hastası oluyor veya hasta çok olsa da yine de randevuz gelen hastalara bakan doktorlarımız oluyor. Yani doktorlar "Biz özveriyle çalışıyoruz. Buna rağmen takdir edilmiyoruz, üstelik darp ediliyoruz." düşüncesiyle protesto etmiş oldular. İki münferit olayı yapan cahil yüzünden Bilecik halkını kısmen cezalandırmayı da yanlış buluyorum. Cahille, cahil olunmaz, ceza da olaya karışmayana verilmez.

Bir vali yardımcısına makamında birisi geldi tokat attı. Vali dahil bütün yardımcılar kaymakamlar imza atmama protestosu mu yapmalıydılar?

Diyelim bir imamı dövdüler, hakaret ettiler, bütün imamlar "5 vakit namazı kıldırmıyoruz." eylemi mi yapmalılar. Bütün kamu görevlileri için bu tip örnekler sıralayabiliriz. 

Her kuruluşun sendikaları, dernekleri, odaları var. Gerekli açıklamaları ve kınamalarını yaparlar. Böyle halkı cezalandırmakla bir yere varılamayacağı gibi yarayı kaşımaktan başka bir işe de yaramaz. Umarım sağ duyu galip gelir...