“İstanbul trafiği düzelecek. İlimizin trafiğinin düzelmesini bırakın her geçen gün keşmekeşlik artarak devam ediyor. Trafik sorununa el atan olmayınca sürücülerde kural tanımamazlık kural haline geldi.

Bir arkadaşım anlatmıştı. Arkadaşı her şeye itirazı gelenek hale getirmiş. Onunla bir yerde durdukları için geçinmek mecburiyetinde. Düşünmüş taşınmış kararını şöyle vermiş. Ben bu arkadaşa kabul ettirmek mecburiyetinde olduğum konunun aksini söyleyeyim nasıl olsa itiraz edecek o zamanda senin dediğin olsun der böylece anlaşabiliriz. Dediği gibi yapmış, o günden sonra denediği bu yolla gül gibi geçinmeye başlamışlar.

Trafik işini de böyle mi düzene sokmak istiyorlar. Sürücülere kurallara uymadıklarını hatırlatmaktansa susalım belki aksine kurallara uymaya başlarlar diye mi düşünülüyor.

Doğrusu böyle düşünüldüğünü söylemekle latife yapmış oluyorum. Ama şehir içi trafiğimizin kargaşaya dönüştüğü bir gerçek. Anayol üzerinde birinci sıra daimi parklar normal görülüyor. Bu gidişle ikinci sıralarda normal hale geleceğe benziyor çünkü giderek üçüncü sıralar başladı.

Kapalı pazarın önünün trafik sıkıntısını gazetemiz 7-8 ay evvel haberleştirmişti. İki hafta trafik polisi geldi, demek ki oranın trafik sorunu onlara aitmiş. Sonra sanki trafik işi hallolmuş gibi bir daha haftada bir gün gelmez oldular. Keşmekeşlik devam ediyor. Neden gelinmiyor?

Ziraat Bankasının önü ve o cadde resmi araçların, kaba dayı sürücülerin mekanı oldu.

Bana okuyucularım “Bilecik’te trafik düzelecek mi?” diye soruyorlar. Cevaben diyorum, atalarımız “herkes kapısının önünü süpürse şehir tertemiz olur” demişler. Emniyet Müdürlüğünün önünden itibaren Bayrakçı Kuruyemiş’e kadar olan meydanda trafik sorunu ne zaman kalmazsa şehrin trafiği o zaman düzelir. Emniyet Müdürü makamının camını açsa alandaki trafiğin halini görür. Orası bile hallolmuyorsa diğer bölgelerde ki trafik sorununu kime anlatabiliriz.”

20 Ekim 2015 tarihli yazımı okudunuz, bu tarihten evvel ve sonra defalarca kez trafik çıkmazını yazdım. Benim gibi, diğer basın mensupları da dile getirdi, maalesef ilgilenmesi gereken merciiler, şikayetleri ortadan kaldıramadılar. Belediye otopark sorununu çözemedi. Her geçen gün araç sayısının çoğalması, sorunu katlayarak devam ettirdi.

1- Üçüncü paragrafımda “Anayol üzerinde birinci sıra daimi parklar normal görülüyor. Bu gidişle ikinci sıralarda normal hale geleceğe benziyor çünkü giderek üçüncü sıralar başladı” dediğim bugün gerçekleşti.

2- Dördüncü paragrafımda kapalı pazar önündeki trafik sıkıntısını dile getirmiştim. Hala artarak devam ediyor. Pazartesi günleri, binlerce kişi pazara geliyor ama trafik polisi görünmüyor.

3- Beşinci paragrafta Ziraat Bankası önü üç sıra park ediliyor, bazen de tamamen kapatan kabadayılar türedi. Görmesi gerekenleri görmüyoruz, bari kulaklara duyuralım.

4- Son paragrafımda; Emniyet Müdürlüğü’ne yakın küçük meydanın trafiği bile, kaç Emniyet Müdürü, Vali değişmesine rağmen yine de düzeltilemedi.

İlimizin trafik sorununun, Coğrafi yapısından kaynaklandığı söylenir. Bu söylenti tembellik savunması. Coğrafi yapı, alt geçit yapılmasına çok müsait ama bir tane alt geçit yapılmadı. Komşumuz Kütahya’da üç tane yapılmış.

Pazartesi günleri bile toptancılar, üç harfli marketlere mal indiriyorlar, yollar kapanıyor, ilgilenen yok.

Akşam saatleri, en kalabalık ve yoğun trafiğe rağmen meşrubatçılar, anayolu tek şeride indirerek mal dağıtıyor. Tedbirsizlik, tedbir alma yöntemi oldu.

Yemin merasimi vakti geldiğinde, vatandaşın uykuları kaçıyor. “Böyle gelmiş, böyle gitsin” demek moda oldu.