27 Mayıs 2025 tarihli “Linet mi lanet mi?” yazımı, haber sitemizin yazarlar bölümünden yazarın tüm yazıları sekmesinden okuyabilirsiniz.

O yazımı şu paragrafla bitirmiştim:

“Türkiye vatandaşı olup Yahudi kökenli gençlerin İsrail’de askerlik yaptıkları ve Gazze katliamına katıldıkları iddialar arasında. HÜDA-PAR TBMM’ye Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmasına rağmen İsrail’de askerlik yapanların mal varlıklarına el konulması ve vatandaşlıktan çıkarılması için 28 Aralık 2023 tarihinde önerge verdi. Önergenin gündeme alınması oylaması CHP haricindeki partilerin oylarıyla kabul edildi. Aradan geçen zaman zarfında halen meclisten kanun çıkartılamadı. Milletin hasretle beklediği kanun bir an evvel çıkartılmalı, milletin sırtında kene gibi kan emenlerden halkımız kurtulmalı.”

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, sosyal medya hesabından paylaştığı video mesajında benim 2 ay evvelki yazıma bir nevi destek vermiş oldu.

Fatih Erbakan’ın sözleri aynen şöyle:

“7 Ekim 2023’ten bu yana, bir buçuk yıldır, Gazze’de gözlerimizin önünde bir halk sistematik biçimde yok edilmeye çalışılmaktadır. Bu bir çatışma değil, bu bir savaş değil; bu, Siyonist İsrail’in başını çektiği bir soykırımdır! Amerika Birleşik Devletleri’nin siyasi, askeri ve ekonomik desteğiyle yürütülen bu vahşette, her gün yeni bebekler açlıktan can veriyor. Gazze’de son 24 saatte 4’ü çocuk 15 kişi daha açlıktan hayatını kaybetti. 40 günlük Yusuf Muhammed Es Safedi bebek maması bulunamadığı için gözlerimizin önünde öldü. Hastanelerde bombalanan hasta çocuklar, çadırında uyurken bombalanan anneler, ekmek sırasındayken hedef alınan siviller, ambargo altında ölüme terk edilen yaşlılar göz göre göre katlediliyor. Bu tablo, 21. yüzyılın en ağır insanlık suçudur! Bu tabloya sessiz kalmak, zulmün ortağı olmak demektir. 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yaşananlar bir savaş değil, Siyonist İsrail’in ABD desteğiyle yürüttüğü sistematik bir soykırım. Kamuoyuna yansıyan iddialara göre, yaklaşık 5 bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı İsrail ordusunda görev yapıyor. Gazzeli çocukların üzerine bomba yağdıran bu katillerin aramızda dolaşmasına izin veremeyiz. Bu, bir milli güvenlik meselesidir.

Elimize ulaşan bilgiler ve kamuoyuna yansıyan iddialara göre, Siyonist İsrail’in ordusunda görev yapmak üzere doğrudan Türkiye’den giden ve hem İsrail hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan yaklaşık 5 bin kişinin bulunduğu iddia edilmektedir. Siyonist İsrail’in katliam ordusuna katılıp, Gazzeli çocukların, bebeklerin, masum sivillerin üzerine bomba yağdıran bu kişilerin Türkiye’ye dönüp hiçbir yasal işleme tabi tutulmadan aramızda yaşamaları kabul edilemez! Bu bir milli güvenlik sorunudur! Bu bir adalet meselesidir! Bu, tüm insanlık vicdanına karşı işlenmiş büyük bir ihanettir.”

Hükümete yakışan bu istekleri gerçekleştirmektir. Türk milleti hayasızlara verilecek cezayı sabırsızlıkla beklemektedir.