AŞI…
Aşı, hastalık yapma yeteneği yok edilmiş virüslerin ya da bakterilerin zehirli toksinlerinin etkilerinin yok edilmesiyle elde edilmiş biyolojik madde… Aşı, bulaşıcı hastalıklara karşı vücudu koruma amaçlı geliştirilen biyolojik preparat (Sağlık Bakanlığından alınmış ruhsatla, ilaç firmaları veya ilaç laboratuvarları tarafından hazırlanan ilaç)… Aşı; bir enfeksiyona karşı bağışıklık sağlamak için hazırlanmış, vücuda çeşitli yollarla biyolojik ürünün (enfeksiyon etkeninin antijeni) verilerek vücutta antikor yapımının uyarılması… Sentetik aşı, ribonükleik asid (RNA) aşısı, biyolojik olmayan aşı… RNA aşısı veya mRNA (messenger/haberci RNA) aşısı, sentetik RNA moleküllerini insan hücrelerine transfer eden yeni bir aşı türü… RNA aşısıyla, genetik malzemenin nakli (transfeksiyon) söz konusu… RNA, hücrenin içine girdikten sonra mRNA olarak çalışmakta ve hücreyi yeniden programlayarak, hücrenin normalde patojen (virüs veya kanser hücreleri) tarafından üretilen yabancı proteinin elde edilmesini sağlamakta… Hangi aşı, sağlığımız için koruma kalkanı? Bu, tıbbın konusu… İşi, ehil olanlara bırakmak en doğrusu… Mevzunun bizi ilgilendiren tarafı, işin eğrisinin ya da doğrusunun ne kadar bilindiği ya da bilinmediği…
Aşı diye DNA (deoksiribonükleik asit, kromozomlarda bulunan genetik bilgiyi taşıyan moleküler bir yapı) üzerinde tahribat yapan ve insanlığa zarar verdiği söylenen her ne ise, bizce bilinmeyenler konusunda Devletimize ve aldığı tedbirlere güveniyoruz… Her konuda yerli ve millî olmamızın gereğini biliyoruz… Günümüz dünyasında, savaşların ne kadar boyut değiştirdiği ve ürkütücü yöntemler kullanıldığı akl-ı selim sahiplerince mâlum… Her ne kadar çoğumuz pandemi döneminde mRNA aşısı olmak durumunda kaldıysak da, tercihimiz TÜRKOVAC’tan yana… Türkovac, bütün dünyayı etkisi altına alan covid-19 salgını üzerine geliştirilen Türk aşısı… Covid-19, 2020 yılında ortaya çıkan ve kısa sürede dünyanın her yerine yayılan ölümcül bir salgın, çok kolay şartlarda bulaşması nedeni ile ciddi önlemler alınması gereken tehlikeli bir hastalık, akciğer üzerinde ciddi hasarlara sebebiyet veren, nefes darlığına neden olan virüs…
Aşı, hasta olmadan önlem almanın en akılcı yolu elbette… Sağlıklı bir gelecek için aşı olmak, en doğrusu… Aşılama, bireylerin ve toplumun sağlığı için gerekli… Aşı, güvenliğimizin teminatı… Aşılama uygulamaları sayesinde birçok ölümcül hastalığın yayılması kontrol altına alınmakta, hatta bazıları tamamen ortadan kaldırılmakta… Aşılama, bireylerin yanı sıra toplumların sağlığını koruyarak toplumsal bağışıklığın sağlanmasına katkıda bulunmakta… Kadim medeniyetimizde aşıyı ilk bulanlar… İbn-i Sina (Avicenna)… İbn-i Sina, 11. yüzyılda yaşamış, tıpla ilgili ‘El-Kanun fi't-Tıb’ adlı eserinde bulaşıcı hastalıkların önlenmesi konusunda önemli bilgiler vermiş… İbn Rüşd (Averroes)… İbn Rüşd, tıp ve felsefe alanında önemli çalışmalar yapmış ve hastalıkların tedavi yöntemleri üzerinde durmuş… Zekeriya el-Razi (Rhazes)… 9. yüzyılda yaşamış olan el-Razi, çocuk felci ve diğer bulaşıcı hastalıklar üzerine çalışmalar yapmış, aşılamaya benzer uygulamalar ve enfeksiyon hastalıkları hakkında bilgiler sunmuş… Fatih Sultan Mehmed’in hocası Akşemseddin… Akşemseddin, Mâddetü’l-Hayât adlı eserinde “Cümle marazların (hastalıkların), sûret-i nev’iyyesi hasebiyle (çeşitleri bakımından), bitki ve hayvanlarda olduğu gibi, tohumları ve asılları vardır, ot tohumu ve ot kökü gibi, bunlar gözle görünmez.” diyerek, 1450 yılında, mikroskobun olmadığı, Pasteur’den 4 asır öncesinde mikroplardan bahsetmiş… 1695’de İstanbul’da çocuklara çiçek aşısı yapılmış (A. Adıvar, Osmanlı Türklerinde İlim, 194)… 1721’de Lady Montague, İstanbul’da İngiltere sefiresi iken bu aşının nasıl yapıldığını görüp İngiltere’ye dönünce anlatmış… Bizim asırlarca uyguladığımız çiçek aşısına Avrupa uzun müddet direnmiş, 1764’de Fransız Tıp Akademisi çiçek aşısının faydalı olabileceğini kabul etmiş… 15. Louis 1774’de çiçeğe yakalanmış, aşı yapılması teklifini reddetmiş, ölmüş… Avrupa’da ilk aşı ancak 1796’da İngiltere’de yapılmış… Avrupa’da bilim insanları, modern aşılamanın temel ilkelerine ve sağlık alanındaki ilerlemelere katkı sağlamışlar… Ancak, aşı uygulamalarının gelişimi 18. yüzyılda Edward Jenner ile başlamış… Edward Jenner, 1796 yılında, çiçek hastalığına karşı aşıyı geliştirmiş… Sonrasında, tüberküloz, difteri, boğmaca, kızamık, COVID-19 vb. birçok hastalığa karşı aşılar geliştirilmiş…
Aşılar (vücuda zayıflatılmış ya da inaktive edilmiş mikroorganizmalar, toksinler veya onların parçaları) enjekte edilerek, bağışıklık sistemi uyarılır… Bu işlem, bağışıklık hücrelerinin hastalığı tanımasını ve ona karşı antikor üretmesini sağlar… Böylece, gerçek bir enfeksiyon ile karşılaştığında bağışıklık sistemi daha hızlı ve etkili devreye girer… Aşılar sayesinde, birçok bulaşıcı hastalığın yayılması önlenir… Çocuk felci, kızamık ve hepatit B gibi hastalıklar, aşılama programları sayesinde önemli ölçüde azaltılmış durumda… Aşılar sayesinde, toplumda bağışıklık oluşturarak hastalıkların yayılma riski azaltılır… Aşılama sayesinde, sağlık harcamaları azalır… Aşı olmamak, bireyler ve toplumlar için ciddî riskler taşır… Aşısız bireyler, bulaşıcı hastalıklara daha yatkın olur ve bu da hastalıkların başkalarına yayılma riskini çoğaltır… Toplumda aşılama oranları düştüğünde, geçmişte kontrol altına alınan hastalıklar yeniden yayılmaya başlar… Meselâ, son yıllarda kızamık vakalarında artış gözlemlenmesi, aşılama ile ilintili durum… Sağlığımızı korumak ve gelecek nesillere daha sağlıklı bir dünya bırakmak için aşılarımızı zamanında yaptırmamamız son derece gerekli… Aşı konusunda bilinçlenmek ve bu konuda doğru bilgilere ulaşmak, herkesin sorumluluğu ve görevi…
Aşı, bilindik anlamının dışında, bir şeyi güçlü bir şekilde etkileyen veya değiştiren bir durumun ifadesi… Aşılanma, sadece bireysel bir süreç değil, aynı zamanda toplumsal bir olgu… Toplum, bireyleri belirli normlar ve değerlerle aşılayarak onların şekillenmesinde önemli etken… Kültürel aşılanma, bireylerin kimliklerini ve toplumsal rollerini belirlemede mühim… Aşı, bir kişinin veya olayın başka bir kişiye veya duruma olan etkisini anlatmak için kullanılmakta… Bir misâl… O bilgi aşı oldu bana… Bu, bir durumun veya bilginin bizi ne kadar derinden etkilediği ile ilgili hâl… Aşının böylesi çok güzel… Bir sorunun üstesinden gelmenin yolu, aşılamak… Aşılayınca, artık problem olan bir durumu unutabiliriz, sorun olan bir konuda etkili çözümler bulabiliriz, birçok zorluğu bertaraf edebiliriz… Durduk yerde birilerinin kimliksiz, kişiliksiz hâle gelmesine sebep olmak, onları sorgulama yetilerden etmek ve mankurtlaştırmak demek olan bilgi kırıntılarını aktarmak, fikir aşılamak ise eğer, bu, en kötü yöntem… Evrensel normları, etik ve kadim medeniyet değerlerimizi okulöncesinden başlayarak aşılamak, tek doğru olan yol… Fikir, zikir, şükür olmadan elde edilen bilgi; insan olmanın önünde en büyük engel… Böylesi bilgi aşı değil, sadece zehir… Bu, belki de, aşılama adı altında yapılan birilerini ya da bir şeyleri aşağılama olsa gerek… Islah için, ağaçlarda aşılamaya evet! İnsanları aşağılamak için, insanların kötü amaçlarla alet edilmesine, aşılanmasına hayır!
Aşıya üçüncü gözle yaklaşmak, aşıya şaşı kalmamak gerekli… Bu, aşı bilincinin doğru anlaşılmasına bir gönderme… Aşılamayı doğru yapmak ya da aşıdan uzak kalmak… Seçenekler daha da çoğaltılabilir… Aşı, koruyucu hekimliğin temeli… Davranış eğitiminde aşı, doğru ve dik duruşun ilk basamağı… Aşı, öyle bir şey ki, nesep veya edep arasındaki ince çizgi… Nerede durduğumuz, insan olabilmekle ve insan kalabilmekle alâkalı… Mesele falanca oğlu ya da kızı olmakla değil, nasıl olduğumuzla ilintili… Selam, sevgi ve saygılarımla. https://bit.ly/muzafferceven kanalımı takip etmeniz, linki paylaşıp destek olmanız, olumlu-olumsuz görüşlerinizi, eleştirilerinizi iletmeniz dileğiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.