Her ülkede olduğu gibi bizde de laf ve kalem cambazından geçilmez. Laf ve kalem cambazları asla samimi değildirler. Ya kiralıktırlar veya belli ideolojilerin esiridirler. Bunlar mesleklerini icra ede ede kabiliyetleri o kadar gelişir ki demiri hamur diye yutturabilirler. Bunlar yazar olur, spiker olur, siyasetçi olur, STK cı olur. Yani her alanda etkili yer tutmuşlardır.. Çok iyi niyetli, merhametli, vatansever görünmeyi iyi becerirler. Aslında öyle değildirler.

Laf cambazları, kalem ve kelâm sihirbazları gerçekleri saptırmada o kadar ustadırlar ki, hitap ettikleri kesimleri ön yargılı hale getirmişler ve kendilerine peşin olarak inanılmasını sağlamışlardır. Diğer alanlardaki müttefikleri ile adeta organize olmuşlardır. Tarafsız olamazlar, mesela açık oturumlarda tuttuğu tarafa önceden tiyo vermeyi elzem görürler. Bunlara inanan da vardır, inanmayanda. İnananların beyinleri ve algıları kabiliyetleri ideolojik manada uyuşturulmuş kesimler onları haklı bulur ve doğru olduklarına inanırlar. Bunların küllerini yutmayanlar onların gazetelerini okumaz tv lerini seyretmezler, seyretseler bile etkilenmezler. Bunların sayesinde toplum iki kutuplu olmaya doğru yol alır.

Sermayesi milli olmayan basın ve yayın organları dünya sermayesini elinde tutanlar bu tür laf cambazlarını ve kalem ve kelâm erbaplarını özel olarak üstü örtülü kanallardan beslerler. Murdoch, Rockefeller ve Rotschılt gibiler bu tür kuklalarını iyi seçer ve yetiştirirler. Yetiştirdikleri kendi ülkelerinde yabancı güç ve ideolojilerin madalyalı lejyoneridirler. Aralarında Nobel alanlar bile vardır. Ruhunu, aklını ve vicdanını kiraya vermeyenler bunların etkisinde kalmazlar. Bunlardan etkilenmeyenler milli ve manevi kaynaklardan katıksız ve hormonsuz beslendikleri için bu tür laf cambazı, kalem ve kelâm erbaplarına karşı inançlarını zırh yapanlardır.

Uzatmayalım, turunçgillerden bir ana haber sunucusu bana bu satırları yazarken ilham kaynağı oldu. Adamın şaklabanlıklarını ve cambazlıklarını gördükçe midem bulanmasın diye dinlememeye olağanüstü gayret sarf ediyorum. Bazen de kafatasımı ağzımdan kusasım geliyor.

Yüce Rabbim bizi; iyinin, güzelin ve doğrunun yanından ayırmasın. Ve İyi, güzel ve doğrunun kötü, çirkin ve yanlışa karşı olan mücadelesinde iyi, güzel ve doğrunun safında yer almayı nasip etsin.

Bu gün akıllara durgunluk veren gelişmelerin kaynağı bu beyin yıkayıcılardır.

Adamlar çaldık diyor, mitinglerde höykürenler hırsızın avukatlığına soyunuyor ve kendisini dinleyecek kitle bulabiliyor.

Allah sonumuzu hayreylesin.