ALİ ERDAL

ALİ ERDAL

DERSİM BİR DEĞİL!..

DERSİM BİR DEĞİL!..

Bir asra yakın zamandır, milletimizin ve memleketimizin kaderinde -muhalefette olduğu zaman bile- söz sahibi olan, muhalefette bile baskı unsuru olan CHP’nin artık yaptıkları ile yüzleşme vakti geldi…

“Bu memlekete Komünizm lâzımsa onu da biz getiririz!” diyecek kadar millete tepeden bakan CHP’nin, milletle yüzleşmesinin vakti geldi…

Kendisine muhalefeti, isyan olarak nitelemesiyle; bir takım kuruluşlara yaptırdığı dayatmalarıyla; çanak tuttuğu ihtilâllerle yüzleşmesinin vakti geldi…

İktidardayken perva etmeden yaptığı zulümlerle, muhalefetteyken ettiği tehditlerle, susturma oyunlarıyla, her şeye rağmen hep üste çıkma şirretlikleriyle yüzleşmesinin vakti geldi…

Bir yüz yıla yakın sürenin hesabını, kendisini asla iktidar yapmayan millete karşı vermenin vakti geldi…

Dersim tartışması gösterdi ki, kendisiyle ve milletle yüzleşmekten hiçbir şey onu alıkoyamayacaktır. Boşuna çırpınıyor.

CHP’nin işi zor… Bir Dersim olsaydı, belki kolaydı… Bir özürle hesap ödenebilir, yüzleşme bitebilirdi. Asıl endişe, ardından gelecek olanlar için... Memleketinde yapılanları çok iyi bilmek durumunda olan Dersimli bir genel başkanı olduğu halde, Dersim meselesini konuşmaktan çekinmesinin asıl sebebi CHP’nin; bu! “Dersim…” diye bir başlanırsa, yani CHP hesaba çekilebileceği bir görülürse, gerisi çorap söküğü gibi gelecek…

“Önce infaz yapılsın, şahitler sonra dinlensin” diye karar veren İstiklâl Mahkemeleri…

Şapka Kanunu çıkmadan önce yazdığı kitap sebebiyle “Şapka Kanunu’na muhalefetten” yargılanan ve idam edilen İskilipli Atıf Hoca…

İnananlara yapılanlar…

Kur’ân öğrenmenin yasaklanması…

Ezanın değiştirilmesi…

1946 seçimleri…

Jandarma dipçiği…

Tahsildar korkusu…

Ve daha neler neler… Boncuk gibi dizilecek…

Bir yüz yıla yakın süre ile yüzleşilecek… Artık susturma imkânları yok, tehditler para etmiyor, “sizin asıl kastınız şu” nevinden efelenmeler ve hedef saptırmalar, şuna buna sığınmalar kâr etmeyecek…

“Eskiyi unut,

Yeni yolu tut!”

Diyen bakanların şahsında; milletin aslını, kültürünü, özünü inkârıyla, Kuı’ân öğrenmeyi yasaklamasıyla, ezanı aslından koparmasıyla yüzleşecek.

“Ne mucize ne füsun,

Ne örümcek, ne yosun;

Kâbe Arab'ın olsun;

Yeter bize Çankaya!”

Diyen dalkavukların ve devlet imkânlarıyla donatılanları ipliği pazara çıkacak…

Dikkatinizi çekerim; “Millet CHP’nin yaptıklarını ve ne mal olduğunu öğrenecek” demedim… CHP, aynaya, yani mazisine bakıp; kendisini görecek ve kendisiyle yüzleşmek zorunda kalacak. Çünkü millet; reyleriyle, onu iktidar yapmadığına göre, his yoluyla da olsa onu zaten tanıyor. Bir kısım meraklıların, araştırmacıların, bazı aydınların şahsî gayretleriyle erebildiği bilgiler, belgeler; herkesin gözü önüne serilecek… Bir Dersim değil… Çok sevdiğim türküsündeki ifadeyle, “Dersim bir dağ içinde”!..

Bu yazı toplam 1489 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ALİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR