ŞADİ  ERDAL

ŞADİ ERDAL

KANUN NİZAM TANIMAYANLAR

KANUN NİZAM TANIMAYANLAR

KANUN NİZAM TANIMAYANLAR

Hafta sonları köyüm Kurtköy'e giderim. Dikkatimi çeken yerler olmakla beraber, şikayetleri de dinliyorum.
Mekece, Bozüyük yolu Kurtköy hudutlarından geçiyor. Köye giriş ve çıkışlar yapıldı. Her ne kadar yol köyün hududundan geçse de köyün bu yola mesafesi 4 km. Son on senede  köyün kazılmayan arazisi kalmadı diyebilirim. Doğalgaz dediler, ekili arazileri kazdılar, kazdıkları çukurları kapatıp gittiler zararlarını arazi sahiplerine bıraktılar. Arkasından Karasu su projesi çıktı (Bilecik, Osmaneli, Söğüt suları için) yine kazdılar, arazinin coğrafi yapısını değiştirdiler, yolları kullanılmaz hale getirdiler. Arazi sahipleri zararları ile baş başa bıraktılar.
Baraj bitti, geçtiğimiz yaz kapalı sistem sulama kanalları oldu. Yine kazdılar, döşediler, yumdular, zarar var mı var ama, hiç olmasa bu sefer hizmet kendimize geldi, sevincini yaşayalım derken yine tam yaşayamadılar. Çünkü öyle bir sulama kanalı yapılmış ki nerede  dağ, bayır varsa sulama vanaları konmuş. Üç bin dönüm düz ovada doğru dürüst vana yok.
Şimdi bütün bunları neden yazıyorum. Bu memlekette vatandaşa hizmet yapılırken illa zulmetmek mi lazım. Yapılanı kontrol edip eksiklikleri gidermek için uğraşan makamlar neden susarlar.
Kurtköy barajına yazın cumartesi, pazar günleri 300-400 taksi geliyor. Tatil gününü yeşil alanda değerlendirmek için. Bu sene havalar yağışlı gittiğinden zaten bozuk yol daha da bozuk. Gelen halk Geldiğine bin pişman.
Yolun bozukluğundan İl genel sekreteri 2 yıl evvelkinden haberdar. İl Genel Meclisi üyeleri haberdar. Şimdi ben, baraj sahasına mesire yapmak üzere gelen halkın yolda “Ali cambaz oyunu” oynar gibi oynadığını görünce “Nerede bu ilgililer nerede bu halkın seçtiği temsilcileri” demekte haksız mıyım?
Ben genelde yazı sahifeme Fotoğraf koymam. Bu gün iki tane birden koyuyorum. Çünkü, halkın bir sıkıntısı var mı diye vatandaşın ayağına gitmeye gerek duymayanlara fotoğrafları belge olarak takdim ediyorum.
Bakın 1 nolu fotoğraf Kurtköy'den Bozüyük çıkışı yolu. Tam 1 aydır yol kazılmış kapalı. Çekilen sıkıntıyı anlatmaya sahifem yetmez. 8-10 metre genişliğinde ki yol kazılıyor bir ayı aşkın zamandır yapılmıyor. Kim bu sorumsuz, bu sorumsuzluğa neden göz yumuluyor.
Yol kesiliyor da “Deli Dumrul” mu bekleniyor.
Gelelim 2 nolu fotoğraftaki elektrik direğine. Kimseye danışılmadan tapulu arazilere onlarca elektrik direği dikiliyor. Arazi sahiblerinden  hiç kimsenin haberi yok. Madem herkes istediğini yapacaksa neden tapu diye Bir şey veriliyor. Tapunun kıymeti yok, insanlıkta mı öldü. Neden mal sahipleri bilgilendirilmiyor?
“Ferman padişahımızınsa dağlar bizimdir.” türküsünü, “Kanun nizan tanımayız, vatandaşı enayi görürüz” formatına dönüştürmüşler. Biz yazalım da belki duyan olur.

TAŞI GEDİĞİNE

-Çevre Bakanına bir basın mensubu arkadaşımız "Hızlı tren çalışmaları sırasında çıkan harfiyat nereye döküldü" diye sormuş.
Ben söyliyeyim, çevreye, çevreye döküldü
.

-Çevre Bakanı Veysel Eroğlu'nun gelişi sırasında, Milletvekili Fahrettin Poyraz'ında bindiği Bozüyük Belediye Başkanının arabasını Polis Evi bahçesine polis koymak istemiyor.
Poyraz yetkili polis amirine "Arkadaş, arabada milletvekili var diyor, milletvekili olsun tamam, öyle şey mi olur" diyerek tepki gösteriyor.
Ah vekilim, birde siz şu bürokrasinin millete yaptıklarını bilseniz.

Bu yazı toplam 1574 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ŞADİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR