KÜRT REALİTESİ
Maalesef terör yine canlar almaya devam ediyor. Otuz yılı aşkın süredir çözüm üretemediğimiz bu sorun için cesur adımlar atmazsak olaya geniş açıdan bakmazsak terör canlara kıymaya devam edecektir.
Bu sorun cumhuriyetin başından beri süre gelen bir sorun. Yıllar geçtikçe palazlanan kendi tabanını oluşturan bir sorun. Bu sorunu görmezden gelen devlet ve politikacılarımız çok büyük bir hataya düşmüşlerdir. 12 Eylül darbesine kadar gelinen süreçte belki bir isyan baş göstermediyse de - Şeyh Sait isyanının Kürtçülük ile ilgili bir isyan olduğunu düşünmüyorum- 12 Eylül darbesin de yapılan işkenceler belki bardağı taşıran son damla oldu ve PKK denilen silahlı bir terör örgütü olarak peydah oldu.
12 Eylül den bugüne gelinen süreçte ciddiye alınmayan PKK -5-6 yıl civarında- sonradan yaptığı vahşet eylemlerinden sonra ciddiye alındı ve silahla devletimiz tarafından karşılık verildi. Ancak bu insanların neden isyan ettiği sorulmadı. Ta ki Ak Parti iktidarına kadar.
Bugüne baktığımızda " demokratik açılım" süreçleri yaşandı. Kürtlere önemli haklar tanındı. Kürtçe yayın yapan TV kanalı açıldı vs.
Bunlar güzel şeyler ancak Kürt halkı olaya ya şu pencerenden bakıyorsa veya baktırılıyorsa ki bakıyor; PKK olmasaydı bu haklar bize verilmeyecekti. İsyan etmeseydiler sesimiz duyulmayacaktı. Samimi olarak bakarsak hakikaten PKK isyan etmeseydi bu haklar tanınacak değildi. Eğri oturup doğru konuşalım tanınan hakların ilk sebebi Kürtlere haklar tanımak değil terör sorununu çözmektir. İşte bakın insanlara haklarını zamanında vermezseniz adaletsizlik yaparsanız bir terör örgütünü oradaki halk gözünde nasıl meşru hale getiriyorsunuz.
Bir de ortaya şu iddialar atılıyor:
PKK’nın içindeki teröristlerin çoğu Ermeni, Yahudi, Yunan vs.
PKK’yı dış güçler yönetiyor.
PKK Ergenekon terör örgütünün bir koludur.
Evet, ortaya atılan bu iddiaların hepsi kısmen doğrudur.
Evet, PKK’nın içinde ermeni vardır. Türk’te vardır. Yahudi de vardır. Lakin çoğunluğun bunların oluşturduğunu söylemek yine sorundan korkarak kaçmaktır. Sorunu görmezden gelmektir. Ermeni, Yahudi, Alman vs. hepsinin kendi menfaatleri PKK ile uyuşursa onlarda PKK’ya destek çıkacaklardır. Buna şaşırmayalım. Ancak bu işin içinde Kürtlerin olmadığı anlamına gelmez. Evet, PKK bir terör örgütüdür. Katliamlar yapar. İçinde de Kürtler vardır.
PKK’yı dış güçler kullanıyor;
Evet, PKK dış güçler ile işbirliği elbet yapıyor. Buna bende inanıyorum ancak bu PKK’nın bir ermeni, bir Yahudi, bir ABD terör örgütü olduğu anlamına gelmez. PKK bir terör örgütlenmesidir ve dış güçler ile menfaatleri doğrultusunda işbirliği yapmıştır hala yapıyordur.
PKK derin devletin, Ergenekon terör örgütünün bir koludur. Bu iddia hakikaten en reel olan iddiadır. 12 Eylül ihtilalinden önce sağ-sol meselelerini tezgâhlayan cunta ve işbirlikçileri şimdilerde ise Kürt sorunu ve PKK terör örgütü ile bir şeyleri hedefliyor. Evet, iddia çok sağlam ve doğru ancak bütün bu yaşananları bu iddiaya bağlamak yine sorundan kaçmaktır.
Bugün doğuda yapılmış bir sürü faili meçhul cinayetler, JİTEM operasyonları, JİTEM katliamları bütün bunlar derin devlet eliyle yapılmış ve devletin kendisine kesilmiş ağır faturalardır. Bunu yapanlar TSK ve devlet içinde bir kısım cunta ve hainler olduğunu oradaki halka anlatmanız çok zordur. O bu cinayetleri devletten ve TSK’dan bilir. 90’lı yıllarda bölge halkına yapılan JİTEM ve Derin Devlet Ergenekon gibi yapılanmaların halka yaptığı işkenceler, psikolojik harekâtlar inşaların dağa çıkmasında önemli bir role sahiptir.
Olayı 80’den bu yana kurgularsak ortaya şu çıkacak:
80’e kadar gelinen süreçte PKK sorunu palazlandı ve kendi tabanını oluşturdu. Ergenekon ve derin devlet dış güçler güdümünde terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ı orada bir terör örgütü kurması için görevlendirdi. Ve kandan ve vahşetten nemalanan hainler (cunta-Derin devlet-dış güçler) orada oluşan tabanı Abdullah Öcalan ile çok güzel bir şekilde kullanarak ülkede 80 öncesi gibi bir korku imparatorluğu oluşturmayı başardı. Burada dış güçlerin başarısı ise Türkiye ile yaşadığı her sorunda PKK terör örgütü ile Türkiye’yi kıskaca alması ve egale etmesidir.
Son olarak şu ki: ortada derin devlet, cunta, dış güçlerin kuklası olan bir elebaşı olsa da bu PKK sorunun yapay bir sorun olduğu söylenemez. Bu ulus-devlet yapısının zihniyet sorunudur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.