ŞADİ  ERDAL

ŞADİ ERDAL

SENDİKA, GENEL SEKRETER ANLAŞMAZŞIĞI

SENDİKA, GENEL SEKRETER ANLAŞMAZŞIĞI

İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Halis Nalbant ile iktidara yakın Memur-Sen arasında geçen bir olay, sendika tarafından yapılan basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuruldu. Gazetemiz Sakarya, Memur-Sen’in basın açıklamasının hemen arkasından Genel Sekretere telefonla ulaşarak görüşünü aldı, onu da yayınladık. 

Memur-Sen’in açıklamasından ve Genel Sekreterin gazetemize yaptığı açıklamada işin gerçek yüzünün söylenmediği kanaatine vardım. İl Özel İdaresi’nde tanıdığım birçok arkadaşımla yüz yüze ve telefonla görüştüm. Hepsinden aldığım bilgi şu konuda birleşti:

“ İl Özel İdaresi, İl Genel Meclis üyelerinin seçimle geldiklerinden dolayı çeşitli partilerden üyeler var. Haliyle siyaset her zaman ön planda oluyor. Genel Sekreter yılların verdiği tecrübe ile siyasilerin tamamıyla iyi geçiniyor. Kanunlara, yönetmeliklere hakim. Bu hakimiyeti dolayısıyla yanlış yapan kim olursa gereken soruşturmayı açar. Son olayın altında da esasında bir tahkikat olayı var. Sendikanın açıklamasında bu konuya hiç değinilmiyor. İşin esasından çok teferruata yer veriliyor. Devletin haklarını aramak için yıllarca tek avukat ile çalışan İl Özel İdaresi, bir buçuk, iki yıl önce bir avukat daha aldı. Her iki avukatta Memur-Sen üyesi. Yeni alınan avukat ile ilgili yoğun şikayet var. Şikayetler üzerine genel sekreter soruşturma açtırıyor. Memur-Sen temsilcileri soruşturmanın açılmaması için Genel Sekretere baskı yapıyor. Soruşturma açılsın haklıysa neden korkuyorsunuz? Haksızsa neden arkasında duruyorsunuz?”

Ben aldığım istihbarattan edindiğim bilgileri aktardım. Sendikacılık üyesinin hakkını aramaktır. Üyesiyle ilgili iddialar doğruysa sendika çok zor duruma düşer. Hatta görevini yapan İl Özel İdare Genel Sekreterinin görevine mani olmaya sebep olmuş olur. 

Memur-Sen’in Genel Sekreterle uğraştığını duyunca aklıma doğru çıkmasını istemediğim düşünceler geliyor. Bir özel okulda iktidar aleyhinde konuşmalar yapıldığıyla ilgili haberimiz olmuştu. Haberimizden sonra o toplantıya katılan 7 il müdürünün görüşlerine başvurmuştuk. Polis Okulu Müdürü’nün tayini çıktığından görüşemedik. Diğer altı müdür ile görüştük, içlerinde en mert olarak toplantıda konuşulanları anlatan Genel Sekreter Halis Bey olmuştu. Hatta sonradan öğrendiğimize göre, ilimizde yayınlanan bir internet sitesinin yöneticisiyle beraber okul yönetiminden birileri Halis Bey’i ziyaret ederek, gazetemiz haberinin doğru olmadığı yönünde açıklama yapılmasını teklif etmişler. Halis Bey teklifi “Ben gerçeği söylerim” diyerek reddediyor. Doğrusu Halis Bey’den intikam almak için kullanılıyor, yanıltılıyor olmasınlar diye düşünmüyor değilim. 

Düşündüğüm gibi değilse bunlar neden birbirlerini yemeye kalkıyor? Mücadele edecek kimse kalmadı da sıra birbirinize mi saldırmaya geldi? 

Bu yazı toplam 1404 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ŞADİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR