Doç. Dr.  BURAK ÖZTÜRK

Doç. Dr. BURAK ÖZTÜRK

Sosyal Medya Paylaşımından İHA Üretimine: Bir Hayalin Uçuşa Geçişi

Sosyal Medya Paylaşımından İHA Üretimine: Bir Hayalin Uçuşa Geçişi

Bazen büyük yolculuklar bir paylaşım, bir fikir ya da bir cesaret anıyla başlar. Benim için bu yolculuk, yıllar önce sosyal medyada yaptığım bir paylaşımın beklenmedik etkisiyle şekillendi. O dönemde, özellikle TEKNOFEST gruplarından akış analizi (flow analysis) üzerine ardı ardına sorular alıyordum. Aslında bu konuya ilgim, yeni mezun olduğum yıllarda pompa ve sayaç üretimi yapan bir firmada çalışırken başladı. Akışı simüle etmek, kavitasyonların ve akustik problemlerin önüne geçebilmek için kritik bir adımdı. Çünkü bu tür problemler yalnızca sistemin verimini değil, aynı zamanda mekanik dayanımı ve uzun ömürlülüğü de doğrudan etkiliyordu. Biz de bu çalışmaları geliştirebilmek adına yurt dışındaki üniversitelerin kaynaklarından, çevrim içi eğitimlerden ve teknik notlardan faydalanmıştık.

Zamanla fark ettim ki, akış analizleri aslında insansız hava araçları veya uçakların aerodinamik analizlerine kıyasla çok daha karmaşık, derin ve öğreticiydi. Bu deneyimi paylaşmak istedik ve LinkedIn üzerinden bir duyuru yaparak akış analizine yönelik bir eğitim serisi başlatacağımızı açıkladık. Görsellerle desteklenen bu gönderi bir haftada 37.000 görüntülenmeye ulaşarak rekor kırdı. İnsanlar hangi platformda yayınlayacağımızı, dersleri ne şekilde anlatacağımızı merak ediyordu. Pandemi döneminde kaydettiğimiz dersleri YouTube üzerinden ücretsiz erişime açtık; böylece hem öğrencilerimiz hem de mühendislik yolculuğuna yeni başlayan gençler bu eğitimlerden faydalanabildi.

Bir süre sonra model uçak ve İHA motor geliştirme çalışmalarımız tamamlandığında, çevremizden hep aynı cümleyi duymaya başladık: “Artık uçuşu da görelim!” Değerli valimiz, vizyoner bir devlet adamı olan Sayın Bilal Valimiz’in desteğiyle, bu projenin mutlaka gökyüzüyle buluşması gerektiğine inanıyorduk. Ancak büyük bir sorun vardı: elimizde uçacak bir uçak yoktu — üstelik o dönemde uçak yapımıyla ilgili hiçbir bilgimiz bulunmuyordu.

Tam da bu sırada bir arkadaşımızın aracılığıyla Türkiye’nin en büyük üçüncü insansız hava aracı şirketiyle iletişime geçtik. Şirket, o dönemde Türkiye’deki üretimini sonlandırıp yalnızca İskoçya pazarına yönelmişti. Ellerinde, testler sırasında devlet tarafından roket atar ve mühimmatlarla vurulmuş bazı uçaklar bulunduğunu, ancak bunları satmadıklarını öğrendik. Görüşmeler oldukça zorlu geçti; sonunda firmanın CEO’suyla birebir konuşma fırsatı buldum. Ona, iyi bir tasarımcı olduğumu ve bu iş birliğinin ülkemiz adına değerli sonuçlar doğurabileceğini anlattım. Eksik parçaları tamamlayarak bu uçakları yeniden uçabilir hale getirebileceğimizi, hatta kompozit kalıplama işlemlerini de üstlenebileceğimizi söyledim.

CEO bir an durdu, sonra beni bir yerden tanıdığını ancak tam hatırlayamadığını belirtti. Ardından LinkedIn’deki akış analizi paylaşımımı gördüğünü söyledi. İşte o anda, bir dönüm noktası yaşandı. Analizler karşılığında bize üç adet hasarlı uçak ve bir adet sağlam uçak verilmesi üzerine anlaşmaya vardık. O günün önemi büyüktü; çünkü birçok uçak mühendisi dahi hâlâ akış kuvvetleri, lift–drag hesaplamaları ve omurga statiği konularında sınırlı bilgiye sahipti.

Bu iş birliğiyle birlikte artık elimizde somut bir proje vardı. Uçakları onaracak, analiz edecek ve yeniden havalandıracaktık. Bugün Gazi Üniversitesi Kazan TUSAŞ Meslek Yüksekokulu’nda uçak teknikerlerine bu konuları anlatabiliyorsak, bunu o günkü sosyal medya paylaşımına ve sonrasında gelişen bu sıra dışı hikâyeye borçluyuz. Elbette, tüm bunların gerçekleşmesinde bize inanarak destek olan Sayın Bilal Valimiz’in ve yılmadan çalışan ekip arkadaşlarımızın da payı çok büyüktür.

Bu hikâyenin devamı, bir fikirden doğan bir uçağın gerçekten gökyüzüyle buluştuğu o ana kadar uzanıyor — ama o kısmı sonraki yazılara bırakalım.

Bu yazı toplam 316 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Doç. Dr. BURAK ÖZTÜRK Arşivi
SON YAZILAR